4. Bölüm

1.4K 121 18
                                    

Herkese iyi geceler. Evet. Kac zamandır yazmadığım bolum ile karşımızdayım. Umarım beğenirsiniz. Iyi okumalar .

Can

Her şey normal olmak zorundaydı, değil mi? Veya olmasa da olurdu. Veya... Neyse boşverin. Ejderha Dünyası'nda neyin normal olmasını bekliyordum ki? Kraliçeleri bile normal değilken...

Can acısı neydi anlamıştım. Bazen özellikle şu sıralar adımı çok fazla kullanmaya başlamıştım. Bu ne demekti? Içim nedense gittikçe sıkılıyordu. Sanki gün geçtikçe biri boğazımı sıkıyordu. Ölmek istiyor ama ölemiyordum. Neden böyle hissettiğimi bilmiyordum. Her şey gayet iyiydi aslında. Melek ile aram iyiydi, Miray ile tekrar tanışıyorduk, herkes ile aram iyiydi. Sorun neydi? Miray'ın hafızasını kaybetmesi beni başta rahatsız etse de şimdi rahatsız etmiyordu. Sonuçta bir sekilde geri kazanacaktı hafızasını. Buna inanıyordum. Peki bu içimdeki sıkıntı neydi?

Bilmiyordum. Tam olarak Miray ile iki gün önceki sohbetimizden sonra boyle hissetmeye başlamıştım. Normal bir sohbetti aslında.

"Ateş canlandırır mı insanı?" diye sorduştu bana.

"Insanı degil ama bir ejderha-insanı canlandırır. Neden sordun?" diye sormuştum ben de.

"Ölürsem beni canlandirabilirsiniz yani." demişti gözlerimin icine bakarak.

O andan itibaren bir sey oturmuştu tam göğsümün ortasına. Basta belki rüyalarında kendi canlandığı anları görüyordur diye düşünmüştüm ama düşündükce ve aklımdaki o bulanık yer biraz olsun hareket edince içimde garip bir korku oluştu. Belki de Miray öleceğini görmüştü. Hatırladığım kadarıyla halası ona kanında kahin kanı da olduğunu söylemişti belki de bu yüzden sormuştu. Ama oyle bir sey olsa yeni Miray eski Miray gibi bunu içinde tutup saklayamazdı. Hemen söylerdi. Korkardı çünkü. Eski Miray olsa korkmazdı ve öldüğünü görse bile söylemezdi. Bana bile.

Nefesim tıkandı yine. Evet yine çünkü tam iki gündür bunu düşünüyordum. Delirmeye başlamıştım iyice. Miray'dan da bir sey öğrenmezdim ki. Kız zaten bana alışmaya çalışıyordu. Ben bunu yaparsam onu hepten kaybederdim. Ama Miray birkaç gündür bana rüyalarını anlatıyor. Nedense hep atesten kanatları olarak çıkıyormuş. Tabi ona anlatamadım. Bu da beni yiyip bitiriyor ama yapmadım. Ölüm ile ilgili düşüncelerimden arınmak icin başka seyler ile ilgilenmeye başladım. Mesela şu an Mert ile durum analizi yapıyorduk. Herkes koltuklara kurulmuş sohbet ediyorlardı.

"Sence nasıl?" diye sordu Mert, Miray'ı incelerken.

"Iyi." dedim sakince elimdeki şarabı yudumladıktan sonra.

"Sadece iyi mı?" dedi sinirle Mert ve şarabını bir dikkate bitirip yenisini doldurdu.

"Ne bekliyordun Mert? Sadece 5 gün oldu. Hemen hafızasını geri kazanması cok zor." dedim sinirle. "Biraz yavaş git. Bu dünyadaki şaraplardan degil. Seni hemen sarhoş eder."

"Biliyorum. Salak degilim. Kac defa ictim zannediyorsun? Neyse. Ben de hemen hafızasını geri kazanmasını beklemiyorum ama biraz olsun kıpırdanmalar yok mu?" diye sordu umut dolu sesi ile.

"Var gibi. Ama bu iyi bir sey degil." dedim onun heyecanla parlayan gözlerine bakarak.

"Nasıl iyi bir sey degil? Bu harika bir sey." dedi Mert gülümseyerek.

"Hatırladığı seyler rüyasında gördüğü ölümleri ve dirilmeleri." dedim ve sinirle elimdeki şarabı bir dikişde bitirdim. O anda gözlerinde sevincin ölmesini izledim.

"Bana neden bunu daha once söylemedin?" dedi ve sinirle Miray'a gitmek icin hareket etti ama onu durdurdum.

"Simdi gitme. Bak nasıl da mutlu. Eğer bunu hatırlarırsan kötü olacak." dedim sakince.

Ejderha Kız 4; Kan KehanetleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin