54. Bölüm Ben bunu haketmedim

Começar do início
                                    

Oğuz üç gündür gelmese de dışarıdaki adamdan onun çok yoğun olduğunu öğrenmiş ve birde bu kadar çalıştığı için Oğuz'a üzülmüştü. Yoğun olduğu için yanına hiç gelmediğini anlıyordu ama telefon etmemesine biraz bozuluyor sonra anlayışla karşılıyordu. Sonuçta Oğuz'unda bazı şeyleri hazmetmesi gerekiyordu bunun için zamana ihtiyaçları vardı.

"Sen bana uğurlu geldin bebeğim..."

Poşetten bir adet muz alıp yıkadıktan sonra soyup yemeye başladı ve bebeğiyle hep yaptığı gibi konuşup kendine kahvaltılık hazırlamaya koyuldu. Beslenmesine çok dikkat ediyordu. Oğuz o günkü uzun konuşmanın sonunda özellikle" bebeğimize iyi bak, sakın beslenmeni ihmal etme" demişti ve Eda da bunu seve seve yerine getiriyordu.

Dolaptan çıkardığı kahvaltılıkları amerikan  tarzı denilen mutfak olan tezgahın kenarına koyarken bir yanda da iştahla elindeki muzu yiyordu. Üstünü değiştirmemiş nasıl olsa evde tek olduğu için  geceliğinin üstüne sabahlığını giyinmiş saçını rastgele bir topuz yapmış ayaklarınada sıcak tutması için ev botlarını gitmişti. Eda seviyordu böyle şirin giyinmeyi ki yaşınada uyuyordu. Evlenince Oğuz'la gerçek bir evliliği olmasa bile biraz daha özenli giyinmek İstiyordu ama şuan geceliğe kıyafete ayıracak ekstra bir bütçesi olmadığından heveslendiğiyle kalıyordu.

Biten muzun kabuğunu çöpe atıp ellerini yıkadıktan sonra peynir çıkardı dolaptan ve tabağa kesip koyarken bir parça ağzına attı.

"Ayy..."

Tatlının üstüne hemen tuzlu bir şey yediğinden midesi bulanıp sızlandı ve yüzünü buruşturdu.
Kasılarak ellerini tezgaha yaslayıp derin bir nefes aldı. Şu hamilelik çok tuhaf bir şeydi. Bazen aynı anda canı hem tatlı hem tuzlu bir şey istiyor sonrada midesi bulanıyordu.

Yüzünü buruşturup daralmış halde sabahlığının kuşağını çözüp kendi kendine mırıldandı.

"Ben dinlensem sanki daha iyi olacak kahvaltımı sonra yapayım."

Mutfağından ayrılıp salon kısmına geçip oturduğunda elini karnına koyup daha çok belli olmasa da hafif çıkıtı olan karnını okşayıp küçük koltuk takımının köşesine uzandı. Hafif hafif elini karnında gezdirirken midesinin bulantısını kafasına takmamak için hep yaptığı gibi bebeğini hayal etti. Kızı mı yoksa oğlumu olacaktı henüz bilmiyordu. Muhtemelen bir sonraki kontrolde bebeğinin cinsiyetini öğrenecekti doktor öyle söylemişti. Eda elbette bebeğinin sağlıklı olmasını başta istese de içinden hep minik pembe tulumlu bir kız çocuğu istiyor gözünün önüne hep öyle tatlı bir bebek geliyordu.

"İnşallah gözlerin babana benzer bebeğim."

Kendi kendine kıkırdayıp bebeğiyle sesli konuşurken içini çekti. Oğuz'un ela gözlerini çok seviyordu. Gerçi Eda Oğuz'un her şeyini çok seviyordu çünkü ona aşıktı.. Özlemişti Oğuz'u. Daha şimdiden sanki ona alışmıştı her ne kadar Oğuz evlilikleri hakkında sözler vermeyip gerçek bir evlilik gibi olmayacağını bilsede çok heyecanlıydı.

Oğuz'la evlenecek onun eşi olacaktı. Oğuz'un onu sevmemesi üzse de zamanla belki oda sever diye umutlanıyor her şeye pozitif bakıyordu. Ne olacaktı. Düğün olacak gelinlik giyecek miydi hiç bilmiyordu. Her genç kız gibi oda bunun hayalini kurmuştu ama  böyle bir evlilik hayal etmediği için şimdi ne olurdu hiç bilmiyordu. Oğuz her şey usulüne göre olacak demişti ama o usul içinde neler vardı bilmiyordu Eda. Detaylı sonra konuşacağız demişti en son Oğuz...

"Baban beni sence zamanla sever mi bebeğim?"

Eda karnını okşayıp konuşurken duygusallaşıp dudakları büzüldü.

AŞKIN BEDELİOnde as histórias ganham vida. Descobre agora