Enişte Satanist Çıktı-07-

58 36 7
                                    

Sonbaharın sert rüzgarı saçlarını dağıttı. Tek eliyle gözünün önündeki kahküllerini geriye itti. Neredeyse donma seviyesine gelen ellerinin arasındaki mektubu baktı yeniden. Yüzündeki buruk gülümseme ile mektubu mezarın sağ başına bıraktı. Geri doğrulmadan önce mermerdeki toprağı eliyle aşağı itti.

"Yanında kalan tek kişi Açelya olmalı"dedi Aslı. Ağzından çıkan nefesi yukarıya doğru bir sis bulutu gibi yükseldi. Ayağa kalktığında başını öne eğdi sizi çok seviyor olmalı. Diye düşündü ordan ayrılmadan önce. Mektubu okuyamamıştı. Okumamıştı. Buna kalbi yetmezdi.

Mezarlıktan yavaş adımlarla çıktığında etrafına bakındı. Kimse yoktu. Derin bir nefes verdi. Yüzündeki gülümsemeyi daha canlı tutmak adına telefonundan Asya'ya mesaj atmayı planlıyordu. Mesaj bölümünü açacakken yüzü düştü.

KİMDEN:BİLİNMEYEN NUMARA

Seni buldum. Ebe! Sobe!

Bedeninde bir titreme hissetti. Olduğu yerden ayrılıp karşı taraftaki durağa doğru koşacakken bir el sıkıca bileğini kavradı. Gözleri korkuyla onu tutan kişiyi bulduğunda yutkundu. Aden'nin dediği gibi yapıp yardım çağırabilirdi. Bağırabilir veyahut ağlayabilirdi. Yapamadı.Kendinde o gücü bulamadı

"Yapma. "demekle yetindi. Bileğini sıkıca tutan adamın yüzünde saniyelik duygular belirdi. Hepsini kafasını sallayarak dağıtıp bileğinin morardığına emin olduğu Aslı'yı sertçe kendisine doğru çekti. Geniş kolları onu sarmalarken yüzünü Aslı'nın boynuna düştü. Kokusunu içine çekti. Aslı iki yanda tuttuğu ellerini oynatmadı.

"Seni özledim"dedi adam yavaşça. Aslı'yı ürkütmek istememişti. Ondan ayrıldığında gülümsedi.

"Onlara dokunmadın değil mi? "Dedi Aslı konuşacak güce sahip olduğunda. Yavaşça başını salladı adam. Çocuklara zarar vermediğini hatırlatır gibi.

" Peki Ona? "Aslı gözlerinin dolmamasını diledi. Chen'e zarar veremezdi değil mi? Onu incittiği düşüncesi beynine doluşurken gözleri ona ihanet eder gibi doldu.

" Şimdilik hayır. Benimle gelmessen belki. "Diye ekledi adam. Ondan bahsetmeye başlayınca damarları kasılıyordu. Aslı'nın derin bir nefes verdiğini görünce sinirlendi. Biliyordu ilk olarak onu öldürüp Aslı'nın yanına gelmeliydi.

" Seninle gelmem bir şeyler değiştirecek ise geliyorum"dedi Aslı tek nefeste. Adam duyduklarını yedirmeye çalışırken dudakları yukarı kıvrıldı.

"Bilmelisin tek yanlış hareketinde"diyerek boynun çevresinde gezdirdi parmaklarını.

Ölürsün... Ölür... Aslı sertçe yutkundu. Deniz'e bir şey fark ettirmeden hızlı aramadan Arin'i aradı. Beyninde çakan düşünceyle gözleri devirdi. Bu tür konularda aklına mukayet olamamak içini acıtıyordu.Bir yanı gelecek faturayı düşünüp duruyordu.

KORE'DE

"Lan gidin yatın! "diye bağırdı etrafındaki kalabalığa Asya. Tüm kızlar aynı anda kafasını olumsuz anlamda salladı. Chanyeol Suho ve neden orda olduğuna anlam veremeyen Kris'te aynı tepkiyi verince sinirle kafasını yastığa gömdü. Kollarını oynatıp, bağırıp çağırmak istesede alçısı ve ikide bir batan acı hissi buna engel oldu. Merdivenden yuvarlandıktan sonra Chanyeol onu hızla odasına çıkarmıştı. O an bilincinin olmayışına birkaç küfür etmeyide ihmal etmemişti tabiki.

Görmen gerekliydi kanki. Bir kucaklamış seni. Ohaw yani.

Asya iç sesine bir off ile karşılım verdi. Chanyeol bu offun kendisine geldiğini düşünüp Asya'nın kırık koluna bir fiske attı.

Enişte satanist çıktı.

Asya acıyla inleyip yanı başında oturan Chanyeol'a kısa bir "Ne halt ediyon" bakışı attı. Cevap alamayınca gözleriyle odadakileri süzmeye devam etti. On dakika önce yanındaki doktorun bile kendisine bu kadar acıyan bakışlar yollamadığına emindi.

"Hallatmem gereken dosyalar var"Dedi Aden ortamda kimsenin konuşmadığını ve her geçen saniye daha da bunaldığını fark ettiğinde. "Bir şeye ihtiyacı olursa seni ararız" Dedi Arin kapıdan çıkan Aden'nin ardından.

"Bende çıkmalıyım"Suho Aden'i kaybetmemek için hızla çıktı. Arkasından da Kris. Şimdi odada sadece kızlar ve Chanyeol kalmıştı.

Asya ile birkaç ağız dalaşından sonra Arin'de çıkmıştı. Bu yoğun günün ardından kendisini bir kahve ile ödüllendirecekti. Merdivenlerden hızla inerken telefonu çaldı. Omma yazısını görünce bekletmeden açtı.

"Lan yurtdışı ne kadar yazıyor haberin va-"Sözünü kesen telefonun diğer tarafından gelen erkek sesiydi. Chen değildi. Daha kalındı. Daha emir verici.

"Seni eğleneceğimiz bir yere götürüyorum "Deniz bu kesinlikle oydu. Gözleri faltaşı gibi açılırken sessizce konuşmasına devam etmesini bekledi.

Aslı'nın onla ne işi vardı? Nereye götürüyordu onu?

" Seni sonunda buldum.sayende herkes benimle dalga geçiyor"Arin aşağı kattan söylenerek gelen Sehun'a susmasını işaret etti. Fakat Sehun işaretini görmemişti. Konuşarak yukarı çıkarken Arin elindeki telefonu bilmiş bilmiş salladı.

"Banane.Kapa o telefonu. Seninle işim var. Yünlü bir kazağım var ve elde yıkanması gereki-"Sehun cümlesini bitiremeden merdivenlerin başındaki smokin giymiş adamları gördü. Ve birde bay Lee. Eli ayağı birbirine dolaşırken Arin'de onları fark etmişti. Sehun'u hızla bileğinden tutup merdiveni kesen duvarın arkasına koştu. Diğer elindeki telefonu düşürmemeye ayrıca dikkat etmişti. Sehun'u duvara yaslayıp tek kolunu başının yanına yasladı.Telefonu ters tutarak dudaklarına bastırdı.

"Sessiz ol"diye tekrarladı. Sehun bir günde aynı durumu iki kez yaşıyordu. Yeniden bir kızla gereğinden fazla yakındı. Dudaklarına bastırılmış telefon onu ve Arin'nin yüzünü ayıran tek şeydi. Hızlı ve sertçe yutkundu. Kanın yanaklarında toplandığına emindi. Karşısındaki kıza baktığında kendisi gibi kızardığını gördü fakat ona nazaran daha umursamazca bakıyordu.

"Zoru oynamayı bırak Aslı. "Arin telefondan gelen sesle irkildi.Arkadan gelen korna ve rüzgar sesi arabada olduklarını anlatıyordu. Sehun'la olan yakınlığını umursamadı. Bay Lee yanlarından geçip gitmişti. Muhtemelen Asya'yı görmek için yukarı çıkıyordu. Bu kadar düşünceli oluşuna gözlerini devirdi. Sehun'nun suratına bakmamak için kendini zorlarken yanaklarında elini hissetti. Yanağını mı okşuyordu. Şaşkınca Sehun'a bakarken o sırıtmakla yetindi.

"Çok yumuşak göründüler"Dedi bir çırpıda daha sonra ne dediğini anlayınca kızardı.Yanlışlıkla iltifat yemişti. Bu hareketini engelleyemeseydi ayrıldıklarında aynı şeyi dudaklarına yapabilirdi. Kendini yeni ergen gibi hisetmekten alamadı. Ellerini yavaşça yanaklarında çekerken Arin'nin kendisine sertçe baktığını gördü.

"O ellerini bir yerine monta etmeden çek!"Arin hızla bağırdığında telefonu unutmuştu.Sehun'nun kendisine dokunduğunu hatırlayınca sinirleri hoplamıştı. Bu kadar vurdum duymaz olamazdı değil mi? Kendisine dokunamazdı.Bu hakkı ona kimin verdiğini soracakken telefondan gelen sesle irkildi.

"Demek dinleyicilerimiz var? "

Eğer hikayemi okuyup beyendiyseniz vote atmaktan çekinmeyin lütfen.




HAYALLERİMİN YILDIZI -EXO-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin