29. Bölüm

1.4K 133 14
                                    


Merhaba sevgili okuyucularım. Nasılsınız? Size bir sürprizim var. Bu bölümü üçüncü ağızdan yazmaya kara verdim. Bakalım nasıl olacak? Yorumlarınızı bekliyorum. 

GZeynep8 kuzum bu bölüm senin için. Biricik yeğenim. Kaç zamandır yorum yapmıyorsun üzülüyorum ama...

Melisa ile diğerleri odaya girdiklerinde Melek ve Esra orada oturuyorlardı. Yanlarında ise bir kız vardı. Siyah kıvırcık saçlı, kahverengi gözlü, gözlüklü, gülümsediğinde çok tatlı olan bir kız. Üzerinde ise mor çiçekli bir elbise vardı.

"O benim kardeşim Buse. Buse, tatlım bunlar ise, Can, Rüzgar, Esra, Melek ve Talha." Dedi gülümseyerek. Talha'nın adını söylerken gözleri hızla Talha'ya kaymış ve gözleri hafif bir arzu ile kararmıştı.

"Ne kadar çok benziyoruz değil mi?" dedi Melisa ve kardeşini yanına çekti.

"Abla ya." dedi Buse biraz sinir ve utançla.

"Sadece yüz tipleriniz." dedi Melek açık sözlülükle.

"Hm. Neyse konumuza dönelim. Buyurun oturun. Ben size her şeyi anlatacağım." dedi sanki saray kendi eviymiş gibi.

Bu durumdan Can da Mert de rahatsız oldu. Can, sanki o Miray'a kendisinden daha yakınmış gibi davranmasından ve bu kadar rahat olmasından rahatsız olmuştu. Mert ise Miray gibi yani ev sahibi gibi davranmasından rahatsız olmuştu.

"Talha'cığım bence sen şöyle yanıma gel." dedi Melisa herkes oturduğunda.

"Abla!" dedi Buse ve ablasına uyaran gözlerle baktı. Ablasının huyunu biliyordu çünkü. O her gittiği yerde birine takılır ve onu aniden bırakırdı. Bazı kafa karışıklıkları yaşıyordu aslında. Diyordu ki Buse'ye, "Doğru kişiyi, gerçeği bulduğumda o an çok özel olacak. Ve ben bunu bileceğim. Anlayacağım. Her şey özel olacak onunla."

"Tamam tatlım merak etme." Dedi Melisa sakince ama içten içe Talha'da diğerlerinden farklı bir şey olduğunu biliyordu. Belki de bakışlarıydı farklı olan. Anlayamamıştı. Ama şu anda önemli değildi. Sadece ona biraz daha dokunmak istiyordu. Böylece gece onu daha çok düşünecekti. Erkek kafasının nasıl çalıştığını bilirdi.

"Talha?" dedi Melisa gülümseyerek Talha'ya bakarken.

"Aslında ben şuraya otursam daha iyi olur bence." Dedi Taha ve Mert'in yanına oturdu.

"Sen bilirsin ama sonra pişman olacaksın." Dedi Melisa içinden.

Talha bunu duydu ve yutkundu.

"Neyse. Başlıyorum. Ben Miray'ın çocukluk arkadaşıyım. Babası ölmeden önce onunla çok yakın arkadaştık. Babası ölünce onlar bir ara taşındılar ama sonra tekrar birbirimizi bulduk. Biz onunla çok benzeriz. Huy bakımından. Bazen ikimiz aynı anda konuşur veya hareket ederdik ve herkes buna çok şaşırırdı. Bu nedenle birbirimizi olmayan kardeşimiz saymıştık. Benim kardeşim vardı ama küçüktü o. Bir gün bana güçlerini anlattı. Ondan göstermesini istedim.

"O ateş çemberini oluşturdu. Ben de korkusuzca içine girdim. Çünkü ateş beni çağırıyordu." Dedi gülümseyerek ve elini masanın üzerinde mumun alevine uzattı. Alev hızla eline geçti ve Melisa elini kaldırıp alevi parmaklarının arasında dolaştırmaya başladı. Daha sonra ise elini sıkıp alevi yok etti.

"Ben de ateşin çağrısına kulak verip, çembere girdim. Başta her şey iyiydi ama bir süre sonra tam sırtımdan bir ok girdiğini hissettim ve o anda bayıldım. Sanırım o ok bana bir şey yapmıştı. Ne yaptığını bilmiyorum ama uyandığımda hastanedeydim." Dedi Melisa sakince. Herkesin gözüne baktıktan sonra gülerek ekledi, "Morgda. Oradan kimseye görünmeden çıkmak çok zor oldu. Eve gidince herkes şaşırsa da annem şaşırmadı ve bana ne olduğunu anlattı. Bir ejderha-insandı. Ben de bu yeteneğin çıkacağını hiç düşünmemişti. Ondan sonra işte biz oradan hemen taşındık ve annem beni eğitmeye başladı. Son bir yıldır burada yaşıyoruz. Yani bu gezegende ama buraya çok uzak." Dedi sakince yürüyerek ve sonunda Talha'nın yanına gelip durdu.

Ejderha Kız 3; Kehanetin İzleri #Wattys2016Where stories live. Discover now