12. Bölüm ''Aşk''

Start from the beginning
                                    

"Özür dilerim. Sanırım seni sıkıyor ve utandırıyorum."

Cemal, sakin sesi ile üzgünce konuşan sevgilisine bakıp yanağını öptü. Nasılda alıp içine sokası vardı bu kızı.

"Asla öyle bir şey yapmıyorsun. Ben senden utanmam da sıkılmam da sadece sende alış diye söylüyorum sevgilim."

Funda'nın yüzünde çocuksu bir gülüş belirirken Cemal, sevgilisinin yüzünün her santimini tarayıp gülümsedi. "Ağzı, burnu çok küçük... Ne tatlı bir kız bu Allah'ım."

Azat gibi Bey oğlu olan Cemal, okumuş işinde gücünde, sakin ve ilkeli bir adamdı. Her zaman ciddi ilişkileri olmuştu kimseyle gönül eğlendirmemişti. Hep kendi standartlarındaki hayatlardan olan kızlarla birlikte olmuşken ilk kez hem yaş olarak kendinden küçük hem de yaşam olarak kendisininkinden çok faklı olan bir kıza, Funda'ya aşık olmuştu.

Mutluydu... Alçak gönlünden dolayı Funda'yı hiç hakir görmemişti. Onun için paradan puldan çok daha önemli şeyler vardı bu hayatta ve Funda'ya baktıkça o önemli şeyleri görüyordu.

***

"Hadi balığın üstüne helvalarımızı yiyelim."

Azat, masadakilere yönelip garsonu çağırırken kedisine gülümseyerek bakan Begüm'e göz kırptı.

Begüm, "aldığım bu göz kırpmada neyin nesiydi?" Diye düşünürken buna çokta takılmadı ve kızmadı da. Şu aralar pamuk gibilerken kızmak, bağırmak adeta lügatlarından silinmişti.

"Yarın ne yapacaksın gün içinde Begüm?"

"Yarın dersim yok. Sınavlarım yaklaşıyor ya ders çalışacağım."

Başını salladı Azat. Begüm nedense her yaptığını der olmuştu ve bu Azat'ın inanılmaz hoşuna gidiyordu sonuçta sayıldığını bilmek güzel bir duyguydu. Ayrıca sanki her boş günlerini beraber geçirmeleri gerekiyor gibi otomatik ikiside boş olan günlerinde ne yapsak diye soruyordu. Begüm için yabancı olduğu bu şehirde Azat'la arkadaş olmak çok iyi olmuştu.

"Sınavların için İstanbul'a ne zaman gideceksin?"

"Haftaya dört dersimin de sınavı var iki gün kalıp geleceğim."

"Evde kalacaksın değil mi?"

"Evet, Hale'yle kalmak istemesem de mecburum."

İkisi baş başa vermiş sanki gerçek nişanlı gibi sohbet ederlerken birgün şu durama gelebilecek olmalarına aylar önce bir söyleyen olsa inanmaz, gülüp geçer belki de sinirden kudururlardı. Çok yol kat etmişlerdi ve kat ettikleri yoldan şuan çok memnunlardı.

"Abinle Hale'nin arası nasılmış?"

Azat, düşünceli halde Güney'i sorarken kendisinin Aslı'dan muzdarip olduğu gibi birgün Güney'in de Hale'den yana muzdarip olacağını biliyor genç adama üzülüyordu.

"Abim aralarının iyi olduğunu söylüyor mutluymuş bakalım artık Azat, zaman her şeyi gösterecektir."

Begüm abisinin mutlu olduğunu sanıp konuşurken İstanbul'da Güney ile Hale arasında fırtınalar kopuyor, yer yerinden oynuyordu.

***
İSTANBUL

"Sen beni delirtecek misin Hale... Bu ne demek oluyor?"

Güney, elinde tuttuğu kredi kartı ekstrasını masaya fırlatıp sinirle bir nefes bıraktı. Evleneli çok olmamıştı ve daha şimdiden ödediği haddi hesabı olmayan ekstralardan harcamalardan sürekli Hale'nin nakit para çekmelerinden  bıkmıştı. Hale bu ayda sınırı oldukça aşınca Güney, ödeme tutarını karşılamak için tüm maaşını vermek zorunda kalmıştı ve haliyle  çıldırmıştı.

AŞKIN BEDELİWhere stories live. Discover now