43.Bölüm Minik Karaaslanlar

En başından başla
                                    

"Eymen hemen buraya gelir misin babacım?"

Mustafa'nın itiraz istemeyen sesini duyan Eymen kollarını kavuşturmuş küskün halde usul usul ağlayarak sedirin köşesine sinmişti. Kardeş fikrini hiç sevmemişti ve kesinlikle istemiyordu.

"Eymen annecim gel lütfen, bak beni üzüyorsun bebeğim."

Eymen, babasından sonra annesininde seslenmesiyle yerinden kalkıp başı önde minik burnunu çekerek tekrar terk ettiği masaya geri döndüğünde Leyla'nın gözleri dolmuştu. Eymen ilk göz ağrısıydı ve oldu bitti onun ağlamasına hiç dayanamıyordu.

"Gel bakalım, konuşma bitmeden nereye çekip gidiyorsun sen? Hani büyümüştün hani kocaman adamım ben diyorsunda böyle büyüklük olur mu?"

Mustafa kucağına oturttuğu oğlunun saçlarını okşarken Eymen başını babasının göğsüne yaslayıp içini çekti.

"Baba istemiyorum... Lütfen benim kardeşim olmasın geri gitsin o."

Hıçkırarak ağlamaya başlamasıyla Eymen'in bu denli büyük tepki vereceğini bilemediklerinden Leyla'yla Mustafa birbirlerine "ne yapacağız biz" dercesine baktılar.

"Annem o senin kardeşin, bak burda karnımın içinde büyüyecek. Hani okulda arkadaşlarınında bebek kardeşleri vardı "onlar çok güzel anne" diyordun ya işte şimdi seninde öyle güzel kardeşin olacak. Sen bizim kıymetlimizin seni çok seviyoruz oğlum, kardeşin olduğunda bu durum asla değişmeyecek."

Eymen, ıslak gözleriyle annesine ve azıcık çıkmaya başladığı kardeşinin içinde bulunduğu karına bakıp başını babasının göğsüne sürterek mırıldandı.

"İstemiyorum, o gelirse ben sizinle hiç konuşmam ki oyuncaklarımı bile çöpe atarım... Yemekte yemem, hasta olurum sonrada iğne yapacaklar diye evden gizlice kaçar giderim."

Mustafa, duyduklarının şaşkınlığı ile gözlerini kocaman açarken Leyla yutkundu. Oğlu öyle kararlılıkla bu cümleyi kurmuştu ki bir an korktular. Bu çocuk bu yaşta bu cümleleri nasıl kurabiliyordu? Hem kaçarım ne demekti?

"Allah korusun" Dedi Mustafa içinden. Oğlu öyle bir şey yaparda evden falan gizlice gidip kaybolursa dünyası başına yıkılırdı.

"Sen nasıl konuşuyorsun öyle babacım? Eğer bu dediklerini yaparsan bizi üzeceğini biliyorsun değil mi? Sen bunları yaparsan annenle beni üzersin ve bizde üzülüp hasta oluruz. Bunların olmasını gerçekten ister misin?"

Eymen dudaklarını büzüp başını kaldırarak babasına baktı.

"Ben sizi üzmek istemiyorum baba ama kardeşte istemiyorum."

Leyla ağzını açıp bir şey diyecekti ki Mustafa kaşlarını kaldırıp karısını susturdu. Eymen'in üstüne gitmenin anlamı yoktu çünkü oğlunun gerçekten bu gidişatından şüphelenmiş endişelenmişti. Yanlış bir şey yapıp bir canından daha olamaz ölürdü.

Uzmandan daha detaylı yardım almak en iyisi diye düşünüp bu konuyu şimdilik kapattı. Mustafa, çocuk yetiştirme konusunda modern bir babaydı ve eski usül iş yapmayı sevmiyordu. Gerekirse oğlunuda alıp terapiye bile giderdi.

"Bu konuyu sonra konuşacağız, hadi bakalım şimdi seninle gidip biraz puzzel yapalım?"

Kocaman gülümseyen Eymen babasının boynuna sıkı sıkı tutunup annesine öpücük attığında Leyla kahkalarla güldü oğluna. Bu çocuk kesinlikle Mustafa'nın efendiliğinden almamış amcasının zıpırlığına geni çekmişti.

 Bu çocuk kesinlikle Mustafa'nın efendiliğinden almamış amcasının zıpırlığına geni çekmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
AŞKIN BEDELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin