4. Bölüm

2K 146 24
                                    

Merhaba benim biricik sevgili ejderha okuyucularım. Yepyeni bir bölüm ile karşınızdayım altta yine röportaj var. Bu arada bana sormak istediğiniz soruları yorum olarak veya mesaj olarak atabilirsiniz. Ayrıca whattsap gurubumuza katılım hala açık. Isteyenler bana mesaj atsin lütfen . Neyse bakalım sizi neler bekliyor. Yorumlariniz bekliyorum şimdilik hoşçakalın . Cuma görüşürüz.  Fesatli günler dilerim 😈😈😈😘💜💜

Not; Multi de sarki olarak badem- sensiz kalacak bu şehir var. Umarım beğenirsiniz ve ben de bol bol vote ve yorum görürüm. Neyse by. Öpüldünüz. 😚😘😙

Can

Plan hazırdı. Tek yapmam gereken Mert'e gidip onu gitmeye ikna etmek ve gitmekti.

Ama onu nasıl yapacaktım? Sanırım en iyisi gidip direk konuşmaktı. Yavaşça odadan çıktım ve Mert'in odasına doğru gitmeye başladım.

O garip üç kardeşin kaybolmasının üzerinden iki saat geçti. Melek'i sığınaktan alıp odamıza getirdim.   Daha sonra ise Melek ile konuştum ama ona planımdan bahsetmedim. Gideceğimi öğrenince eminim gitmeme izin vermeyecekti. Sonuçta her şey karışıktı. Miray'ın durumu belliydi. Ben de Mert'i alıp gidersem işler karışabilirdi. Bu nedenle sadece üç kardeşi anlatmıştım. Korkusunu dindirmiştim.

Planım hakkında da bir şey belli etmemiştim. Yani umarım. Yolda tek düşündüğüm şey Miray bu halde iken, Mert halk ile zor ilgilenirken, bir de şu üç kardeş çıkmıştı başımıza. Bir de üstüne üstlük hem Mert'e hakaret etmişler, hem de Miray'ı küçümsemişlerdi. Bu kadarı fazlaydı. Bu arada ben de unutmuştum Efe hocaya neler olduğunu sormayı. Bunu aklımın bir köşesine bir ettim.

Hızla Mert'e yapacağım konuşmayı düşündüm ama bir türlü söze nasıl başlayacağımı bulamadım. En iyisi doğaçlama yapmaktı.

Mert'in odasının oraya geldiğimde derin bir nefes aldım ve kapıyı tıklattım. Gel sesini duyduğumda içeri girdim.

Mert elinde viski bardağı ile oturuyordu. Etraf karanlıktı, sadece biraz ileri deki masa lambasının ışığı ile aydınlanıyordu oda. Perdeler de kapalıydı. Usulca kapıyı kapattım ve Mert'in karşısındaki koltuğa oturdum. Mert öne doğru eğilmiş hala elindeki bardağı sallıyor ve içindeki mor sıvıyı izliyordu.

"Sen iyi misin Mert?" diye sordum sakince. Aslında alacağım cevaptan korkuyordum bir yandan da. Mert'ti sonuçta bu ne zaman ne yapacağı belli olmuyor.

Yavaşça başını kaldırdı ve bana karanlıkta garip bir şekilde parlayan gözleri ile baktı. "Sence iyi gibi mi görünüyorum Can?" dedi Mert sakince ve tekrar başını aşağı eyip elindeki bardağı döndürmeye ve içindeki sıvıyı izlmeye devam etti.

"Biliyor musun? Bu sıvıyı ilk Miray'ın elinde görmüştüm. Yılbaşı gecesiydi. Daha doğrusu sabahı. Bu içkiyi içmiş ve beni aramıştı. Kim olarak aradı beni bilmiyorum ama bana sapıklık yapmaya çalıştı." dedi ve bir süre durup güldü Mert. Daha sonra ise anlatmaya devam etti. "Bana duygularını itiraf etti. Ama beni başkası sanıyordu tabi ki. O gece o içki içmeden önce gittiği baloda onu öpmüş ve bırakıp gitmiştim. O da beni bırakıp gitmişti. Söylemiyordu sırrını. O gece ağlayarak bana neler olduğunu anlattı telefonda. Ben telefonu kapatıp evine gittim. Beni içeri aldı ve bir süre sonra masanın üzerinde duran yarısından çoğunun boş olduğu, içinde mor bir sıvı bulunan şişeyi gördüm.  Hızla onu kusmaya ikna etmeye çalıştım çünkü o mor sıvı zehir olabilirdi. Sonuçta onun mora aşkını biliyorlardı. Ama inat etti ve kusmadı. Ben de o mor sıvıdan içtim. O da benim kusmamı isteyince ama bu sefer ben inat ettim kusmamak için. Neden kusmami istediğini sordum, o da bana sana bir şey olmasına dayanamam dedi. Daha sonra ise o kustu ve işi bittiğinde ona  ne demek istediğini sordum. O da bana ilk defa, "Anlami şu seni kas kafalı; seni seviyorum." dedi. Aynen bu kelimler ile. O birlikte olduğumuz süre boyunca bana ilk defa seni seviyorum dediği andı. Tam 1 Ocak." dedi elindeki şişeye bakıp gülümseyen bir yüz ile. "Ve şimdi öğreniyorum ki o  içki oraya buradan gelmiş. Buradaki çok özel bir meyvenin özüymüş. O öz tek başına sarhoş ediyormuş. Sen ne kadar ben zor sarhoş olurum desen de bu öz kendini senin içki sınırına göre ayarlıyormuş. Ve iki bardak sonra sarhoş oluyormuşsun. Ne garip değil mi?" dedi saçma bir biçimde gülümserken.

Ejderha Kız 3; Kehanetin İzleri #Wattys2016Where stories live. Discover now