18.Bölüm Biz öpüşmüş mü olduk?

Start from the beginning
                                    

Mutsuzdu, bu her halinden çok belli oluyordu. Akşamları Güney'le vakit geçirirken Begüm ders çalışıyor Hale ise odasından çıkmıyordu. Adamın eşiyle olan sorunu gün gibi ortadaydı ama Azat konuya karışmıyordu. Hadsizlik olacağını düşünüyordu.

Bu akşam Güney'le erkek erkeğe dışarı çıktıklarında eğer o açarsa konuyu biraz onunla konuşacaktı. Aslı'da yaptığı hatanın aynısını bir başkası, Güney yaparsa üzülürdü ve birisi daha bir kadın yüzünden kandırılmamalıydı.

Arabada giderlerken Begüm ders notlarına baktığından onunla konuşamıyor ve tatlı sesini duyamadığımdan Azat oldukça huzursuz olsada Begüm'ü düşündüğümden sesini çıkartmadı.

Resmen sesini özler olmuştu Begüm'ün. Böyle a ne oluyordu anlamıyordu ama daha fazla dayanmadı. Begüm sus derse susardı.

"Kaç saat sürer sınavın?"

"Bir saat yine aynı. Ben çıkana kadar okulda mı bekleyeceksin yoksa bir yere falan mı gidersin?"

"Bir iki arkadaşımla görüşeceğim üniversiteden bunlar Tolga ve Melih. Sonra seni gelip alırım eve bırakırım."

"Ben hesap mı veriyorum hem de her ayrıntısına varana kadar. Aslı bile bana böyle sorular sorduğunda cevap vermez ya da "ne yapacaksın sen beni orada buradayım işte.'' Der üstümde asla hüküm sürmesine izin vermezdim. Baskın karakterimden dolayı ilişkiyi yöneten, yönlendiren hep ben olmuştum."

Azat iç sesine yaptığı itirafla okulun önüne geldiğinde her ne kadar yanından ayrılmasını istemesem de Begüm'e başarılar diledi ve Begüm okul binasından içeri girene kadar bekleyip arkasından onu izledi.

***

"Begüm seninle mutlu, başlarda tereddüt etsem de senin kardeşime sevgi dolu bakışlarını gördükçe her geçen gün iyi ki sesinle nişanlanmış diyorum."

Azat karşısında konuşan Güney'i dinleyip kahvesinden büyük bir yudum alıp geriye yaslandı. Güney'in bir yanlışı vardı kardeşi değil Azat onunla mutluydu. Sevgi dolu bakışları Güney'in görmüş olduklarının içinde en az olanıydı. Azat Begüm'e koşulsuz şartsız aşk dolu bakıyordu.

Akşam üzeri işten bir saat erken çıkan Güney'le karşılıklı kahve içip sohbet ederlerken çokta üzerine vazife olmadığından müdahale etmeden sadece Hale konusunda canını sıkan her neyse yanında olabileceğini söylemişti Azat Güney'e.

Güney son zamanlardaki problemlerinden bahsettiğinde Azat'ın aklında sadece tek bir isim belirdi  oda Aslı olmuştu.

Hale'de Aslı gibiydi para düşkünü, zengin koca avcısı bir kadındı. Bunu direkt Güney'e söylemesem de Begüm'den önceki hatam diye Aslı'dan biraz bahsedip üstü kapalı Güney'e sakın kendini kullandırtma daha fazla geç kalama demişti.

Güzel anlaşıyordu ikisi. Cemal gibi mert bir adamdı Güney. Belki Begüm'ü kazanırsa iyi bir dostlukları da olurdu ama olur da Begüm onu istemez ve bu oyun bittiğinde çekip giderse Güney'de onunla birlikte hayatından çıkacak insanlardan olacaktı.

Sohbetleri devam ederken Güney ev yemeklerine Azat gibi düşkün olduğundan "Hale'yi arayayım Begüm şimdi ders çalışıyor dışarı çıkmaz, yemek yapsın bize" deyip telefonu eline aldığında Azat'ta  içini çekip Begüm'ü düşünmeye başladı. Şimdi kesin yatağının üstüne kurulmuş etrafı ders notlarıyla yığılmış halde çalıyordu.

"Akıllı fıstığım benim, matematik okumak ne kadar zor olsa da o kolaylıkla rakamlarla baş edebiliyor."

Begüm'e övgüler yağdırıp gülümsedi. Bir zamanlar her şeyi batan kız şimdi gözünden gönlünde çok değerliydi.

AŞKIN BEDELİWhere stories live. Discover now