Beni Bırakma-08-

76 37 3
                                    

Multimedia'da ki şarkıyla okuyunuz

"Demek dinleyicilerimiz var? "

" Aden sen misin? Sırtımdaki yara geçeli çok oldu. Geçmiş olsun için geç kaldın"Denizin sesi midesini altüst ediyordu. Arin titreyen ellerine hakim olamadı. Geçen senelerde Aden'nin sapladığı bıçağı bile unutmamıştı. Unutamazdı da, o gün Deniz'i gördükleri son gün olmuştu. Telefon sertçe yere düştüğünde Arin sırtını verdiği duvardan aşağı eğildi. Ellerini saçlarına attı.

Batırmıştı, bu olaydan sonra Aslı'nın sağ çıkması imkansızdı. Biranlık sinirle tüm olanları Sehun'nun suçunun olduğuna karar verdi, eğer ona dokunmasaydı bunlar olmayacaktı. Ayağa kalkıp ona bağırmak istesede yapamadı, beyni acı bir şekilde gerçeği fısıldıyordu senin suçun diye, haklıydıda bu tamamiyle Arin'nin suçuydu sinirlerine hakim olmuş olsaydı böyle olmayacaktı. Cenin pozisyonunda kaldı bir süre. Telefondan gelen bağırışma sesleri bir olay olduğunu anlatıyordu yinede Arin telefonu eline alıp "Bırak onu" bile diyemiyordu.

"Demek Arin ha? Aslı sana merhaba demek isterdi. Fakat arka koltukta hareketsizce yatmakla meşgul. "Dedi Deniz. Sesindeki soğukluk Arin'e ulaşmıştı kendisinden nefrt ediyordu, bunun için haklı nedenleri vardı. Telefon kapanmadan birşeyler daha mırıldansada Arin çok geçmeden bayılmıştı bu kadar adrenalin sinirlerini hopalatmıştı. Sehun ne olup bittiğini anlamasada Arin hareket etmeyince onunla aynı hizzaya geldi.

"Benim gibi biri sana dokunduğu için şanslısın? "Sehun hala egosunu kabartmakla meşguldü. Cevap alamayınca Arin'i kolundan ittirdi kaşları çatıldı iyi miydi? Kafası yavaşça yere düşerken tuttu Sehun.

" Bayıldın mı? "Bu soruyu sorduğu için içten içe kendine kıssada bir konudan emindi; telefondaki kimse amacı iyi olamazdı onu bu denli sarstığına göre olay büyük olmalıydı.Daha fazla orda durmamaya karar verdi,Arin'ni tek koluyla belinden tuttu. Üstündeki bluzu biraz açıldığında teni tenine deydi. Sehun kızaran yanaklarını boşverip diğer koluyla bacaklarından tutup kaldırdı.Dengesini sağladığında merdivenleri birer ikişer çıkıp hızla kızların odasına daldı. Şansşıydı ki Bay Lee orada değildi.

TÜRKİYE'DE

Chen kendisini sandalyeye bağlayan çocuğa bir bakış attı. Bu el kadar çocuklara yenildiğine inanamıyordu bir yandan da kızların bu çocuklarla nasıl yaşadığına akıl sır erdiremiyordu. Sağ tarafında duran Gece'ye masum bir bakış fırlattı. Oku hedefi tutturamamış gibiydi. Gece sertçe Chen'e bakıp onu bağlayan Arda'ya halatı sıkmasını söyledi.

"Yapma ama aynı taraftayız"Diye mızmızlandı Chen.Gece bir şey söylemek için ağzını açtığında koridordan hızla gelen çocuk telefonu ona doğru uzattı, Gece kim olduğunu sormadan telefonu açtığında Aden'nin sesi kulaklarına doluştu.

"Gece! Chen nerde? Saçına bal sürdümün Chen'i neden telefonlarını açmıyor!"Gece Aden'e cevap vermeden bir leğenin üstünde asılı duran telefona baktı. Birkaç dakika önce Chen'i konuşması için tehtid amaçlı kullanmışlardı "Burda" demesiyle telefonu tutan ip koptu ve suya düştü. Chen telefonuna bakıp acı bir şekilde bağırdı.

"Telefonu Chen'e ver! "Gece Aden'i ikiletmedi. Telefonu gömleğinin yarısı yırtılmış, saçları karışmış, tek çorabı çıkarılıp bağlı ellerinden birine giydirilmiş Chen'nin kulağına koydu.

"Buranın yetimhane olduğuna emin misiniz?" Dedi Chen ilk olarak. Telefonun ucunda kim vardı umursamadı.

"Aslı ne zamandır yok? "Aden'nin sorusuyla tüm şakacılığını bir kenara bıraktı Chen.Etrafta saat arasada bulamadı.

HAYALLERİMİN YILDIZI -EXO-Where stories live. Discover now