58.Bölüm

1.2M 43K 222K
                                    

Sevgili Maça Kızı 8 okurları; ben de özledim! Oylarınız, satır arası yorumlarınız, desteğiniz ve kitabımı Genel Kurgu'da ilk 5'e taşıdığınız için çok teşekkür ederim! Sizleri çok seviyorum. 🌿♥️

♠️

Bora, kahvaltının ardından işe gitmişti ve ben o zamandan bu zamana geçen altı saat yirmi yedi dakika on bir saniyeyi, Noir'la beraber özel formüllerimin üzerine yoğunlaşarak geçirmiştim. Çok uzun zaman sonra sakin bir gün geçiriyordum. Ağzını hayra aç Naz! Bence, sakin bir gün geçirmek hayırlı bir olaydı. Bora'yı özlemiştim. Eğer altı saat, yirmi yedi dakika on dokuz saniyede onu bu kadar özlüyorsam, sekiz ay tamamlandığında buradan gitmek zorunda kalırsam ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Düşünme Naz, akışına bırak. Bora'nın beni bırakmayacağını iliklerime kadar hissediyordum ama yine de içimi kemiren bir şeyler vardı. Akışına bırakmak bu değil yalnız Naz.

Kurşun kalem, topuzumun arasından çekilip de saçlarım serbest kaldığında yerimde sıçradım.

"Ödüm patladı!" dedim, kaşlarımı çatarak. Başımı göğsüne doğru çekti ve başımın arasına küçücük bir öpücük bıraktı. İki kolu, tüm vücudumu mengene gibi sarmıştı. Kokumu burnuna çektiğini hissettiğimde gözlerimi kapattım. "Hoş geldin sevgilim." diye fısıldadım.

"Çok yoruldum." dedi, kısık bir sesle. "Çalışmaktan sıkıldım, ben de mi işi bıraksam?" diye devam etti. Kolları arasından doğruldum ve yüzünü avuçlarımın arasına alıp, dudaklarına usulcacık bir öpücük bıraktım.

"Dinlenmek ister misin biraz?" dedim, başımı omzuna gömüp. Kolları yeniden bedenimi sarmalamıştı. Noir çok güçlü bir şekilde havlandığında bakışlarımız ona kaydı. Noir bacaklarıma doğru yaklaştı ve bir anda koltuğa çıkıp, kucağıma kafasını gömdü.

"Oğlum?" dedi Bora, kaşlarını çatarak. Fakat Noir Bora'ya pas vermiyor, bana sırnaşıyordu. "Noir?" dedi Bora. Noir bacağımın üzerine bir patisini koydu. "Kıskanıyor." dedi Bora, mırıldanarak. Noir'ın patisini bacağımın üzerinden çekti. Noir patisini yeniden bacağıma koydu. Biraz yükselerek, yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "HAYIR!" diye bağırdı Bora, Noir'ın yüzümü yalayacağını anladığında. Noir kükrercesine havlayarak karşılık vermişti Bora'ya.

"Bütün gün beraberdik ya... Sahiplendi galiba beni." dedim, gülerek.

"Ben gösteririm şimdi ona sahiplenmeyi." dedi Bora, muzip bir ifadeyle. "İn aşağıya!" dedi, otoriter bir sesle Noir'a. Noir'ın boğazından ağlamaklı bir ses çıktı. "Aşağıya in!" dedi Bora, bir kez daha. Noir yüzünü bana çevirdiğinde, gözlerimin içine bakıyordu. Boğazından iç acıtan ağlamaklı bir ses daha çıkmıştı.

"Ya tamam inmesin." dedim, üzgün bir ifadeyle. Zaten her yanım ağrıyordu; bir de kafama Noir'ı takamazdım. Kafanla, ağrayan her yanının ne alakası var Naz? Basbayağı sen de sahiplendin işte Noir'ı, itiraf et. Elimi Noir'ın kafasına götürdüm ve başını okşamaya başladım. Noir hiçbir tepki vermiyor, bu sefer de Bora'ya bakıyordu. İnşallah Bora, "Sen benim oğlumdun!" diye iç dağlamaz Naz. Vallahi çekemem, malum ben Behlül'cüyüm.

"İn!" dedi Bora Noir'a, sert bir sesle. Noir koltuktan indi ve bize bakmaya başladı. Bora bana sımsıkı sarılmıştı. "Bu ne ya böyle? Herkes yerini ve haddini bilsin." dedi, şakacı bir tavırla. "Değil mi sevgilim?" dedi, fısıldayarak.

"Benim yerim senin yanın olacaksa, sorun yok." dedim, kokusunu ciğerlerime doldururken. Noir da iyiydi hoştu ama bir Bora değildi. Zaten kimse Bora olamazdı. O, nevi şahsına münhasır bir okyanustu. "Sevim Hanım erken çıktı bugün." dedim, biraz sonra.

Maça Kızı 8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin