Bölüm 35

3.6K 135 99
                                    



Keyifli Okumalar :D



35. Bölüm


Kafamın içerisinde resmen filler savaşıyordu. Kafamda büyük bir sızı vardı.

"Ahh..."

Acıyla inleyerek yavaş bir şekilde gözümü açtım. Gözümü açtığımda gözümün içerisine giren gün ışığıyla tekrar acıyla gözümü kapattım. Resmen o ışık başımı daha da ağrıtmıştı. Şu anda resmen işkence çekiyordum.

"Uyandın demek..."

Tanıdık gelen sesle gözlerimi hafif kısarak açtım. Açtığımda kafama başka bir sancı girmesi bir oldu. Bu sancıyla tekrar acıyla inledim.

Doruk yanıma oturarak eliyle başımı ovmaya başladı. "Oh olsun sana! O kadar içilir mi kızım?" diye söyleniyordu aynı zamanda.

Doruk'a cevap vermek istiyordum ama acı o kadar yoğundu ki bir türlü doğru düzgün bir cümle ağzımdan çıkmıyordu. Sadece acıyla kıvranıyordum.

Doruk'un alnımı ovalayan eli kalkınca acıyla itiraz etmeye başladım. Bu masaj baş ağrımı az da olsa dindirmişti. Acıyla elimi gözlerime götürerek gözlerimi açmaya çalıştım. Elimle siper ederek az da olsa ışığın şiddetini azaltmak istiyordum ama kolumu kaldıracak gücüm var mı bilmiyordum. Hayır, akşam ne kadar içtiysem artık bütün hücrelerim hala alkol içerisinde yüzüyordu. Bir daha içki içmeyecektim ve sarhoş olmayacaktım!

Önüme bir bardağın konulmasıyla korkuyla yerimde irkildim. Doruk'un ne zaman geldiğini görmemiştim. Başım ağrıdan resmen çatlıyordu. Bu ağrı o kadar yoğundu ki bütün duyularımı istila etmişti. Hiçbir şey duyamıyor, hissedemiyordum. Tek odaklanabildiğim başımın içinde olan ölümcül acıydı.

"İç şu ilacı! Başına iyi gelir..."

Bu sert emire karşı hafif açtığım gözümle Doruk'un elinde olan ilaç ve suyu aldım. İlacı hemen içerek gözlerimi kapattım ve kendimi yatağa bıraktım. Benim bu hareketim üzerine Doruk'tan bir oflama sesi geldi. Onu takmadan içimden bu ağrının geçmesi için dua ediyordum. Bu ağrı çok kötüydü.

Ne kadar süre geçti bilmiyordum ama kafamın içindeki baskı azalmıştı. Sadece hafif bir sızlama kalmıştı geriye. Temkinli bir şekilde gözlerimi açtım. İlk açtığımda etraf hafif bulanıktı. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırdıktan sonra görüntü netleşmeye başladı. Doruk'un evinde olduğumu anlayınca içimden kendime bütün küfürleri saymaya başladım. Neden o kadar çok içmiştim ki?

İçimde "Onu unutmak için..." diye acımasız gerçeği yüzüme vuran sesi yok saymaya çalıştım. Fakat hiçbir işe yaramamıştı. O sesin eşliğinde dünkü o iğrenç görüntü gözlerimin önünde canlandı. Bu görüntüyü daha iğrenç sahneler takip edince tekrardan gözlerimi kapattım. Gözümü kapatmamla bir iki damlanın yanaklarımdan süzülmesine engel olamadım.

Birden güçlü kollar tarafından sarmalanınca içimde büyüyen hıçkırık ağzımdan firar etti. Doruk bu sesle bana daha sıkı sarıldı ve sakinleştirici bir şekilde saçımı okşamaya başladı. Doruk'a daha fazla sokularak onun kollarında bu içimdeki acının hepsini unutmak istiyordum. Eski Masal olmak istiyordum. Onu tanımadan önceki Masal...

Doruk beni kendinden uzaklaştırdı ve nazik bir şekilde gözlerimi sildi. Sonra gözlerimin içerisine samimi bir şekilde bakarak "Bu çok değerli inci tanelerini değersiz birisi için harcama!" dedi.

BAY EGO YIĞINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin