" Ben hormonlarımı poşetleyip kapının dışına bırakırken sen kim köpek lan? "Diye avazı çıktığı kadar bağırırken Asya, altındaki incecik beden sonunda konuştu.
" Y-yeni sağlık görevlisiyim ben! Bay Park iyi hissetmediğini söyleyince geldim ben"demesiyle Asya'nın gözleri kızın boynunda asılı duran steteskopu gördü. Sadece Chanyeol masumca muane oluyordu.
"ya... Üzerine atlamadan önce niye söylemedin ki? "
*
Arin yorganın üstünde birleştirdiği ellerini esnetti, tüm gün boyunca gelmesini bekelediği Aden gelmemişti. Gözleri yeniden odada dolanınca yanlızlığın dibine vurdu genç kız. Dün gelen Sehun'dan sonra ne kimse aramıştı nede mesaj atmışlardı, hoş kızların başından olaylar eksik olmadığından bu beklenebilirdi.
Arin tam odanın karşısında bulunan saatin tik tak seslerini taklit ederken aklına en son gelen Aden'nin söyledikleri ilişti.
"Eğer şimdi olayda çekilirsek hiç birşey olmamış gibi devam edebiliriz. Ama bu olayların tam ortasında durmaya devam edersek, bilmiyorum, darbe almadan sıyrılmak mucize olacaktır. "
Mantıklı bir fikirdi fakat Arin bunu kabuk edecek kadar kalpsiz değildi. Tabikide hiç birşey olmamış gibi hayatına devam edemezdi! Bu onun hayat görüşüne tamamen aykırıydı.
Fakat... Bu kelime aklında dönüp dururken gelecekte başlarına gelecek sorunlarıda düşünmüyor değildi. Kyungsoo için bu kadar ileri giden biri ya bir gün onu öldürmeye teşebbüs ederse? Zaten tüm bunları arkasındaki nedenide anlayabiliyor değildi.
TIK TIK
Arin çalınan kapı ile düşüncelerini halı altına süpürdü, biraz sonra kapının ucundan başını uzatan Sehun burnuna kadar düşmüş olan gözlükleri abartılı biçimde çıkartarak havalı imajını bozmamak adına selam dahi vermeden odaya daldı. Arin tek kaşı kalkık ona baktığında genç adam istifini bozmadan kendini koltuklardan birine bıraktı.
"Rahat mısın burda? "Dedi kendisini yakışmayan bir yayıklıkla Sehun.
" En az senin kadar! "Arin’nin bir anda çıkışıyla Sehun oturuşunu düzelterek komutanının önünde vukuat işlemiş kadar utandı. Birkaç öksürük arasında" Özür dilerim" diyerek Arin'e baktı. Genç kız tatmin olmuş gibi onu süzerken önünde kenetlenmiş ellerini çözerek ayaklandı, Sehun panikle ona kalkmamasını söylerken Arin inatla oturduğu koltuğa kadar yürüdü.
"Bu gün bu kadar iyi isen dün kaseyi nasıl düşürdün? "Diye sordu Sehun tam önünde duran Arin’nin oturmasını izlerken. Genç kız omuz silkti.
" Çok sıcaktı"gibi abez bir cevap verince Sehun gözlerini devirdi.
"Peki ya sen? Dün zaten burdaydın bu gün neden geldin? "
" Aden ve kızlar gelemeyeceklerini söyledi. Seni yanlız bırakmak istemedim"dedi dürüstçe Sehun.
"Yine ne oldu? "Arin merakla sorarken Sehun cevap verirken gülmemek için kendini zor tuttu.
" Asya yeni gelen sağlık görevlisinin üstüne atladı"Genç kız bir anda gülmeye başlayan Sehun’a imalı bir bakış attı. Asya'ydı bu Chanyeol'un odasına bir anda dalıp"Yavrum hepsi senin mi? " dese hakkı vardı.
" Ayrıntıları sormayacağım. Nasıl olduğunu tahmin edebiliyorum"Diyerek aklına gelen düşünceleri dağıttı Arin. İkiside birkaç dakika konuşmadığında ortamdaki tik tak sesi meteor etkisi yaratıyordu.
"Dışarı çıkmak ister misin? Burda sıkılmış olmalısın"dedi Sehun tüm atmosferi bozarken.
"Görülürsen başımıza bela alırız. "Arin ne kadar sıkılmış olsada bu tehlikeliydi, etrafının fangirllerle çevrilmesini istemezdi.
Sehun bir anda ayaklandı ve Arin'nin elini tuttu, teni teni değerken içini kaplayan huzurla genç kızın şaşkın bakışları altında güven veren bir sırıtış gönderdi ona.
"Güven bana. "
Belkide tek ihtiyacımız olan bir güven tohumuydu, içimizde filizlenmeye bırakılması ve en yakın zamanda çiçek açtığını görebilmek... Bu şuanki yegane göreviydi genç kızın.
*
Asya kendini her taraftan ateş halinde hissederken birşeyler demek için ağzını açtı, Aslı ondan önce davrandı ve karşı koltukta oturan, saçı başı dağılmış, üzerindeki bluzu yanları kaymış kızdan Asya yerine özür diledi.
"Aslında böyle biri değildi-"diye devam ettirirken genç kız Aslı'nın sözünü kesti, herkesin hayran kalacağı bir gülümseme gönderdi ona.
"Önemli değil kim olsa yanlış anlardı. Bu arada tanışmadık ben Park Ha Neul. "Genç kıza karşın kimse kendini tanıtmaya tenezzül etmeyince açık olan odanın kapısının ardından Chanyeol başını uzattı.
" Yoora aradı iyi misin bakmak istemiş... İyi misin? "Demesiyle Asya'nın iç sesi devreye girdi.
Oha lan kız bildiğin görümcen tarafından seçilmiş! Bu en büyük level Asya! Bunu geçersen ; you won the game lan!
Haklısın... Taktik versene... İçerde o kadar beleşe yaşıyorsun...
İç sesim ben! Aşk danışmanı değil!
Asya derin bir of çekti. En büyük rakibi olan genç kıza öldürücü bir bakış attı, hızla odadan çıkarken hala kapınır orda dikilen Chanyeol'u kolundan tutarak çekiştirdi.
"Saat kaç farkında mısın? Bugün o Playfull Kiss bitecek! "Asya dizi saatlerinü bahane ederek Chanyeol'u sürüklerken genç adam ona uygun bir hızda yürüyordu.
" Asya bu gün onu izle mesek? Yani... Şey... "Diye cümleyi toparlayamasken Chanyeol, Asya başını salladı.
" Peki o zaman sana bir süprizim var! "Dedi Asya ellerini çırparak. Chanyeol ona anlamaz bakışlar atarken kendi odasının önünde durdu ve içeri daldı. Yarı uykulu olan Açelya gözlerini kısarak gelenin kim olduğuna baktıktan sonra kafasını yeniden yastıpa gömdü. Asya aradığı şeyi bulup çıktığında yeniden Chanyeol'un koluna girdi.
Elindeki DVD'yi sallarken pişkin pişkin sırıttı.
"Hayatında hiç esra erol izlemedin dimi sen? İnan bana bayılacaksın! "
DESTEKLERİNİZİ VE OYLARINIZI BEKLİYORUM.
HEPİ BÖRTDEY KAİ!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALLERİMİN YILDIZI -EXO-
FanfictionKaranlıkta parlıyorsa hayallerim , gölgelerde yaşamayı öğreneceğim.
