19. Bölüm

1.5K 144 43
                                    


Evet. Yb hazır ve yayımda. 1100 kelimelik ama merak etmeyin. Cumartesi veya pazara yb var. Bölüme uygun bir şarkı koyuyorum multi ye. Onu dinleyerek okursanız sevinirim. Neyse hoşçkalın. Fesatlı günler dilerim.

Not;o soru sorma kısmını cumartesi halledeceğiz.

Lütfen bölümü okurken ağlamayın. Ben yazarken ağladım ama o anda multide ki müziğin filmi vardı aklımda. O yüzden böyle bir bölüm oldu. filmi izlemek isteyenler için söylüyorum. eğer izleyecekseniz filmin adı Sanam teri kasam. çok duygusal bir film. etkisinden iki gün kurtulamıyorsunuz. Bir kutu mendil alıp öyle izleyin. Eğer benim gibi çook duygusalsanız siz bir 2-3 kutu alın.

Can

Sevdiğin birini kaybetmek ne hissettirirdi? Acı, öfke, üzüntü... Canını verecek kadar sevdiğin birini kaybetmek ne hissettirdi? Onun gözlerinin önünde ölmesini izlemek. Onun son arzularını yerine getirmek. Onu kurtarmak için canını vermek istemek ama hiçbir şey yapamamak. Gerçek sevgi onun öleceğini bile bile onu sevmektir. Acısını çekeceğini bile bile onu sevmektir.

Bu konuya nerden mi geldim? Anlatayım.

Miray'ı rüyamda gördükten sonra, daha doğrusu onun beynine girmeyi başardıktan ve gerekli ipuçlarını aldıktan sonra aniden biri beni dürtmüş gibi uyandım. Ama uyanmam o kadar garipti ki. Çığlık atmak için ağzım açılmıştı ama çığlık atmamıştım. Hayatım boyunca asla çığlık atmadım. İlk defa böyle bir şey yaşamıştım. Aniden uyanıp ağzını çığlık atmak için açık fark etmek ve az kalsın çığlık atacağını bilmek. Çok garipti. Korkunç bir rüya da görmemiştim. Tabi bildiğim kadarıyla.

O şoku üzerimden atmak için soğuk bir duş aldım. Daha sonra ise hızla odamdan çıkıp kütüphaneye gitmek için koridordan geçtim. O arada Raylon fark etti beni.

"Selam." dedi beni görünce.

"Selam Raylon. Nasılsın?" diye sordum sabırsızca.

"Ben iyiyim ama senin acelen varmış gibi." dedi merakla.

"Evet. Kütüphaneye gitmem lazım."

"Tamam. Ben de gelebilir miyim?" diye sordu hemen. Bir an donup kaldım. Ona güvenebilir miydim? Onu tam olarak tanımıyordum aslında.

Ne düşündüğümü anlamış olmalı ki, "Yardıma ihtiyacın var gibi görünüyor." dedi sakince.

"Tamam." Dedim aniden. Olabilirdi aslında. Daha doğrusu o an doğru düzgün düşünemiyordum tek düşündüğüm Melek'i kurtarmak için ipucu bulduğumdu.

Birlikte kütüphaneye gittik.

"Ee?" dedi merakla Raylon.

"Ne ee?" dedim bir şey çaktırmamaya çalışarak ama yerimde duramıyordum.

"Eesi neden bu kadar acele ile geldik buraya?"

"Miray bana ipucu verdi." dedim hemen. Raylon'un yüzü beyaza dönerken bir an onun bayılacağını sandım. Sanırım heyecandan ne yapacağımı veya ne söyleyeceğimi veya ne söylemeyeceğimi karıştırmaya başlamıştım.

"Sakin ol. Nefes al. Derin derin nefes al. Benim gibi." dedim onu biraz ilerimizdeki sandalyeye oturtup.

Bir süre sonra sakinleşti ve, "Bana tam olarak neler olduğunu anlatabilir misin?"

Ona Miray'ın beynine girdiğimi falan anlattım. O anda aklıma geldi. Ben nasıl yapabilmiştim bunu? Ama ben bu soruyu düşünecek ve cevap bulacak zamanı yakalayamadan Raylon konuşmaya başladı ve aklım bulandı.

Ejderha Kız 3; Kehanetin İzleri #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin