Biri Onu Bulmamızı İstiyor-17-

27 12 9
                                    

(...)

Arin ayakları hakimiyetini yitirene kadar koşmaya devam etti. Nefesi tıkanmaya, kasları uyuşmaya başlamıştı. Birkaç dakika sonra her adımında acıyla inlemeye başladı,  arkasından koşan adamları duyabileceği bir mesafede köşeyi döndü. Ayağına takılan bir boruyla havalanarak düştü. Kalkmaya çalışırken sokağın diğer ucundaki adamları gördü. Kalbi hızla atarken sürünerek kendini duvara sabitledi.

"Ne kadar kaçabileceğini merak etmiştim doğrusu"Tiksindirici sesiyle gelen adam yavaşça depoların arasından sıyrılarak Arin’nin önünde diz çöktü. Tek elini çenesine koyarak genç kızı kendisine bakmaya zorladı.

"Aslı’nın nerde olduğunu söylersen sana acıyabilirim"dedi duruma tezat şekilde yumuşakça. Arin terden gözlerinin önüne düşen saçlarının arasından adamın suratına bir kere daha baktı. Dudakları yavaşça yukarı kıvrılınca son gücüyle adamın karnına bir tekme attı.

"Bu çok Amerikanvani olmadı mı? Dublaj geçelimde ister misin? "diye dalga geçti Arin. Son dakikalarında tabikide canı için yalvarmayacaktı. Tamda Kyungsoo'yu yaralayanın kim olduğunu bulmuşken... Hoş muydu bu başına gelen? Bir anda tüm düşüncelere arabanın önünde yarı baygın biçümde bıraktığı Aden ve diğerlerine gitti. Başarmışlar mıydı? Suçlunun kim olduğunu görmüşler miydi? Boşu boşuna ölmeyecekti değil mi?

"Hep inatçı bir kız olmuşsundur"dedi adam yediği tekmeyle birkaç adım geriye gitmişken. Cebinde sakladığı bıçağı gün yüzüne çıkarark birkaç kere çevirdi. Genç kızın suratında bir gıdım dahi korku okuyamayınca sinirle soludu. Bıçağı tam önünde tutarken genç kızı omuzlarından tutarak kendisine çekti. Acı bir çığlık tüm sokağı kaplarken Arin karnını delip geçen bıçağın çıkarılması ile yere yığıldı. Gözleri odaklarını kaybederken sokağın ucunda hayalet misali kaybolan adamı aradı.

BİRKAÇ SAAT ÖNCE

"Buldum! "diye bağırdı Aden. Bir anda herkes başına üşüşürken ekranı onlara doğru çevirdi. Açelya Kyungsoo'nun odasına girmeden birkaç dakika önce odaya giren kızı parmağıyla işaret etti daha sonrada saati gösterdi. Beyaz bir önlük giyiyor ve her adımında koridora bakınıyordu,  yüzü net bir biçimde kameraya takılıyordu.

" Adamımız bu. Düşündüğümüz gibi ilk yardım ekibinden. Almira onu tanıyor musun? "Dediğinde Aden tüm bakışlar Almira'ya döndü.

" E-evet tanıyorum. Kim jo, bizden birkaç yaş küçük pek ingilizcesi olmadığından onunla fazla konuşamadım. Ama bunu yapacak birine benzemiyordu, yani hasta bir ailesi olduğunu duymuştu-"Baek Almira'nın sözünü yarıda keserek sinirle soludu.

"Herkes hakkında iyimser düşünmeye son ver! Dünya sandığın kadar tozpembe değil! "Elleri havada sallanırken Almira kokuyla büzüştü. Az önce sevimlice sırıtan adamdan eser kalmamıştı,  tam olarak başka bir kişiye dönüşmüştü. Değişken bir yapısı olsada Almira onu anlayamıyordu. Kapıya dayanan göz yaşlarını daha fazla tutamayacağını düşündüğünde odadan koşarak çıktı. Kapı sertçe kapanırken Baek arkasından gitmeye yeltensede Kai onu durdurdu.

"Yeterince şey yaptın zaten.  Bırakta kızlar ilgilensin"Dedi sesini yeterince ymuşak tutmaya çalışarak. Asya Baekhyun'a öldürücü bir bakış atarak ve Almira'yı yanlız bırakmamak adına hızla arkasından çıktı.

"şuan önemli bir konunun ortasında olduğumuz için sevinmelisin! Aksi takdirde bu odadan canlı çıkamazdın! "Dedi Alya dişlerini sıkarak. O bile bu durumu anlamıştı ve kendini patlamamak için zor tutuyordu.

HAYALLERİMİN YILDIZI -EXO-Where stories live. Discover now