BAY EGO YIĞINI

Bölüm 45 (1)

Sürprizzzzz herkese😄😄

Öncelikle herkesin ramazan ayı hayırlı olsun😊 Uzun zamandır bölüm yayınlayamıyordum. Malum sınavlar ve okul yüzünden bölüm yazamadım. Ama haftaya pazar tamamen kurtuluyorum. Beni ve hikayemi bu süreçte yalnız bırakmadığınız için sizlere çoooook teşekkür ederim. O güzel yorumlarınızı gördükçe çok mutlu oldum. inanın o yorumlar beni umudumu kaybettiğim zaman ayağa kaldırdı. Yarın çok önemli bir sınavım var ve sizden bol bol dua bekliyorum. Lütfen dualarınıza beni de ekleyin.

18 Hazirandan sonra hikayemle daha çok ilgileneceğim. bu biraz geçiş bölümü gibi birşey oldu. 45. Bölümümüz iki bölümden oluşacak. İlk bölüm biraz durağan olsa da kilit olaylar ikinci bölümde meydana gelecek diyip merakınızı körükliyim 😆😆

KEYİFLİ OKUMALARRR....

Minik bir not: Bölüm şarkısı  Ed Sheeran-Dive

45. Bölüm

Günler hızlıca birbirini kovalarken Çağrı'yla bir haftadır aynı evde kalıyorduk. Saklandığımız bu efsunlu yerde bir rüyayı yaşıyorduk. Her gece Çağrı'nın kollarında gözümü kapayarak onun kollarında gözlerimi açıyordum. Çağrı oldukça nazik davranırken içimdeki o ses sürekli kanma bunlara deyip duruyordu. Onu ne kadar kale almak istesem de kalbim buna izin vermiyordu.

Kollarının arasında aşık olduğum adamın kokusunu derince içime çektikten sonra gözlerimi açtım. Her zamanki pozisyonumuzla uyandığımda istemsizce yüzümde bir gülümseme oluştu. Çağrı'yı uyandırmamaya özen göstererek Çağrı'nın kollarından sıyrıldım. Karşımdaki manzarayı sonsuza kadar zihnime kazımak istiyordum. İstemsizce Çağrı'nın yüzüne uzanan elimi Çağrı'nın yüzüne santimler kala durdurdum. Parmak uçlarım o tene temas etmek için karıncalanırken ateşe değmişçesine elimi hızlıca geri çektim. Yataktan sessizce çıktıktan sonra yavaşça odadan ayrıldım. Çağrı'ya küçük bir sürpriz yapmak istiyordum. Buraya geldim geleli Çağrı bana bir bebek muamelesi gösteriyordu. Bundan şikayetçi değildim ama bende bir şeyler yapmak istiyordum.

Mutfağa girdiğimde bileğimde bulunan tokayla saçımı gelişi güzel bir topuz yaptım. Mutfakta bulunan küçük televizyonun yanına giderek televizyonu açtım. Kanallar arasında dolaşırken bir müzik kanalına denk gelince gülümseyerek sesi Çağrı'yı rahatsız etmeyecek şekilde ayarladım. Mutfağı dolduran eğlenceli melodi eşliğinde dolaba doğru ilerledim. Dolaptan krep için gerekli malzemeleri çıkarırken şarkıya da eşlik ediyordum.

Tüm malzemeleri karıştırdıktan sonra orta boy tavayı ocağın üstüne koydum. Teker teker krepleri pişirirken mutfağı çok güzel krep kokusu kaplamıştı. Kreplerin hepsini pişirdikten sonra kahvaltılıkları yerleştirmeye başladım. Lezzetli bir sofra kurduğuma kanaat getirdikten sonra saate göz attım. Saat daha erkendi bu saatte Çağrı'yı uyandırmak istemiyordum. Krepler soğuyacaktı ama Çağrı'yı o huzurlu uykusundan uyandırmayacaktım.

Zamanı geçirmek için tezgahın üzerindeki bulaşıklarla uğraşmaya başladım. Mutfakta ne kadar başarılı olsam da mutfağa girdikten sonra arkamda büyük bir bulaşık yığını bırakıyordum. Annem bunun için bana çok kızardı. Ne zaman mutfağa girsem en sonunda annemin terliğiyle haşır neşir olurdum.

Belime dolanan kollarla korkudan elimdeki tabak kaydı ve büyük bir gürültüyle lavabonun içinde paramparça oldu.

"Korkma güzelim benim..."