57. Bölüm (2.Kısım) Bebeğimiz İyidir Değil mi?

Start from the beginning
                                    

"Begüm sabah abinleri alıp çiftlik evine gidelim mi?"

Çiftlik evi lafını duyan Begüm yüzünü buruşturdu. Oraya bir kez gitmiş ve gittiğinede bin pişman olmuştu. O zaman daha Azat'la sevgili değildi ve atlardan korkmasına rağmen Azat'ın ısrarı sonucu birlikte ata binmiş ve hayatının en korkunç şakasını yapan Azat yüzünden kötü anlar yaşamıştı. Azat'ın şaka anlayışına o Zamanlar çok kızmıştı çünkü o hızlanan atın üstünde yaşadığı korkuyu bir kendi birde Allah biliyordu. Azat sonradan çok pişman olsada Begüm bir daha çiftlik evine gitmemişti.

Azat abisiyle ve Eymen'le, arada da onlara eşlik eden Cemal'le at binmeye gitmişti ama Begüm davet edilsede bir kez bile gitmemişti. Şimdi yine Azat Oraya gitmekten bahsedince ister istemez huzursuz olup yüzünü buruşturdu.

"Hayır, sevmiyorum ben orayı başka bir plan yapalım."

Azat çiftlik evi teklifini çeviren karısına alışmıştı ama yarın güzel bir vakit geçirmek istiyordu. Hem Güney'le Yaren'e de değişilik olurdu ki uzun zamandır konuşamadığı Cemal'i de arayıp Funda'yla davet edecekti.

Hadi kendisinin sorunları olduğundan aramamıştı da Cemal niye hiç ortalarda görünmemişti anlamıyordu. Bir derdi var belli diye düşündü ve arkadaşıyla ilgilenmek orda biraz dertleşmek istiyordu.

Begüm'ü kendine daha çok çekip kolunu omzuna dolarken Begüm Azat'ın göğsüne başını yasladı.

"Hayatım biraz abartmıyor musun? Hem zaten korkunu geçtim sana ata binmek falan yok, hamilesin. Biz bir iki tur binersek sen istersen uzaktan parkurun dışından bizi izlersin  ya da içeride oturursun. Tesiste keyif yaparız vakit geçiririz. Cemal'le Funda'yı da çağırırız."

Begüm isteksizce baktı Azat'ın yüzüne. Neden bilmiyordu ama ilk kez bir yere gitmek içinden gelmiyordu. Normalde Azat'la bu konularda çok uyumlulardı. İkiside gezme konusunda sorun yaşamıyor orta yolu buluyorlardı ama söz konusu çiftlik evi olunca Begüm gitmek istemiyordu.

"Başka bir şey yapsak olmaz mı?"

Yavru kedi gibi bakıp konuşurken Azat gülerek karısının yanaklarını sıktı.

"Bu yavru kedi köpek bakışı bana sökmüyor bebeğim biliyorsun değil mi?"

Begüm oflayıp pes ederek başını salladı.

"Biliyorum ama belki acırsın diye yinede kullanıyorum."

Azat Karsının sevimli haline içtenlikle gülerken Begüm'de güldü ve uzanıp Azat'ın yanaklarından sonra şımararak çenesinden burnun ucundan öptü.

"Atlara yaklaş onları sev dokun diye ısrar etmeyeceksin tamam mı?"

Azat güzel çapkın bakışlarla tek bacağını beline sarmış üstüne yarı yatar halde uzanıp yüz yüze durduğu karısına bakıp başını aşağı yukarı salladı.

"Bebeğim seni duyanda gel timsahlara dokun diyorum zanneder."

"Ya ne yapayım Azat çok seviyorum ama korkuyorum işte, dokunanıyorum."

"Tamam tamam zaten hiç bir durumu risk edemem, merak etme."

"Teşekkür ederim."

Begüm gülerek Azat'ı dudağında öptü ve artık iyice bastıran uykusuna yenik düşüp "iyi geceler" Dedi ve yatağın İçine sinip rahat bir uykuya bıraktı kendini.

***

"Köfte... Imm. Hemen olsa."

Azat gözlerini gecenin karanlığında açtığında yanında uyuyan karısı bir şeyler mırıldanıyordu ve Azat uykusunun arasında Begüm'ün sesini duyunca bir an bebeğine sanki bir şey olmuş gibi algılayıp sıçrayarak uyandı ama sonra odanın karanlık ve sessiz olmasıyla Begüm'ün sayıkladığını anlayıp saate bakıp tekrar başını yastığa koyup gözlerini kapattı. Bir kaç

AŞKIN BEDELİWhere stories live. Discover now