Saldırın-06-

75 39 4
                                    

Asya koltukta gördüğü manzara ile onunla beraber arkasından gelen Chanyeol'un gözlerini kapadı. Geri geri çıkarken sesi koridorda yankılandı.

"Adeğn. Sehun Arin'nin üzerine çıkmış münasip olmayan işler yapıyordu"demesiyle gözlerini kapattığı Chanyeol'la koridorda kayboldu. Arin tüm olanları anlamaya çalışırken hala üzerinde bulunan Sehun'u hızla ittirdi.

"Asya!Aden'nin eline koz vermesene yanlışlıkla oldu bir kere"diyerek odadan çıkınca Sehun ittirildiği yerde durmaya devam etti. Bu Suho'nun kulağına giderse neler olurdu. Çocukların ağzına koz vermiş olurdu. Bu fikir kafasına dank edince Arin’nin peşinden odadan çıktı.

*

Chanyeol koridorda onu sürükleyen Asya'ya ellerini gözlerinden çekmesini söyledi. Asya duruma uyanmış şekilde ellerini çekerken arkalarından gelen Arin'i fark etti. Kaşları çatıktı, düz taban olmasına rağmen koridoru dolduran tok bir ses geliyordu her bir adımında. Asya yutkundu. Chanyeol'dan yeni çektiği elleriyle bu sefer gömleğini tuttu.

"Koş"emriyle hızla onu çekiştirdi. Şaşkınca onu takip etti Chanyeol. Asya koridorun sonuna kadar koşup merdivenlere ilerledi. Arkasından gelen "Dur lan!" veya "Asya senin dördüncü kattan saçlarından tutarak sallandıracağım kızım" gibi tehtidleri umursamayarak üzerinde "Yangın çıkışı" yazan kapıdan girdi. Chanyeol'a kapıyı kitlemesini söyledi. Hızlı bir nefes verip ellerini dizlerinin üzerine koyup sırıttı.

"Beni gördüğü yerde kesecek"gibisinden şeyler söyleyip arka cebinden telefonu çıkardı. Hızlı aramadan Aden'i çaldırdı. Açınca bıkkınlıkla gelen"Ne var" sesini duydu. Bu salağın hala çalıştığını anlayınca sırıtışı dahada büyüdü. Tüm arkadaşlarının enayi olduğuna karar vermişti.

"La Ne gördüm bil? Hayır yeniden Chanyeol'un kapısına dayanamadım. Hayır onu çıplakta görmedim.Aklın hep bunlara mı çalışır? Herneyse bu günden itibaren Hunrin shipliyoruz. Detayları sonra anlatırım. Gruba yazarsın"Dedikten sonra telefonu kapadı Asya. Ona şaşkınca bakan Chanyeol'a aynı bakışla karşılık verdi.

"Senden korkmaya başladım"Dedi dürüstçe. Asya tek kaşını kaldırıp nedenini soracakken kapının önünde bir gümbürtü koptu. Asya kapının ordaki Chanyeol'u kendine çekti. Arkasına saklanıp kapının yavaşça açılışını izledi.Asya kafasını kapıdan uzatıp gelene Almira'ya baktı. Ve omzundan uzanan bir diğer kafa. Arin.

Almira elindeki tel tokayı bir tur döndürdü. Asya Almira'nın namının kendinden önce geldiğini hatırlayıp Chanyeol'un sırtına kendini biraz daha gömdü.

"Çilingirci Hüsametçinin kayıp kızı"lakabı Almira'ya lisede verilmişti. Okulda sıkışmış tüm dolapları açardı böylece harçlığını çıkarırdı.

Asya derin bir nefes verince Chanyeol huylandı bir anda geri bir adım atınca Asya dengesini kaybedip merdivenlere yuvarlandı. Merdivenin son basamağında acıyla inledi. Zaten yeni geçmiş olan kolunun üzerine düşmüştü. Yeniden kırıldığına emindi.

"Allah'ın sopası yok be Asya"

TÜRKİYE'DE

Chen en son Aslı'yı bornozlu görmüş olmanın etkisiyle başını iki santim yukarı kaldıramıyordu. Kahvaltıda da durum değişmemişti. Ta ki Aslı bir işi olduğunu söyleyip dışarı çıkana kadar. Dün akşam gördüğü adamı ona anlatamadığıdan telaşlıydı. Ya dışarıda iken o adamı görürse? Daha sonra İrem'in de onunla gittiğini öğrenince rahatlamıştı. Şimdiyse tek sorunu 28 çocukla aynı evde kalmaktı. Hemde ondan hiç haz etmeyen 28 çocukla.

Küçük kız yanındaki oğlanı dirseği ile dürttü.

"Şu adamın gülüşü bana bay azı dişini hatırlatıyor"Dedi sessizce. Oğlan ona dönüp "Bayan azı dişi" 'nin kim olduğunu soracakken küçük kız kucağındaki peluş dinazoru masaya koydu. Yanaklarının iki yanından tutup gülümsemesini sağladı.

"Sencede benzemiyor mu? "Dedi masumca. Aralarında ki konuşmadan bir haber olan Chen dizlerine bile gelmeyen masaya bağdaş kurarak oturdu. Aslı gitmeden önce ona yardımcı olarak çocukların en büyüğü olan Gece'yi bırakmıştı. Aslı onu daha bebekken bulmuştu. Yanında yetimhaneye gelince küçük bebeğin İngiliz kökenli olduğunu bulmuşlardı. Yani ingilizceyi ana dili gibi konuşabiliyordu. Bu yüzden Gece'ye Chen'e sahip çıkmasını söyleyip çıkmıştı Aslı.

"Senin dinazora benzediğini konuşuyorlar"Diye çevirdi konuşmayı Gece. Yüzünü gölgeleyen siyah saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. Ve usulca Chen'e doğru yaklaşan Okyanus'u uyardı. "İnsanların bacakları yastık değildir Okya" dedi sakince. Küçük kız somurtarak uzaklaşacakken Chen kızı kollarının altından tutup kaldırdı.

"Demek sen ve bacağım arasında özel bir ilişki var"Diyerek gülümsedi Chen. Küçük kız anlamaz bakışlar atarken Chen'nin yanaklarını her iki taraftan tutup sıktı.

"Okya abiyi sevdi. "Diye ekledi Chen’nin yanaklarıyla oynarken. Gece huzursuzca mırıldandı. Sevgi gösterilerinden hep nefret etmişti. Onlar böyle konuşup oynarken çocuklar arasından gözlüklü saçları özenle yana taranmış" Zeki çocuk"imajlı Cenk elindeki tableti Gece'ye gösterdi.

"Sencede bu adam şu şahısa fazla benzemiyor mu? "diyerek aynı Chen'e benzeyen bir adamın resmini gösterdi. Gece gözlerini kısıp resme baktığında bu adamın kim olduğunu sordu.

" Kim Jong-dae, daha çok bilinen adıyla Chen, Güney Koreli şarkıcı ve oyuncudur. Kore-Çin erkek grubu EXO ve alt grupları EXO-M ve EXO-CBX'in üyesidir."Diyerek Wikipedia'dan araştırdığı bölümü okudu Cenk. Gece adamın resmine ve karşısında burnunu sıkan Okyanus'u kendisinden uzaklaştırmaya çalışan Chen'e bir bakış attı. Eğer ikiz bir kardeşi yoksa bu tamamen oydu. Bir anda beynindeki çarklar işlevini yitirdi.

"Demek Aslı' yı son kez bizi görmesi için buraya getirip sonradan kötü emellerine alet edecekti"diye fikrini söylediğinden Cenk'e karşı çıkma fırsatı vermeden parmağıyla Chen'i işaret ederek bağırdı.

"Irz düşmanı. Saldırın"Sanki tüm çocuklar bu emri bekliyor gibi Chen'nin üstüne atladığında Chen bunun sadece gruptada yaptıkları bir şaka olduğunu düşündü. Yanılması bir çocuk içerki odalardan elinde halatla dönünce gerçekleşti.

Bu bölüm kısa olduğu için üzgünüm. Desteklerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Ayrıca burdan bana destek veren herkese teşekkürlerimi iletiyorum.

HAYALLERİMİN YILDIZI -EXO-Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz