26. Bölüm

1.3K 129 10
                                    

Merhaba ejderha okuyucularım. Nasılsınız? Bu bölüm bir farklı. Okuyunca göreceksiniz. Neyse yb pazara. Pazar günü size finale kaç bölüm kaldığını söyleyeceğim. Neyse size iyi okumalar. Yorumlarınızı bekliyorum.

Can

Bu gerçek miydi? Karşımda duran kişi geçitti ama o Miray'ın yarısıydı. Onu öldürmezdim yani. Bütün hayallerim, onu öldürme planlarım suya düşmüştü. Sinirle ilerleyip orada olan bir koltuğa oturdum. Kılıcımı hala ona doğru tutuyordum. Belki bize saldırabilirdi.

Ben oturunca direk geçide doğru bakmaya başladım. Melek yanıma geldi usulca. Boşta olan elimi tuttu ve usulca sıktı. Ondan güç aldım.

"Şimdi anlat bakalım. Senin işlevin nedir?" diye sordum soğukça.

O anda geçit kahkaha atmaya başladı. Sanırım delirmişti.

"Neden gülüyorsun?" diye sordu Melek benim yerime.

"Sanki ben bir robotmuşum gibi sordu da ondan gülüyorum." dedi gülerek.

"Sevdiğimi kaçıran kişiye bir insan veya başka bir canlı varlık gibi davranmam. Bu nedenle bundan sonra seninle böyle konuşacağız."

"Zaten bu seninle son konuşmamız. Tabi bu birkaç yıl içerisinde. Beni tam olarak 3530 yılında. Masal ile geleceksin." dedi ve durdu. Gözleri bir yere daldı ve derin, hüzünlü bir nefes aldı.

O sayıları, o yılı duyduğumda içim buz kesti. Nefes alamadım. Bu sayıların ne anlama geldiğini de bilmiyordum ki.

"Neden geleceğiz?" diye sordu Melek yine benim yerime.

"Onu-" dedi ve derin bir nefes aldı. "Bunu söylememeliyim." dedi.

"Bizde senin söylediklerine kanacaktık." dedim alayla.

"Siz bilirsiniz." dedi sakince.

"Ona biraz olsun inanmalısın Can. Çünkü çok şey biliyor." diye fısıldadı Melek kulağıma.

Bir süre öylece durdum. "Bize işlevini hala söylemedin." dedim sakince.

"Ben geçidim. Daha doğrusu Dünya geçidinin ruhuyum. Girip, çıkmaları (şşt, fesatlaşmayın.) ben kontrol ediyorum. Bu nedenle birçok yeteneğim var." dedi ve sustu.

En heyecanlı yerinde kesti. Sanırım herkesin bana garezi vardı.

"Neymiş o yetenekler?" diye sordum sinirle. Sabırsızlanmaya başlamıştım. Saraya dönmeliydik. Mert zaten kendi aleminde dolanıyordu. Talha halledebilirdi bir şey olsa aslında. Efe hoca ise hastaydı. Biran önce şu geçitle konuşup gitmek istiyordum. Aslında konuşmadan da gidebilirdim ama içimden bir ses konuşmam gerektiğini söylüyordu.

"Gelecek, geçmiş ve diğer boyutlar hakkında bilgi, biraz büyü, falan." dedi sakince.

"Gelecek, geçmiş ve diğer boyutlar derken?" diye sordum merakla.

"Her şey. Bu nedenle zaten Melek'i aldım. Diğer boyutlarda Miray'a doğru düzgü yardım etmiyordun bile. Ve-" dedi ve sustu.

"Ve ne?" diye bağırdım sinirle.

"Ve birinde Masal ve Miray komadayken ölüyordu. Masal, Miray'ın karnındaydı." dedi tıkanırcasına ve durdu. Acı içindeydim.

"Ben bunu yapmam. Onların ölmesine izin vermiş olamam. Onlar ben olamaz." dedim şok olmuşçasına.

"Onlar sen değildi zaten Can. Onlar senin diğer boyutlardaki hallerindi." dedi Melek üzgünce.

"Aslında hiçbir boyuttaki Can ve Miray sizin kadar yakın değildi. Veya Mert ve Miray bu kadar aşk dolu değildi. Bu boyuttaki Miray gerçekten çok şanslı." dedi gülümseyerek.

Ejderha Kız 3; Kehanetin İzleri #Wattys2016Where stories live. Discover now