Hayalet Dünya [Hayalet Serisi #3]

31. Bölüm 'Hak'

"Bıraktığımız gibi." dedi, Ecmel.

"Pek değil." diye karşılık verdi, Baybora.

Serdar omuzunu silkti. "Ben sadece bir kere geldim. Farkı söylemem zor."

Baybora'nın aşina gözleri; komite üyelerini, diğer çalışan görevliler arasından rahatlıkla seçebiliyordu. Bunda bunca yıl bir komite üyelerinden biri olan teyzesi ile yaşamasının da katkısı vardı. "Komite üyeleri oldukça yoğun görünüyor."

Aslında sadece o değil, diğer herkes çok yoğundu. Serdar kaşlarını çatarak kollarını önünde birleştirdi. "Hiç kimsenin varlığımızı kaile almadığını fark ettiniz mi?"

"Eh, hoş geldin partisi düzenlemelerini beklemiyordum." dedi, Baybora.

Ecmel'in içine basan kasvet, genç kızın yüzüne yansıdı. "Bir an önce bizimkilerin yanına gidelim. İçimde kötü bir his var."

Baybora sırıttı. "Bir an için kendimi Star Wars filminin içinde gibi hissettim."

Ecmel ve Serdar yorumda bulunmadan Baybora'yı asansöre kadar takip etti. Asansöre girdiklerinde Baybora, tanıdık bir yüzle karşılaştı. Koyu kumral saçlı, fosfor gözleriyle Meçik soyuna mensup olan Vural, yıllardır teyzesinin mesai arkadaşıydı. Orta boylu olmasına rağmen uzun ince vücut hatları sayesinde uzun boylu izlenimi vermekteydi ama Baybora gibi uzun boylularla karşılaşınca gerçek ortaya çıkıyordu.

"Baybora? Bir süredir ortadan yoksun?"

Genç Başkurt kaslarını göstere göstere kollarını önüne bağladı. Bu ikisi arasında bir çeşit şakaydı. Meçik hafifçe gülümseyince Baybora sırıttı. "Önemli işlerin adamıyım. Bir süredir de bu önemli işlerin peşindeydim."

Vural gülmemek için kendini zorlasa da beceremedi. "Pekala, önemli işlerin adamı..." dedi, gülmeye devam ederek. "sen o önemli işlerinin peşindeyken burada neler olduğunun bilgisine vakıf mısın?"

Baybora'nın kolları iki yanına düştü, keyifli hali birden silinmişti. Her ne kadar Vural gülüyorsa da durumun ciddiyetini anlaması için bakışlarındaki gerginliğe ve şişmiş gözaltı torbalarına bakması yeterdi. Bu Meçik bir süredir yatak yüzü görmemişti."

"Ne oldu?" dedi, Ecmel.

Vural gülmeyi keserek ciddi bir ruh haline büründü. "Bir süre önce bazı yabancı Sirenler, Yağaç Beyin ailesine saldırdı."

"Ne?"

"Onu ve torunlarını fena haşat etmişler. Morçi nine bile kendine düşen payı almış."

"Şimdi neredeler?" dedi, Baybora.

"Revirdeler. Annen de onlarla. Baş sorumlu olarak ihtiyarlar heyetinin üyesi Penka Siren'i ve Doğu Yakası Siren liderlerinden Kızıl Beyi göz altına aldık. Birkaç gündür sorgudalar. Bugün yapılması beklenen oturum da kısa süreliğine ertelendi."

"Oturumun ertelendiği iyi olmuş." dedi, Serdar. "Elimizdekinin analizi için vakit kazanmış olduk. Resmi belge elimizi güçlendirir."

"Ne analizi? Ne için?" diye sordu, Vural.

Baybora'nın muzip havası hafiften kendini gösterdi. "Mühim işimden bahsediyor."

"Hı?"

"Boş ver, teyzemden öğrenirsin. Avcılar bu işin içinde mi, peki?"

"Avcılar mı?" Vural başını olumsuz şekilde salladı. "Onları alakadar eden bir durum değil. Kendi iç meselemizi halletmek için İye Varlıklar Komitesi ve iye polislerimiz var. Her işte onlara koşacak değiliz."