Kadın korku ile nefes aldı ve hatıra bitti.

Gözlerimi açtığımda kadın-ablam hala bana sarılıyordu.

Yavaşça geri çekildi. Gözlerimiz bir araya geldiğinde, "Acı çekiyorsun. Fazla düşünüyorsun Mert. Her şey yoluna girecek. Ne kadar büyümüşsün. Çok yakışıklı bir adam olmuşsun." dedi ve aniden derin bir nefes aldı. Gözleri şok olmuş bir şekilde açıldı ve kollarını benden çekti.

"Ne oldu?" diye sordum merakla. Ne hissetmişti?

"Hafızan silinmiş." dedi tedirgince.

"Nasıl? Hem neden bu kadar tedirgin oldun ki?" diye sordum.

"Bir Su veya bir ejderha insanın hafızasını ancak 3 kişi silebilir. Ya kendisi gibi bir Su olmalı. Ya çok güçlü kötü bir büyücü olmalı. Ya da Yüksek birinin emrindeki güçlü bir büyücü olmalı." dedi kadın sakince.

"İki büyücü arasında ne fark var?"

"Bu dünyada kötü büyücüler yüksek birinden asla emir almaz. Egolarına yediremezler. Ayrıca emir alırlarsa kül olurlar. Bu da kötü olmalarının bedellerinden biri. Sadece iyi olan büyücüler yüksek birinden emir alır ve o emri ne olursa olsun uygulamak zorundalardır. Tabi gelecek için iyi bir şey olma zorunluluğu vardır." dedi kadın. "Neyse, buluruz merak etme. Şimdi beni annemize götürsene?" dedi enerjikçe.

"Tamam. Aslına bende kaç zamandır annemi görmedim. Miray pek bir şey hatırlamıyor da. Sanırım pek onun hafızasını tetiklemek istemiyor." dedim sakince ve birlikte ilerlemeye başladık.

"Miray, Kraliçe ve eşin değil mi?" diye sordu merakla.

"Evet." dedim gülümsedim. Onun o güzel yüzü aklıma gelmişti.

"Merak etme. İyileşmesine yardım edeceğim. Benim elimden gelmeyen bir şey yoktur." dedi ve göz kırptı.

"Teşekkürler." dedim ve aramızda kısa bir sessizlik oldu.

"Şey, ben adını bilmiyorum senin de." dedim tedirgince.

"Ben Aslı." dedi gülerek. "Şimdilik bana abla diyemeyeceğini biliyorum. Yavaş yavaş alışırsın."

"Teşekkürler. Bavulun falan yok mu?" diye sordum yeni aklıma gelmiş gibi.

"Yok, üzgünüm fazla kalmayacağım. Eşim Eren ve kızımız Nira Su gezegenine ziyarete gittiler. Eşim de Su benim de. Ben de onların yanına gideceğim. Sanırım annem İnci hasta. Ona yardımcı olmalıyım." dedi üzgünce.

"Anladım. Fazla kalmaman önemli değil. Daha sonra da gelebilirsiniz ailecek, bekleriz. Benim için önemli olan Miray'ı iyileştirmek." dedim gülümseyerek.

"Biliyorum. Merak etme halledeceğiz." dedi gülümseyerek.

Annemin odasına vardığımızda yavaşça kapıyı çaldık ve içeri girdik. Annem her zamanki gibi sandalyesinde oturmuştu ama bu sefer örgü örüyordu.

"Anne? Bak kim geldi?" dedim gülümseyerek.

Annem başımı kaldırıp Aslı'yı görünce hızla elindekini koydu ve koşup sarıldı.

"Eren'e daha fazla gelmeyi tembih etmeliyim." dedi annem.

"Haklısın anne. Çok uzun zaman oldu. Nira da özledi seni."

"Onu neden getirmedin?" diye sordu annem merakla ve Aslı'yı çekip koltuğa oturttu. Kendi de oturdu.

Ben tam çıkmak için hazırlanıyordum ki annem, "Mert, nereye gidiyorsun? Ablanla sohbet etmeyecek misin?" diye sordu üzgünce. Onun o halini görünce hızla yanlarına gidip oturdum.

Ejderha Kız 4; Kan KehanetleriWhere stories live. Discover now