6. Bölüm

1.8K 151 18
                                    

Merhaba merhaba merhaba benim biricik ejderha okuyucularım. Üzgünüm bu bölüm özel video yok. Çünkü internetim bitti bitiyor. Bu bölümü bile zor yayımlacağım. Özür dilerim Yagmur Oya. Ama diğer bölüm iki video yukleyecegim. Merak etmeyin. Yb ancak cumartesi gelir. Ama merak etmeyin diger yb salı günü gelecek . Yani 8. Bölüm salı günü. Eski rutinimize geri döneceğiz. Neyse hoşçakalın. Size sorun vardı ama unuttum. Aklima gelirse duvardan sorarım. Neyse iyi okumalar. 😚😘😙😜😛 öpüldünüz. Fesatli günler dilerim 😈😈.

Can

Yol fazla mı uzamıştı yoksa bana mı öyle geliyordu? Belki de fazla sessiz bir şekilde gitmemiz bana bunu hissettirmişti. Etrafta üçgen şeklini oluşturup bizi koruyan ejderhalarların ve ejderha-insanların kanat çırpmalarından başka bir ses duyulmuyordu. Ve bu benim sinirimi bozuyordu. Zaten  gergindim. Bir de bu sessizlik tuz biber oluyordu.

Sabahın ilk ışıkları ile yola çıkmıştık. Öğlen oluyordu sanırım ve Mert yola çıktığımızdan beri tek kelime etmemişti. Ama biliyordum o da en az benim kadar heyecanlıydı. Ama düşününce bu kadar olay üstüne -Miray'ın komaya girmesi, üç kız kardeş, hükümdarlık işleri...- ben bile şevkimi kaybederdim. Insan ruhunu kaybetse nasıl durabilirdi ki? Ben Mert'e bu konuda hayran olmuştum. Dıştan sakinliğini koruyordu ama peki içinde? Kimse koruyamazdı. Tek başına kalınca insan her şey açığa çıkardı. Sakladığı duygular, maskeleri...

Gözlerimi kısarak birkaç mesafe ötemdeki Mert'e baktım. Bir Kral gibi dimdikti Medecrius'un sırtında. Ejderha Kral'dı o. Mert'in bu halini Miray'ın görmesini isterdim. Eminim ki onunla gurur duyardı. Gözlerimi hızla çektim Mert'ten. Onu anmak acı vermişti.

Böyle mi olacaktı hep? Onu andığımda acı mı çekecektim? Ben bu halde isem Mert ne haldeydi? Nasıl dayanıyordu? Peki Miray öldüğünde ne olacaktı? Nasıl katlanacaktık bu acıya?

O anda kalbimin atışı durdu sanki. Nefes alamaz oldum. Bu ölüm meselesi nereden aklıma gelmişti? Bu olmazdı. Buna izin vermezdi Mert. O izin verse bile ben izin vermezdim.

Miray'ı öldürmeye kalktığı gün dün gibi aklımdaydı. Elinde kılıçla girmişti odaya. Resmen Miray'ı öldürecekti. Ben olmasam, ben araya girmesem, Miray beni çağırmasa, belki de çoktan ölmüş olacaktı. Resmen ruhunun katili olacaktı Mert.

Derin nefesler almaya çalıştım. Bu hatıralar bana bile bu kadar acı veriyorsa Mert'e kim bilir neler yapıyordur? (Fesatlaşmayın lütfen 😈😈. Yazarınız fesatlaştı da.)

Başka bir şeye odaklanmalıydım. Keşke şu an Esra olsaydı burada. Saçma bir sohbet açar ve etraftaki ağır havayı dağırtırdı. Ben yapabilir miydim? Belki ben deneyebilirdim.

"Havalarda bir garip değil mi?" dedim hızla ama o an söylediğim şeyden pişman oldum. 'Gerçekten mi Can? Havalar mı?' der gibi bir bakış attı Mert bana ve önüne döndü. E haklıydı çocuk. Hava Miray'dı. Kafa dağıtmaya çalışırken daha çok ona odaklanıyordum.

Başka bir sohbet konusu bulmalıydım. "Acaba Esra ve Rüzgar ne yaptılar?" diye bir soru attım ortaya. Ama Mert cevap vermeye tenezzül dahi etmedi. Miray boşuna hödük demiyormuş buna.

"Sanırım birkaç gün içinde varmış olurlar. Bana göre öyle. Gidince Talha'dan öğreniriz ne olduğunu." diye kendi sorumu kendim cevapladım.

"Acaba biz gitmekle iyi mi yaptık? Sonuçta şu üç kız kardeş meselesi var ama eminim ki Efe hoca ve Talha olayı halledebilirler." dedim ima ile ama Mert sadece dönüp bana bir bakış attı. Daha sonra ise tekrar önüne döndü. Imadan da anlamaz olmuştu aptal.

Daha bir çok sohbet açma çabalarım Mert tarafından cevaplanmayarak geri püskürtüldü.

Sonunda pes edip Melek'imi düşünmeye başladım. Acaba ne yapmıştı? Eminim uyandığında bana çok sinirlenmiştir. Ona haber vermemiş,bir de üzerine Miray'a bakması gerektiğini söylemiştim. Içimde garip bir his vardı ama anlam verememiştim.

Ejderha Kız 3; Kehanetin İzleri #Wattys2016Where stories live. Discover now