22.Bölüm

856K 44.2K 83.6K
                                    

Maça Kızı 8, Genel Kurgu içinde 38.sıraya yükseldi. Oylarınız, satır arası yorumlarınız, desteğiniz ve ilginiz için çok teşekkür ederim. Sizleri seviyorum. ☘️

♠️

"Sizi sarar mı bilmem... 'Kara' diye bilinen bir adam var." dedi Eren. Ağzımdaki büyük yudumu püskürterek, öksürmeye başladım.

Hayat bu kadar enteresan olmak zorunda mıydı bilmiyorum ama on yedi gün evvel tanıştığımda mafya olduğuna kanaat getirdiğim, on gün evvel lakabının "Kara" olduğunu öğrendiğim ve aynı zamanda da evrenin sırrı kadar, hatta bundan bile daha çok merak ettiğim konuyu, Eren'den mi dinleyecektim?

"Helal Nazlı. Helal." dedi Bora. Tüm gözler üzerime çevrilmişti.

"Üstüne geldi mi?" diye sordum. Endişeli gözlerimi, kara gözlerine dikmiştim.

"Gelmedi." dedi. Kara gözleri, gözlerimin en içindeydi sanki. "Sorun yok." dedi, beni sakinleştirmek ister gibiydi. Rakıyı püskürttüğüm için değil de, konunun gidişatında sorun olmadığını söylediğinin farkındaydım. Eren, her şeyin yolunda olduğundan emin olduktan sonra, konuşmaya devam etti.

"Adı az ve öz yerde geçmiş bugüne dek." dedi Eren. Bir soluk molası verdi. Konuşmak yerine, öylesine harcadığı her bir saniye asırlar gibi geliyordu bana. "Kim olduğunu kimse bilmiyor. Polisin bulmak için bin takla attığı bir adam." diye devam etti.

Başımı Bora'nın boyun girintisine gömmüş, nefes dahi almadan, Eren'i dinliyordum. Gökhan'ın yüzünde muzur bir gülümseme vardı. Bora, hâlâ tedirgin olduğumu hissetmiş olacak ki, iki koluyla da bana sımsıkı sarılmış, bir kolumu okşayarak beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Ne yapmış mesela?" diye sordu Gökhan. Sesi oldukça neşeli gelirken, eğlenmeye başlıyor gibi duruyordu.

"Kapatsak mı artık konuyu?" diye sordu Bora, bakışlarını Gökhan'a çevirdiğini anlamıştım. Ses tonu masada yalnızca Gökhan ve benim hissedebileceğim düzeyde belki, uyarıcı çıkmıştı. Ardından, benim bile neredeyse duyamayacağım şekilde kulağıma "Nefes al, sorun yok." diye fısıldadı.

"Abimin anlattığına göre, içten içe kendisi gibi olan adamları silmeye çalışıyormuş. Yani hareketlerinden çıkarılan sonuçlar bu. Elinin kolunun uzanamadığı yer pek yokmuş. İçeride de birileri olsa gerek, kendini korumaya aldığı... Acayip bir kamufle durumda anlayacağınız. Adamı anlayabilmek adına, onun yaptığını düşündükleri işler için, psikologlar çeşitli makaleler falan yazmışlar." dedi Eren.

"Zor değil mi ya? Bu kadar kamufle olmak?" diye sordu Hande, şaşkınlıkla.

"Eh... Bu da bilinen herkesten çok daha güçlü ve çok daha fazla tehlikeli olduğunu gösteriyor." diye yanıtladı Eren. Bora, rakısını kafasına dikti. Kollarını benden ayırdı ve doğrulmamı sağladıktan sonra masadan kalktı.

"Nereye?" diye sordu Gökhan.

"Benim bir iki telefon görüşmesi yapmam lazım. Birazdan gelirim." dedi Bora ve salona girdi. Kendisiyle alakalı muhabbeti dinlemeye tahammülü yok muydu gerçekten?

"Neden 'Kara' diyorlarmış adama?" diye merakla sordu Hande. Kapkara gözlerinden... Yani öyle değilse bile, bence öyle olmalıydı.

Maça Kızı 8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin