"Hayır!" Dedim yakınarak.

"Ondan bahsetmiyorum.." dediğimde durup bana bakmıştı. Kaşları çatıktı.

"Kilo aldığımı söylemesinden bahsediyorum...sence haklı olabilir mi? Ben kilo mu aldım?"

"Aman tanrım! Chris gerçekten inanamıyorum. Şu durumdayız ve tek derdin kilo alıp almadığın mı oldu yani?" Diye sordu ve gözlerini devirerek yürümeye devam etti. Derin bir iç çekerek onu takip etmeye devam etmiştim.

  Duvarın kenarına geldiğimizde ikimizde aynı anda pençelerimizi çıkartmıştık. Bu sefer önden ben, arkadan da David tırmanıyordu. Çatı katına vardığımızda David'in kolundan tutarak onu yukarıya doğru çektim. İkimizde aynı anda yere doğru uzanmıştık. Nefes nefeseydik.

   Ağır hareketlerle ayağa kalktık ve merdivenlerin başına geldik.

"Pekala sanırım artık inmeliyiz."

"Zaten direkt olarak tımarhanenin olduğu yere ineceğiz, değil mi?" Diye sorduğumda suratını buruşturdu ve elini havaya kaldırdı.

"Lütfen...lütfen burayı tımarhane olarak adlandırmayalım. Kendimi kötü hissediyorum."

   Kafamı salladığımda çantayı arkasında hoplattı ve aşağıya inmeye başladı.

Her yer karanlıktı ama işin içine alfa gözlerimizi katınca o kadar da kötü değildi. Az çok bir şeyler görebiliyorduk.

"Chris, işte kapı burada...ama kilitli." Dedi yüzünü asarak.

"Sorun olacağını sanmıyorum." Dedikten sonra pençelerimi çıkardım ve işaret parmağımı kilidin içine sokarak kapıyı açtım. Açarken biraz gıcırdamış olsa bile birilerinin duyacağı kadar ses çıkarmamıştı. Karanlık koridoru geçtikten sonra parmaklıkların bulunduğu yerlere gidiyorduk.  Tam David duvarı geçerek adım atmaya çalıştığı sırada onu kolundan tutarak durdurmuştum.

"Sanırım hepsi bu kadar. Burayı da kontrol ettiğimize göre gidip bir şeyler içmeye ne dersin?"

   Gelen konuşma sesleriyle birbirimize doğru bakmıştık. Hâlâ oradalardı. David kafasını duvardan biraz sarkıtıyor, baktıktan sonra hemen bana bakıyordu.

"Pekala sanırım birisinin şu adamı susturması gerekiyor. Resmen kadına.."

"David ne için burada olduğumuzu unutmayalım lütfen

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"David ne için burada olduğumuzu unutmayalım lütfen.." diye sözünü kestiğimde kafasını olumlu anlamda salladı ve gizlice bakmaya devam etti.

"Dur bir saniye! S-sanırım gidiyorlar." Dedi ve izlemeye devam etti. Biraz sonra da bana döndü ve sevinçli bir şekilde konuştu.

"Tanrım gittiler! Hadi hemen onu burdan çıkaralım." Dedi ve ilerlemeye başladı. Bende arkasından gidiyordum. Bir yandan da sağıma, soluma, önüme ve arkama bakmayı ihmal etmiyordum. Kayla'nın olduğu bölüme geldiğimizde David kırmızı gözlerini ortaya çıkardı. Kısa bir süre öyle bekledikten sonra sertçe parmaklıklara vurmuştu.

Kurtlar Arasında  (5. Kitap) #Wattys2017Where stories live. Discover now