9. Bölüm

1.5K 143 17
                                    

Merhaba merhaba ejderha okuyucularım. Nasılsınız? Bu bölüm hızlı oldu gibi. Ama bilemiyorum sizin düşüncenize kalmış. Bölüm sarkisi bulamadim. Siz bir şarkı seçip oyle okuyun lutfen. Size soz verdigim 4 videoydu biliyorum ama soru bulamadigimiz icin sadece 2 video var. Biri Can'ın karakter tanıtımı digeri ise benimle röportaj.

Daha video çekeceğiz ama lütfen bize soru sorun. Çünkü biz soru bulamiyoruz. Bu gidisle hiç video koyamacagim. Lütfen bize soru sorun. Neyse hoşçakalın . İyi okumalar.


Can

Birkaç gündür garipti zaman. Akıyor muydu yoksa durmuş muydu? Bilmiyordum. Ama sanırım bunu Madalin'in beni ziyarete geldiği zaman öğreniyordum. Zaman akıyordu yani. Çünkü o yemek getiriyordu bana. Hatta bazen uyumam için diretiyordu bile.

Ben ise bir kitap kurdu gibi kütüphaneye yerleşmiştim resmen. Orada uyuyor, orada yemek yiyordum. Odamıza gidemiyordum ki. Her yerde o vardı. Anılarımız vardı her yerde. Şu an bile o vardı yanımda. Hissedebiliyordum. Veya yine delirmeye başlamıştım.

Evet, Mert gibi olmaya başlamıştım. Aynı acıyı yaşıyorduk, benzememiz normaldi. O da Miray'ı aşkını kaybetmişti. Ben de Melek'imi kaybetmiştim. Bu nasil kaderdi? Iki yakın arkadaşın da aynı kaderi paylaşması neydi? Tesadüf müydü? Tesadüf diye bir şey yoktu. Ben bunu bilir bunu konuşurdum. Bu kaderi anlamak zaten hep zor olmuştu. Sinirle kafamı salladım ve elimdeki kitaba döndüm.

Her yeni öğrendiğim bilgi de Miray'ın yanına gidiyor ve yeni öğrendiğim bilgileri ona anlatıyordum. O da bazen garip bir şekilde karşılık veriyordu bana. Veya ben onun nasıl davranacağını düşünüp hayal kuruyor ve o hayalin benimle konuştuğunu düşünüyordum. Delirmiştim evet ama umurumda değildi. Kim olsa delirmeden duramazdı.

Tam kitaba dalmış Ejderha Dünyası ile ilgili önemli bir yere gelmişti ki dışarıdan bazı garip gürültüler duyamaya başladım.

"Yine ne oluyor?" dedim sinirle. Bir süre karmaşaya katılmak istemeyip oylece oturdum. Ama beni harekete geçiren şey dışarıdan gelen çok güçlü bir vurma sesiydi. Odadan dışarı çıkmak istemesem de merakıma yenik düşüp kitabı hızla koltuğun üzerine bıraktım ve odadan çıktım.

Çıkar çıkmaz bir karmaşanın içine düşmüştüm. Muhafızlar hızla hareket ediyordu. Ve gürültü gelmeye devam ediyordu.

"Hızlı olun. Kraliçe ne durumda bilmiyoruz." dedi Talha'nın sesi uzaktan. Ama onun konuşması ile gürültü kesildi.

O anda kalp atışım yavaşladı. Hızla insanları ittirdim ve odanın kapısına doğru ilerledim. Kapıyı açmak için uğraşmıyorlardı bile.

"Ne duruyorsunuz? Kapıyı açsanıza." dedim sinirle ve kapı koluna uzandım ama daha dokunamadan elim yandı.

Hızla geri çektim elimi. "Biz sanki denemedik Can. Kapıyı kırmayı da denedik ama kapı büyülenmiş." dedi sinirle Talha.

Ona sinirle baktım. "Bilmediğim-" dedim ama o anda kapı açıldı ve Mert, "Hemen doktorları çağırın." dedi nefes nefese bir biçimde.

Mert

Derdi neydi bu kadının? Ne yapmıştı? Nasıl girmişti buraya? Nasil bu kadar kolay olmuştu bir Kraliçe'nin odasına girmek?

Ejderha Kız 3; Kehanetin İzleri #Wattys2016Donde viven las historias. Descúbrelo ahora