8. Bölüm

1.6K 141 9
                                    

Merhaba merhaba merhaba benim biricik sevgili ejderha okuyucularim. Nasılsınız? Size kötü bir haberim var. Ben yine video cekmeyi unuttum ama bu sefer söz size tam 4 video cekecegim. Ama biz soru bulamıyoruz. Bize merak ettiginiz soruları yazamaz misiniz? Tekrar özür dilerim.

Bölüm sarkisi Pera- Ne Ala ama internetim az oldugu icin yukleyemedim. Bir zahmet biz şarkıyı açarak okusaniz olur mu? Lütfen. Yorumlarinizi ve yıldızlarınızi bekliyorum. Yeni bolum cumaya. Evet biliyorum çok heyecanlı yerde bitirdim ve bu yuzden beni oldurceksiniz ama harika bir bolum oldu bence. Özümü buldum sonunda. E hadi ne duruyorsunuz. Bölümü okumaya. Fesatli günler dilerim 😈😈😈. Kocaman opuldunuz. 😙😚

Can

Neydi zaman? Yokluktu. Boşluktu. Karanlıktı. Öfkeydi. Acıydı. Nefessizlikti. Sevgisizlikti. Kalpsizlikti. Ruhsuzluktu. Hissizlikti.

Ne olmuştu? Kalbim gitmişti. Aşkım gitmişti. Meleğim gitmişti. O aptal geçit almıştı onu. Benim aşkımı almıştı o kahrolası geçit.

Hızla yanımda duran çerçeveyi alıp yere attım ve sinirle bağırdım. Yere baktığımda düşen çerçevenin ikimizin fotoğrafının olduğu çerçeve olduğunu gördüm. Camı kırılmıştı. Yavaşça yere eğilip resmi aldım. Elime camların batmasını umursamadım. Benim elim neydi ki? O olmadıktan sonra hiçbir değeri yoktu benim vücudumun.

Resmi alıp usulca okşadım. Ne kadar güzel gülüyordu ama onu almışlardı benden. O lanet olasıca geçit almıştı. Belki de öldürmüştü. Kalbime bir ağrı girdi hızla. Ağrı damarlarım aracılığıyla bütün vücuduma yayıldı.

Ne kadar zamandır buradaydım? Veya buraya ne zaman gelmiştim? Sanırım Miray'ın odasından çıktığımda hızla odamıza gelmiştim. Birkaç saattir öylece oturmuş yere bakıyordum. Mert gelmişti, Talha gelmişti, Ege hoca bile gelmişti ama almamıştım kimseyi. Istemiyordum. O olmadıktan sonra herkes yanımda olsa neye yarardı?

Ne yapabilirdim? Onun güvende olduğunu bilmeye ihtiyacım vardı veya yaşadığını bilmeye. Onu biran önce bulmalıydım. Yoksa...

Bunu düşünmek bile istemiyordum. Ne yapabilirdim? Aklım bomboştu.

"Her zaman yaptığın şeyi Can. Araştırma yap." dedi beynimden bir ses.

Hızla yerinden sıçramama neden olan bir sesti bu. Çünkü o Miray'dı. O benim kardeşimdi. O abisinin gülüydü. O iyi miydi?

"Miray?" dedim. Sesim odada yankılandı ama karşılık tek bir nefes bile duyamadım.

Sinirle nefes aldım. Ben ona neler demiştim ama o hala bana yardım ediyordu. Tabi beynimdeki Miray. Hızla yataktan kalktım ve odadan çıktım. Kütüphaneye gitmem lazımdı ama önce Miray'ın yanına uğramalıydım.

Ölü gibi odadan çıktım ve Miray'ın odasına gittim. Içeri girdiğimde hemşire gibi kadın hızla selam verdi ve odadan çıktı. Bu selam işini de anlamıyordum. Neden selam veriyorlardı ki? Ben kimdim ki?

Odaya girer girmez önce Miray'ın yanına gitmek isterdim ama yoktu o yüz bende. Yapamazdım. Yavaşça yatağın önünde dolaşmaya başladım. Miray'ın uyuyan yüzüne bile bakamıyordum.

"Ben özür dilerim. Söylediğim her şey için. Söylediğimin hiçbiri doğru değildi. Emin ol isteyerek söylemedim. Gerçek düşüncelerim bunlar değildi. Sinirle söylenmiş sözlerdi bunlar." dedim ve durup uyuyan Miray'a baktım.

O uyuyor olsa bile ben gerçekte şimdi bana nasıl davranacağını görüyordum. Bana hüzünlü gözlerle bakıp, "Bazen gerçekler sinirle ortaya çıkar." dediğini görür ve
duyar gibiydim.

Ejderha Kız 3; Kehanetin İzleri #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin