150.Bölüm

513K 29.1K 84.4K
                                    

Sevgili Maça Kızı 8 Ailesi,

Dile kolay 150.Bölüm!

100 Milyon okunma ise kapıda!

Bu uzun yolda bana eşlik eden herkese bolca sevgi, biraz mutluluk gözyaşı, biraz da buruk bir tebessüm... :')

Sizleri çok seviyorum, var olun!

Nazlı ile Bora'dan size selam olsun! 🥲💛

♠️

Bora odaya girdi. Gözleri gözlerimle birleştiğinde, bana soru sorar gibi bakıyordu fakat benden herhangi bir cevap alamadı. Açıkçası buna hazır değildim. Keşke Bora'yı azıcık daha içeride tutsalardı. En azından Beyza ve Mehmet buradan gidene kadar. "Evet?" dedi, sabırsızlıkla. "Ne konuşacağız?"

"Beyza Hanım'la bir anlaşma yaptık... Ve bu anlaşma hususunda, Nazlı Hanım bize yardım etti."

Bora'nın çatık kaşlı çehresine yayılan merak katlanılamaz bir hal alırken, "Ne anlaşması?" diye sordu. Bora'nın camekana arkası dönük olduğu için göremiyordu fakat ben de Beyza da yanında iki, arkasında üç adamla beraber odaya doğru yaklaşan Mehmet Şahindağ'ı görmüştük. Bora'nın bakışları bu kez bana da ablasına da değmemişti ve doğrudan karşısındaki adamla muhatap oluyordu. "Söylesene!"

Ve fakat adı Mehmet olan adamdan evvel, odanın kapısına gelen Mehmet Şahindağ konuşmuştu:

"Hayatım! Hadi, çıkalım... Leo bizi bekliyor."

Bora'nın bakışları Mehmet Şahindağ'a çevrildiğinde, korku iliklerime kadar yayılmıştı. "Hayatın?" dedi Bora, çok ama çok sakin bir tonlamayla. "Çıkalım derken?" Bu sakinlik pek tabii patlamak üzere olan fırtınanın habercisiydi. "Leo seninle mi?"

Mehmet Şahindağ'ın bakışları Bora'yı es geçip Beyza'ya çevrildi. Bora da aynı şekilde dönüp ablasına baktığında, "Bora..." dedi Beyza. Sesinin titremesi, Bora'nın vereceği tepkiden onun da korktuğunu alenen ortaya koyuyordu.

"Ablan hatasını anladı Bora..." dedi Mehmet Şahindağ, Beyza'nın devam etmesine izin vermeden. Zihnini esir alan delilik hali nutkumun tutulmasına sebep olurken, Bora'nın bakışları yeniden Mehmet Şahindağ'a çevrilmişti. "Umarım sen de bir gün hatanı anlarsın..." Bora'nın tahrik olduğunun farkında olsam da Mehmet Şahindağ'ın konuşmasına mani olabilecek güçte değildim. "İkimiz de seneler sonra Beyza'ya kavuştuk. Bunun tadını çıkartmamız lazım."

"Mehmet Bey'e her şeyi anlattık," dedi, Mehmet Şahindağ'ın adaşı olan adam. Bu her şey tümden yalanlardan ibaretti. "Beyza Hanım'ı senelerdir bizim sakladığımızı o da biliyor artık." İstihbarat'ın bunu yapmasının tek sebebi, Mehmet Şahindağ'ın Beyza Karabey'e senelerdir saklandığı için kızmasını ve herhangi bir zarar vermesini engellemekti. "Ve Beyza Hanım'ın nasıl beynini yıkadığımızı, Mehmet Şahindağ'ın bir düşman olduğuna nasıl kendisini inandırdığımızı, yaptığımız her şeyi anlattık." Beyza Karabey, Mehmet Şahindağ ile on sene, sekiz gün sonraki ilk karşılaşmasında ona silah çektiği için, bu eyleminin de altını doldurmuşlardı. "Buradan beraber ayrılacaklar. Ve bundan sonra, onları hiçbir güç ayıramayacak."

"Belki bir gün, yeniden aile oluruz..." dedi Mehmet Şahindağ. Buna ne denli inandığı yeşil gözlerinin harelerine dek yayılmıştı. "Oğlumun ikinci kuzeni yolda..." dediğinde, bakışları beni bulmuştu. Bora bir an için bana döndüğünde, Mehmet Şahindağ'ın bu bilgiye nasıl eriştiğini sorguladığına emindim. "İlk kuzeninin adını pek sevmiyorum ama sorun değil." Mehmet Şahindağ'ın kafasında yaşadığı dünyayla bizim dünyamızın uzaktan ya da yakından alakası yoktu ve en azından Bora da bunun farkında olmalıydı. "Şimdi istersen ablanla vedalaş. Oğlumuz bizi çok özlemiştir."

Maça Kızı 8Where stories live. Discover now