HAYALLERİMİN YILDIZI -EXO-

Bu Bir Rüya Olsaydı -16-

Aslı bir anda batan acıyla kaldırdığı başını yeniden yastığa gömdü. Onun ayıldığını anlayan Chen soluğu yanında alarak yorganın açılmış kısıklarını örttü. Endişeyle onu süzerken yüzünün eskisinden beyaz, dudaklarının rengini kaybettiğini fark etti.

"İyi misin?Ne kadar korktuğumu anlatamam"Diyerek endişesini dile getirmeye çalıştı Chen. Aslı yüzünü ona dönerek gülümsemeye çalıştı, bir anda beynine hücum eden düşünceler beraberinde aynı sızıyı getirmişlerdi . Chen tek elini Aslı'nın başına koyarak saçları okşamaya başlayınca acı azalmıştı, Aslı minnattar biçimde ona bakarken gözleri kısılana dek sırıttı. Bu yüzüne biraz daha renk vermişti. Yanaklarına toplanan kanın olduğu yerler pembeleşmeye dudakları kızarmaya başladı.

"Kızlar birkaç dakika önce çıktılar. Almira'ya haber vermeliyiz"Dedi Chen ayaklanırken. Aslı başından çekilen elle afallasada o kalkamadan diğer elini yakalayarak aynı yerine oturttu. Şuan gitmesini istemiyordu, gerçekliklerle ve sorunlarla boğuşmadan önce biraz daha böyle kalamazlar mıydı?

"Biraz daha kalamaz mıyız? Şuan gitmeni istemiyorum"Chen Aslı'nın dedikleriyle yumuşayarak yatakta kendine bir yer açarak uzandı. Aslı üstüne yorganı örterek kafasını Chen'nin göğüsüne koydu. Derin bir nefes alınca bedeninin iki sıkı kolla sarılmasını bekledi. Chen yüzünü Aslı'nın boyun girintisine koyarak ona sarıldı, kokusunu tüm hücrelerinde hissenceye kadar içine çekerek kulağına doğru fısıldadı.

"Sen istiyene kadar gidebileceğim bir yer yok ki. "

Aslı delicesine atan kalbini göz önünde bulundurmadan Chen'nin belinde olan ellerini tuttu.

" Ya bir sabah uyandığımda her şey bir rüya olursa? Ya sen beni hiç tanımamış olursan? "Diye sordu ürkekçe. Tüm bunları söylerken bile olma ihtimali tüm hücrelerini donduracak derecede korku saçıyordu. Chen'nin sertçe yutkunduğunu hissettiğinde onunda aynı duygularla boğuştuğunu anladı.

" Bunlar bir rüya değil, öyle olaydı bile kimsenin beni uyandırmasına izin vermezdim . Sen şimdiye kadar gördüğüm en güzel rüyamsındır çünkü"

*

Arin gergin ortamda bir birine dik dik bakan çiftleri izlemekten sıkılmıştı. Aslı'nın yanından çıktıklarında Aden ve Suho'nun koridorda bağırıştığını görmüştü, anlayabildiği kadarıyla Suho bariz biçimde Asya'yı Kyungsoo'yu yaralamakla suçluyordu. Kızlar olaya açıklık getirmek için yanlarına gittiklerinde çoktan Aden Suho'nun tek kolunu sırtına kıvırıp duvara yapıştırarak "Sıkıyorsa şimdi aynılarını de!" diyordu. Bunlar sadece 5 dakika önce olsada tüm üyeleri - Asya ve Almira ile - aynı odaya toplamak bir asır sürmüş gibiydi.

Arin bir Almira'ya birde Asya'ya daha sonra onlara dik dik bakan Baek ve Suho'ya öldürü bakışlar atıyordu. Asya'nın yapmadığını herkes bilsede ne hikmetse suç onun üstüne atılmıştı ve tüm üyeler sinirle soluyarak onalara bakarken kalkıpta "Asya yapmadı" demek yürek yemişliğin daniskasıydı.

"Asya yapmadı bikere! Suçun ona atıldığı belli! "Alya herkesin sustuğu ortamda bir anda çılgınca bağrınca tüm bakışları topladı. Arin ve Açelya'nın derin bir nefes alarak kendisine" Malsın sen! "bakışı attığını görünce yeniden eski yerine kedi misali sindi ve ağzını açmamaya karar verdi.

" Peki ya görüntüler? Onları nasıl açıklayacaksınız? "diye sordu Chanyeol bakışlarını Asya'dan çekmeden. Bu gurur kırıcı suçlama Asya'nın sinirden yumruk yaptığı ellerinin kızarmasını ve her an patlamaya hazır bir volkanı andırmasını sağlıyordu.

" İlk olarak Asya daha önce menajerinizin yanındaydı ve sahneye çıkacağınızın haberini tüm kadroya haber vermek için koşturuyordu. "Dedi Arin. Tek kaşını kaldırarak ortamda ona karşı çıkan birini bulamayınca rahatladı. Yani kimse ciddi ciddi bunun Asya'nın suçu olduğunu düşünmüyordu.