35.Bölüm Sen benim keşke dediğimsin

Start from the beginning
                                    

***

''Annem çok kızdı Azat babama yalan söylemek istemiyormuş.''

Azat elindeki kartı kapıya okutup açtığında belimden tutarak odanın içine girmem için beni yönlendirdi.

''Bir şey olmaz güzelim, şu güzel geceyi senden ayrı geçirmek istemiyorum.''

Azat, evlilik kararımızdan sonra bu geceyi birlikte sabahlayarak geçirmemizi istediği için eğlence kulübüne ait otelin üst katına çıkıp biri bizim diğeri Cemal'le Funda'nın adına oda ayırtmıştı. Bende bu geceyi Azat'la yan yana geçirmek, ona sarılarak gün doğumunu izlemek istiyordum. Hem şu hemen evlenelim işini konuşmak istiyordum ama annemi aradığımda aldığım tepkiyle moralim bozulmuştu.

Anneme ''biz karar değiştirdik Funda'larda kalacağız izin verir misin? dediğimde annem yalanıma inanmamış olacak ki bana kızıp "bu son olsun bir daha sakın emrivaki yapma!" demişti.

Odayı göz ucuyla tarayıp beğeniyle gülümsedim. Suit odanın oturma bölümünün ve mutfağın olduğu alandan geçip kocaman beyaz yuvarlak yatağın olduğu odaya geçtiğimizde yerden olan camın arkasından görünen ışıklı manzaraya bakıp Azat'ı yanıma çektim.

''Çok güzelmiş aşkım.''

''Evet bebeğim... Her şey özellikle sen varsın diye çok güzel.''

Arkamdan sarılan Azat kollarını karnıma sarıp boynumdan öptü.

''Gün doğumunu terasta izleyelim mi?"

Mırıldanarak konuştuğumda Azat burnunu kulağımın altına sürtüp kokumu içine çekti ve "hı hı" diye onaylayan bir ses çıkardı.

Birlikte el ele terasa çıktığımızda hasır oturma grubunu es geçip yerdeki armut koltuklara yöneldiğimde Azat'ın güldüğünü duydum.

''Burada oturalım Azat."

''Oturalım bakalım.''

Azat oda servisinden istediği şarap şişesini, kadehleri ve benim için istediği çikolata dolu tabağı yere bırakırken bende kısa eteğimin açılmamasına dikkat ederek oturdum.

''Bence ben daha fazla içmeyeyim sevgilim. Zaten hala kendimi bir değişik hissediyorum böyle içimden sürekli gülmek geliyor, midem de azıcık bulanıyor.''

Azat gülümseyip yanıma oturduğunda sadece kendine şarap doldurup çikolata tabağını bağdaş kurduğum kucağıma bıraktı. Zaten odaya çıkmadan bana kahve söylemişti ve bende içmiştim. Özenle dizili çikolataların arasından beyaz olanı elime alıp beni izleyen Azat'ın yemesi için uzattım.

''Sen niye bu kadar tatlısın.''

Azat'ın erkeksi sesi arzu dolu çıkarken parmaklarımın arasındaki çikolatayı ağzına aldı ve alırken de parmak ucumu kısa bir an emip bırakınca hemen gözlerimi kaçırdım.

''Konuşmamız gereken şeyler var Azat."

Şarabından büyük bir yudum alıp bardağı kenara bırakıp armut koltuğa rahat şekilde yaslanan Azat, beni kendine çektiğinde kucağımdaki tabak yanıma devrildi ve yukarı toplanan eteğim daha çok acılınca Azat kaşlarını çattı.

''Bence de konuşmamız gereken şeyler var güzelim.''

Ben evlilik meselesini kast ederken Azat kesinlikle şuan çekiştirerek kapatmaya çalıştığı eteğimi kastediyordu.

''Hayatım çekiştirmesene of ya ''

Azat öyle bir çekiyordu ki birazdan ince kumaş ikiye ayrılacaktı.

AŞKIN BEDELİWhere stories live. Discover now