"Beni burada bulamaz." dedi gülerek küçük kız ve içimden geçip dolabın içine saklandı.

Donup kaldım. Hayalet mi olmuştum? Ne zaman ölmüştüm? Neden acı hissetmemiştim? Belki de yine o gelecek görüntülerinden biriydi. Ben de bunu düşünmekten vazgeçip o anı izledim.

Kucağımda kitabımla yatağa oturdum ve olanları izledim.

Küçük kız, kızım, Masal'ım dolaba saklandıktan birkaç dakika sonra içeri biraz yaşlanmış bir Can girdi.

"Acaba prensesimiz neredeymiş? Şimdi ben onu hiç bulamam ki. O çok iyi saklanmıştır." dedi gülerek ve hızla yatağın altına baktı. Orada bulamayınca perdelerin arkasına baktı ama orada da yoktu. Yavaşça dolaba gitti ve açtı ama orada da yoktu.

Can güldü ve dolabın kapağını kapatıp kapağı yavaşça okşadı. Sonra ise tekrar açtı kapağı.

"Buldum seni." dedi gülerek Can.

"Of Can dayı ya. Seninle saklambaç oynamak çok sıkıcı. Hemen buluyorsun." dedi somurtkan prenses Masal.

"Ama sende kendi yeteneğini kullanınca eğlenceli olmuyor Masal Hanım. Sana öğretmedim mi ben? Sırf eğlence için güç kullanma diye." dedi Can Masal'ın önünde diz çöküp.

"Ama Efe dedem ve babam güçlerimin böyle daha kolay gelişeceğini söylüyor." dedi Masal masumca.

"Onlar çok biliyor." dedi Can dalga geçercesine.

"Aslında çok biliyorlar hayatım. Senden çok bildikleri kesin hatta." dedi kapıdaki Melek. Kucağında 1 yaşında erkek bir bebek taşıyordu.

"Haklısın hayatım ama sonuçta Masal'a böyle yön göstermeleri yanlış." dedi Can ve gidip karısını öptü. Sonra ise uzanıp bebeği öptü.

"Babası ve dedesi sonuçta Can. Büyütme."

"Ben de dayısıyım." dedi sinirle Can.

"Keşke biraz da oğlumuz Aras'la ilgilensen?" diye sordu Melek sitemle.

"Tamam, tamam. Gel bakalım oğlum. Anne sitem etmeye başladı yine." dedi ve Melek'in kucağındaki bebeği aldı.

"Anne?" dedi bebek gülerek.

"Demek anne? Anneyi daha çok seviyoruz ha? O zaman git anneye. Babaya gelme zaten." dedi Can bu sefer sitemle.

"Aman, aman. Çocuk hep beni görünce tabi anne der." dedi Melek gülerek.

Ama o anda Masal'ın halini fark etti. Masal donup kalmış onları izliyordu.

"Belki de biz gitmeliyiz." dedi Melek ve Can ile oğlunu da kolundan tutup odadan çıkardı. Sanki daha önce yaşananlar sayesinde ne yapacaklarını biliyorlardı.

Ama neden kızımın yanında kimse kalmamıştı? Neden ona teselli verecek biri yoktu?

Masal onlar gittikten sonra bile olduğu yerde kalıp yere baktı. Aklını okumaya çalıştım ama farklı zaman olduğu için okuyamadım.

Sonra aniden ağlamaya başladı. Yere çöktü ve hıçkıra hıçkıra ağladı. Aynı benim gibi cenin pozisyonunu aldı yerde, o halının üstünde ve ağladı. Hıçkırarak ağladı. Ben de yanına gittim. Birlikte o pozisyonda ağladık. İçimi dökene kadar ağladım kızımla.

Mert

İçimde garip bir duygu ile uyandım. Hani bazen insan bir şey yapması gerektiğini bilir ama ne olduğunu hatırlayamaz. Ne yaparsa yapsın hatırlayamaz ve buna sinir olur. Ben de öyle uyandım ama bu duygudan sonra vücuduma giren acı patlaması ile aklıma ilk gelen kişiyi sordum.

Ejderha Kız 4; Kan KehanetleriWhere stories live. Discover now