9.Bölüm (part 2) Her son, yeni bir başlangıçtır.

En başından başla
                                    

Begüm Yaren'le birlikte merdivenlerden inerken bugün nişan için İstanbul'dan gelecek olan Hale gelmişti ve avlunun ortasında bir haftadır işten izin alıp yanında olan abisiyle sarmaş dolaş birbirlerine sarılıyorlardı. Onlara bakarken dudaklarını birleştirip öpüşmelerini görmeleriyle iki kızda ister istemez buruşturdular. Kimsenin görmediğini düşünürek kısa bir öpücük olsa da Begüm de Yaren de bu anları görmek istemedi. Zaten Begüm Hale'nin gelemesini de istemiyordu ama abisinin nişanlısı olarak mecbur gelmişti.

Bu kadını, hiç sevmiyordu. Ne yüzle buraya geliyordu anlanıyordu. En sonki o tokat olayından beri onunla konuşmuyordu Begüm  ama o, utanmadan hala buraya gelebiliyordu.

Dile asla getirmeyip konuşmasalar da Begüm abisiyle Yaren'i bu kadının olduğu ortamda  yan yana getirmeyi istemiyordu çünkü arkadaşının gözlerindeki o hüzünü acıyı konuşmasalarda görüp anlıyordu.

bu kadının olmasını hele hiç istemiyordum. Benim arkadaşımın canı yanarken olanlara şahit olmak istemiyordum. Göz ucuyla Yaren'e baktığında arkadaşının başını diğer tarafa çevirdiğini onlara bakmadığını gördü. Zordu biliyordu çok zordu...

Begüm arkadaşına üzgün gözlerle bakarken kulağına dolan Hale'nin sesiyle derin bir nefes alıp verdi.

"Ah kızlar selam..."

"Ah sarı sürtük selam..."

Mırıldanan Yaren'in sözüne kahkaha atmamak için kendini zor tutu. Son olan olaylardan sonra Hale için bu lakabı kullanıyorlardı aralarında ama şimdi Yaren ikisinin duyacağı şekilde böyle konuşunca gülesi gelmişti.

"Tebrik ederim Begüm. İnan duyunca çok sevindim, nasılsın?"

Ağzını yaya yaya yüzsüzce konuşan Hale'ye buz gibi bakışlarını diktiğinde bir adım dahi atamadı ve olduğu yerde bozulan surat ifadesi ile kaldı.

"Sakın benimle tek kelime konuşma! Buraya geldin diye ben senin yaptıklarını daha  unutmadım. Burada mecburiyetten varsın ve gidene kadar adımı ağzına alma. Sen sadece abimle muhattap ol anladın mı?"

Sinsi bir sırıtma ile Begüm'ün konuştuklarını dinleyen Hale içinden "oh olsun," dedi. Yakup Beyin Begüm'e neler dediğini Güney'in anlattıklarıyla biliyordu ve bu durumdan çok zevk alıyordu. Şimdi Begüm istediği kadar onu terslesin umrunda değildi.

"Evlensin de kurtulayım şundan, temelli Antep'te yaşasın,"  diye dilek diliyordu yaptıkları yetmezmiş gibi.

Güney bu gergin ortamın son bulması için y
tam bir şey demeye hazırlanıyordu ki Begüm arkasını döndü ve hızlı adımlarla indiği merdivenleri arkasında Yaren'le çıkmaya başladı. Bir de durup abisinin o kadını bana savunmasını dinleyecek değildi.

Odasından içeriye Yaren'le birlikte girdiklerinde ikiside Hale'yi görmekten dolayı oldukça sinirli hatta Yaren bir o kadar da üzgündü.

"Yüzsüz ya inanamıyorum Begüm, Güney nasıl bu kadınla evlenecek."

Sesi üzgün çıkan Yaren'e başını salladı Begüm. O da bakamıyordu anisi gibi zeki mantıklı bir bu kadında ne buluyordu anlamıyordu.

"Bir bilsem..."

"Evlenecekler kesin değil mi? Bir değişiklik  falan yok sanırım."

Yaren her ne kadar sorusunun cevabını biliyor olsa da içinde taşıdığı bin bir umutla bunu sorduğunu biliyordu Begüm. Dillere dökülmeyen keşkeler içini yakıyordu. Onun canın acıması Begüm'ün kalbini param parça yapıyordu ama yapabileceği hiçbir şey yoktu. Konuyu açıp onu üzemezdi. Bzı şeyler insanın içinde hep bir giz olarak kalmalıydı.

AŞKIN BEDELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin