Bölüm 46

3.4K 120 39
                                    



Keyifli Okumalar Canlar.....

Bölüm şarkımız  Buray - Sahiden


46. Bölüm


Yağmur damlalarının uğursuz bir şekilde cama çarpmasıyla huzursuz bir şekilde gözlerimi açmıştım. Gözlerimi açtığımdan itibaren bazı şeylerin yolunda olmadığını anlamıştım. Gözlerim karanlığa alıştığında yataktan hafifçe doğruldum. Odanın boş olduğunu anladığımda bir an için rahatladım. Sabah olan yakınlaşmadan sonra Çağrı ile yüz yüze gelmek büyük bir utanç kaynağı olurdu. Onunla beraber olduğum halde ondan utanıyordum. Bu utancın geçeceğini de zannetmiyordum.

Üzerimde bulunan pikeyi vücuduma dolayarak yavaş bir şekilde banyoya doğru ilerledim. Her hareketimde kasıklarıma birer sancı saplanıyordu. Kaslarım ise sızım sızım sızlıyordu. Vücudum sabahki yakınlaşmanın izlerini taşıyordu. Her unutmak için kendimi telkin etsem anında unutturmamak için kendini hatırlatıyordu bu ağrılarla.

Banyoya girdiğimde hiç vakit kaybetmeden yorgun vücudumu sıcak suyun altına attım. Vücudumdan akan sıcak su sızlayan kaslarıma iyi gelmişti. sıcak suyla vücudumu yıkarken sanki her şey tekrardan yaşanıyordu. O dokunuşlar, o öpücükler... hepsi gözlerimin önünde tekrardan canlanmaya başlamıştı. İçimde yer eden bir pişmanlık vardı. Dakikalar dakikaları kovalarken bu pişmanlığım daha da büyüyordu.

Banyodan çıktığımda bir an için gözüm aynaya kaydı. Aynadaki görüntümle ağzım bir karış açık kalmıştı. Vücudumun birçok yerinde ısırık ve morluk vardı. Sanki savaştan çıkmış gibi gözüküyordum. Utançla bakışlarımı aynadan kaçırarak siyah bornozu üzerime geçirdim. Siyah bornozun yanındaki beyaz bornozu fark ettiğimde bütün gerçekler başımdan aşağıya kaynar sular gibi döküldü. Ben Çağrı'ya bir şey sormadan onun koynuna girmiştim. Ya başka bir kadın varsa ben ne yapacaktım? Çağrı benimle mi olurdu yoksa bana tek gecelik bir ilişki gözüyle mi bakardı?

Gözlerim yaşarmaya başladığında sinirle dişlerimi sıktım. Neden kendimi hemen ona teslim etmiştim ki? Neden hemen ona güvenmiştim ki?

İçimden bana itiraz etmek için ağzını açan Masal'a ters bir bakış atarak hemen onu susturdum. Şu anda hiçbir sakinleşme açıklamasına ihtiyacım yoktu. Beni sakinleştirecek tek açıklama Çağrı'nın yapacağı açıklamaydı ama şu anda Çağrı yoktu!

Sinirle valizime ilerleyerek kıyafetlerimi çıkardım. İçimden sabaha kadar Çağrı gelmezse buradan derhal gideceğime dair söz verdim. Eğer sabah Çağrı burada olmazsa defolup gidecektim ve onunla bir daha asla görüşmeyecektim!

Kıyafetlerimi üzerime geçirdiğimde sinirle yatağa döndüm. Yatağın ortasında benle dalga geçercesine sırıtan kırmızılıkla sinirle yatağa ilerledim. Yataktan koparırcasına çektiğim çarşafı sinirle odanın diğer köşesine fırlattım. Sinirim geçmediğinde yastıkları da çarşafın olduğu tarafa attım.

Ne zaman akmaya başladığını bilmediğim gözyaşlarımı silerek sinirle bu lanet olasıca odadan çıktım. Sinirle salona girdiğimde gözlerim istemsizce Çağrı'yı aramıştı. Elbette Çağrı Bey burada değildi! Beni yapayalnız bırakmıştı yine!

Gözlerimden yaşlar tüm hızıyla akmaya devam ederken en yakın olduğum koltuğa yığıldım. Omuzlarım hıçkırıklarımla sarsılırken kendimi durduramıyordum. Ne kadar gözyaşlarımı silsem de yerini hızlıca başkaları dolduruyordu.

BAY EGO YIĞINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin