26. Bölüm

955 87 26
                                    


Merhaba merhaba ejderha okuyucularım. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir hepiniz. Ben iyiyim. heyecanla puanları bekliyorum. Sanırım beklerken ölcem. Neyse. Yb çok güzel oldu bence. Diğer yb yi sabrısızlıkla bekleyeceksiniz. Merak etmeyin bu kitabın sonunda çoğu açıklanmamış, merak ettiğiniz şey açığa çıkacak.  bu konu hakkında beni sıkıştıran arkadaşlarıma, okuyucularıma buradan duyurulur. Ama hepsini açığa çıkarırsam okuyacak ne kalır? Merak edecek ne kalır? Siz ne için okursunuz? Neyse. İyi geceler yb pazartesi. Yorumlarınızı ve sorularınızı hala bekliyorum. Fesatlı günler dilerim.

Not: Multi Aslı'nın dövmesi. Ama onu dediğim gibi mavi renkte hayal ederseniz harika olur :D

Can

Su nedir? Su hayattır. İnsan yemek yemeden en fazla 1 ay dayanabilir ama su içmeden en fazla 7 gün dayanabilirsiniz. Neden önemliydi su bundan başka? Su olmazsa nasıl temizlenirdik? Nasıl serinlerdik? Nasıl ateşi söndürürdük? Hava bile su buharından oluşuyordu. Su her şeydi. Peki Ateş? Ateş sadece alev almamızı, ısınmamızı, saldırmamızı, yiyecek ısıtmamızı sağlardı değil mi?

Peki hangisi üstündü? Ateş mi? Su mu? Veya herhangi biri birine üstün gelebilir miydi? Olabilir miydi bu?

Bunu söylememe neden olan şey bana sundukları teklifti. Evet, reddetmem gereken ama hayatımı iyileştirebilecek bir teklifti. Size olayı başından anlatacağım.

Masmavi o garip yer aniden aydınlandı ve iki yanında gök mavisi duvarlar olan bir koridora dönüştü. Yer beyazdı. Ve koridor sonsuzmuş gibi uzanıyordu. Birkaç saniye sonra duvarlarda mavinin tonlarında kapılar ortaya çıkmaya başladı.

Tam kapılar bitmişti ki karşımızda buz mavisi renkli bir kadın ortaya çıktı. Yani bütün vücudu üstündeki elbise ve gözleri hariç buz mavisiydi. Yüzü genç görünüyordu. Gözleri koyu lacivertti ve çok güzel görünüyordu. Üstünde deniz mavisi bir elbise vardı. Tezatlıkla uyum yakalamıştı. Ama bu bayanda garip bir şey vardı anlam veremediğim.

"Sakin ol." Diye fısıldadı Aslı.

"Merhaba, biz Su Dünyası'na gitmek istiyorduk." Dedi Aslı sakince.

"Ruhunuzu, kalbinizi ve mührünüzü görmeliyim." Dedi genç kız şarkı söyler gibi bir sesle. Kelimeleri telaffuz edişi bir garipti. Sanki başka bir dil konuşuyordu ama ben onu normal algılıyor gibiydim. Acaba bende mi bir sorun vardı?

"Tabi ki." Dedi Aslı genç kızın önüne çıktı.

Genç kız birkaç adım atıp Aslı'nın içine girdi. Ben şok olmuş bir şekilde bunu izledim. Aslında bu artık bana normal gelmeliydi. O kadar gördüğüm, öğrendiğim şeylerden sonra ama normal gelemiyordu işte.

Birkaç dakika sonra Aslı'nın içinden çıktı ve Aslı'ya dönüp, "Mührünüzü görmeliyim." Dedi şakır gibi.

Aslı uzandı ve eteğini kaldırıp ayak bileğindeki garip buz mavisi su desenini gösterdi. Genç kız bir süre mühre bakıp başıyla onayladı.

Sonra benim önüme geçti ve, "Siz?" diye sordu.

"Ben-"

"Ekselansları, Majesteleri ile misafirimiz Medcezir. Sana haber verilmiş olmalı." Dedi Aslı sözümü keserek.

"Haber verildi ama onu yine de kontrol etmeliyim Majesteleri. İzin verirseniz." Dedi ve referans yaptı genç kız.

Aslı bu dünyada kimdi de ona Majesteleri diyordu.

Ejderha Kız 4; Kan KehanetleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin