Emir veren sesine karşılık ona sert bir bakış attım.

"Çok kabasın."

"Öyleyim."

Ceketinin cebinden telefonunu çıkarıp masaya koydu.

"Şimdi gelelim senin şu sapkın düşüncelerine." Korkuyla gözlerim açıldı.

"N-ne düşüncesi?" Paniğimin sesime yansımasına lanet ettim.

"O kızı becermedim. Eğer becerseydim işine devam edemezdi zaten."

Açıklaması beni pek şaşırtmamıştı. Çünkü anlamıştım zaten. Sadece o an kafama girmişti o düşünce. Zaten kuruntu yapacak şeyler arıyordum.

"Konuşmayalım şunu," diye konuyu kapatma girişiminde bulundum.

"Başlatan sendin. Saçma sapan şeyler düşünüp benim de beynimi yorma." Sesi sertti. Kafamı yana eğip ona sinirli gözüktüğünü düşündüğüm bakışlarımı attım. Hiç takmadı beni. Telefonunu elini alıp oyalanmaya başladı. Az sonra garson masayı kahvaltılıklar ile donatmıştı.

"Bırakacak mısın şunu?"

Başını kaldırmadan sadece gözlerinin üzerinden baktı bana. Ona olan bakışlarımı görünce telefonu bıraktı. Ben kahvaltıya başladığımda hâlâ bana bakıyordu.

"Ne?" diye sordum. Kafasını iki yana sallayıp çatal ve bıçağını eline aldı. Kahvaltının geri kalanında hiç konuşmadık. Masaya yüklü miktarda para bırakıp kalktı. Ardından ben de kalktım. Çıkışa doğru yürürken elini belime koydu. Aramıza soğukluk girmemesi adına bunu yaptığını biliyordum.

Arabaya ulaştığımızda vakit kaybetmeden çalıştırdı arabayı. Cebinden sigarasını çıkarmaya çalışırken tek eli ile direksiyonu kavrıyordu. Yardımcı olmak için ona yaklaştım. Cebinden sigarasını çıkarıp dudaklarının arasına yerleştirdim. Gözlerinin arasından baktı bana. Çakmağını da çıkarıp sigarasını yaktım. Geri çekilirken göz kırptı. Tek eliyle sigarasını tutarken diğer eli ile direksiyonu kavramıştı.

"Heyecanlı mısın bu akşam için?"

Boş bakışlar attı bana.

"Sence?" diye sordu ağzında sigara varken. Bunu yaparken gerçekten çok çekici gözükmüştü gözüme.

"Bilmem. Cevabını bilsem sorar mıydım?"

"Sıradan bir davet işte. İş adamlarının yanında kendinden 20 yaş küçük kadınlar ile katıldığı, yalandan saadetin, sahte gülüşlerin olduğu, açık arttırma ile herkesin ne kadar varlıklı olduğunu kanıtlama çabaları, falan filan işte," derken, sesi tüm bu anlattıklarından haz almadığını kanıtlar nitelikteydi.

"Umarım sıkıcı geçmez," dedim kendi kendime.

"Eğlenceli hale getirebiliriz."

Kaşlarım havalandı.

"Nasıl?"

"Düşünürüz bir şeyler."

Arabayı şirketin önünde durdurup inince peşinden indim. Güvenlik görevlisi anahtarı alıp arabayı park etmek için çalıştırdı. Biz birlikte içeri girerken ofiste bir hareketlilik olduğunu fark ettim.

"Neler oluyor?" Gece'nin sesi sert ve sorgular gibiydi. Adımlarımızı hızlandırdık. Topluluğun olduğu tarafa yürürken adımlarımı heyecan ile atıyordum. Kalabalığı yarıp bizi dahil etti Gece. Bir anda tüm gözler bize kaydı. Tüm herkes bir çiftin etrafına toplanmıştı. Bu çift bizim asansörde tartışmalarına şahit olduğumuz çiftti.

GECENİN IŞIĞIWhere stories live. Discover now