12. Bölüm

1K 92 16
                                    

Merhaba ejderha okuyucularım. Evet biraz geç oldu ama yb hazır. Umarim beğenirsiniz. En kısa zamanda yeni bir yb daha gelecek. Umarim beğenirsiniz. Iyi geceler. 😊 Fesatlı günler dilerim 😈 

Miray

Kendimi boşlukta hissediyordum. Hem baygındım hem uyanıktım. Mesela beni taşıyan bedeni hissedebiliyordum. Çok güzel bir kokusu vardı. Çam gibi kokuyordu ve bu bana Dünya'daki evimi hatırlatmaya başladı.

Hatırlarken başta bir şey olmadı ama aniden tiremeye başladım. Beni taşıyan kişi bana baktı sanırım ve, "Müge. Aşkım. Sakin ol. Ben burdayım." dedi ve alnımdan öptü. O anda titremem dindi ve içimi ılık bir ateş sardı. Garipti.

Birkaç dakika geçmeden beni yavaşça yatağa yatırdı. Aniden gözlerimi açtım. Karşımda Mekrus vardı. Bana şaşkınca bakıyordu.

"Seni uyandıracak bir şey yaptıysam özür dilerim." dedi tedirgince. O anda ona dediklerinin anlamını sormak istedim ama nedense bir şey durdurdu beni.

"Yok. Kendim uyandım." dedim sakince ama aniden başıma ağrı girince başımı tuttum.

"Ne oldu iyi misin?" diye sordu endişe ile.

"Başıma ağrı girdi. Kokun-" dedim ama cümleyi tamamlayamadan odaya Mert ve Can girdi. Daha doğrusu Can giremedi. Çünkü kapıdaki muhafız sürüsü onun girmesine izin vermedi. Ben de zaten onu görmek istemiyordum. Ben gerçekten öpmüş müydüm Mekrus'u? Bu düşünce ile yerin dibine giresim vardı. Mert'i aldatmış mıydım?

"Senin burda ne işin var?" diye sordu Mert sinirle.

"Majestelerini odasına bıraktım." dedi sakince ve elime uzanıp öptü. Daha sonra ise asilce reverans yapıp, "Kral, Kraliçe'm. Izninizle. Bir kavga daha çıkmadan gitsem iyi olur." dedi.

"Mekrus lütfen bu gece sarayda kal. Benim için zahmetlere girmişsin o kadar. Sana bir oda ayarlasınlar söyle de." dedim aniden.

"Israr ediyorum. Lütfen." dedim hemen o itiraz edecek gibi olduğunda.

"Peki Majesteleri öyle istiyorsa." dedi ve tekrar selam verip odadan çıktı.

Mert sinirle bana bakıyordu.

"Ne?" dedim sakince.

"Ona sarayımızda kalması için zorlamamalıydın." dedi sinirle.

"Hadi ama Mert. Adam o kadar yol geldi. Hem hediye de getirmiş. Biraz olsun nezaket göstermek lazım. Hem-" dedim ve durdum. Biraz önce onun yaptığı şeyi söylemeli miydim?

"Hem ne?" dedi merakla.

"Hem beni buraya kadar taşıdı." dedim hemen.

Bana şüphe ile baktı. Bir süre sessiz kaldık. "Teklifini kabul edecek miydin?" diye sordu aniden.

"Hangi teklifi?" diye sordum zaman kazanmak amacıyla.

Derin bir nefes aldı sinirle ve, "Dans teklifini Miray." dedi.

"Tabi ki kabul etmeyecektim." dedim sakince.

"Tamam. Ben çıkayım. Sen de üzerini değiştirip uyu." dedi sakince ve odadan çıktı.

O çıkınca derin bir nefes aldım ve dolaba gidip mor kalpli pijamalarimi giydim. Yatağa yatarken Masal'ı çağırdım. Uyumadan yani gözlerim tam kapanmadan önce masanın üzerinde duran Mekrus'un getirdiği çiçekleri gördüm. Garip bir şekilde parlıyorlardı.

Mert

Odadan dışarı çıktığımda sinirle duvara vurmak istedim ama sadece nefes almakla yetindim. Adam etkilemişti Miray'ı bakışlarından belliydi bu.

Ejderha Kız 4; Kan KehanetleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin