30.Bölüm

641 27 12
                                    

"Bende seninle geleceğim," dedi Rüzgar arkamdan gelirken.

Kafamı sallayıp "Olur," dedim. Adımlarımı yavaşlatarak Rüzgar'ın bana yetişmesini sağladım.

"İyi misin?" dedi Rüzgar bana yetişirken. Tanımadığım kızın Rüzgar'ı tanımasını anlayamıyordum.

Birden yürümeyi bırakıp "O kızı gerçekten tanımıyor musun?" diye sordum Rüzgar'a.

Rüzgar kafasını olumsuz anlamda sallayıp "Tanımadığıma yemin edebilirim," dedi kendinden emin bir şekilde.

"O zaman o kız seni nereden tanıyor?" dedim sesimi yükselterek. Bir şey vardı. Ya Rüzgar yalan söylüyordu ya da başka bir şey.

"Hiçbir fikrim yok," dedi Rüzgar omuz silkerken. "Okulda öğrenmiştir?" diye devam etti. Rüzgar'a kötü kötü bakmaya başladım.

"Eğer bu kızda eskiden yattığın biri çıkarsa kendimi keserim," dedim kaşlarımı çatarak.

"O kadar küçük bir kızla yatmam," dedi Rüzgar. Rahat davranıyordu. Belki de benim de uzatmama gerek yoktu. Herhangi bir yerden öğrenmişti.

"Büyük olsa yatacaksın, öyle mi?" dedim tek kaşımı kaldırarak. Rüzgar gözlerini devirdi ve beni kolumdan tutup dükkana götürmeye başladı.

Çağlar Abi'nin dükkanına geldiğimizde içeriden bir kadınla Çağlar Abi'nin konuşma sesini duyarak yerimizde dikilip dinlemeye başladık.

"Buna olumlu bakacaklarını sanmıyorum, en azından Rüzgar'ın," dedi Çağlar Abi kadına.

"Ben yine de şansımı deneyeyim," dedi kadın. Sesi kırklı yaşlarda bir kadının sesi gibiydi.

"Olmaz Ahu, Rüzgar'ın nefreti çok büyük," dedi Çağlar Abi. Neden bahsettiklerinden hiç anlamamıştım.

Rüzgar, Çağlar Abi'nin son cümlesini duyduktan sonra gözleri kocaman büyüdü ve sinirle içeri daldı. Arkasından gidip ne olduğunu anlamaya çalıştım.

Çağlar Abi ile konuşan kadının açık kahve saçları ve yeşil gözleri vardı. Kadın oldukça bakımlı ve güzel gözüküyordu.

"Sen?" Rüzgar kadına bakarak bir şeyleri anlamaya çalışıyordu.

Kadın ayağa kalkıp Rüzgar'ı süzdükten sonra yüzüne özlemle dolu bir gülümseme yayıldı. "Oğlum," diyerek kollarını açtı kadın Rüzgar'a.

Ben ise şaşkınlıktan konuşamıyordum. Rüzgar'ın annesi miydi bu kadın yoksa ben mi yanlış duymuştum?

Rüzgar bir-iki adım geri gidip yüzüne acı dolu bir gülümseme yerleştirdi. Çoktan gözleri dolmuştu.

"On sekiz yıl. On sekiz yıl sonra mı geçiyorsun karşıma?" Rüzgar birazdan patlamak üzere olan bir yanardağ gibiydi.

"Gelemedim." Annesinin de gözleri dolmuştu. Rüzgar'ın sol gözünden bir yaş süzülürken ellerini başına koyup kafasını iki yana salladı.

"Neden gittin, anne?" Rüzgar annesine nefretle bakıyordu. "Tuna nerede biliyor musun? Rehabilitasyon merkezinde. Psikolojisi aşırı derece de bozuldu ve bu senin yüzünden. Sen gittiğinden beri böyle. Bizi bıraktığın günden beri böyle. Bir şeyleri anladıktan sonra, babamın bize senin hakkında anlattıklarından sonra daha da ilerledi. Anne sevgisi göremedi, göremedik." Rüzgar annesine gözlerini kısarak baktı ve güldü. "Neden annenin yolundan gittin?"

Rüzgar deliye dönmüştü. Annesine yıllardır içinde sakladığı nefretini şimdi kusuyordu.

Kadının ardı ardına gözünden yaşlar süzülürken "Deme öyle, oğlum," diyebildi sadece.

Rüzgar gözündeki yaşlarını silip "Git buradan," diyerek eliyle kapıyı gösterdi. Hiçbir şey anlamıyordum. Annesinin yolundan gitti ne demek oluyordu?

Tuna iki yıl önce annesini doğuran kadının kerhanede çalıştığını söylemişti. O zaman bu kadında mı kerhanede çalışıyordu?

"Rüzgar kendine gel!" diye uyardı babası Rüzgar'ı. "Anneni kabul etmek zorundasın."

"Tamam, kabul ettim diyelim, bizi bırakmasını, hiç arayıp sormamasını nasıl unutacağız?" dedi Rüzgar öfkeli bakışlarıyla.

"Zamanla," dedi Çağlar Abi ifadesizce. "Bilmeni istediğim bir şey daha var," dedi Çağlar Abi devam ederek.

Rüzgar tek kaşını kaldırarak Çağlar Abi'nin konuşmasını bekledi.

"Bir kardeşiniz daha var," dedi Çağlar Abi. Rüzgar'ın gözleri büyürken Çağlar Abi "Üvey," diyerek belirtti.

"Bir erkek kardeş daha mı?" dedi Rüzgar bıkkın bir tavırla.

Çağlar Abi kafasını olumsuz anlamda sallayıp "Erkek olduğunu söylemedim," dedi.

"Kız mı? Bu daha beter," dedi Rüzgar elini alnına bastırarak.

Çağlar Abi bıkkınlıkla nefesini üfleyip "Asya, kızım buraya gel," dedi. Bunu söylerken Rüzgar'a bakıyordu. İçeriden Asya denilen kız gelince ağzım açık kalmıştı. Rüzgar'da kıza kaşlarını havaya kaldırmış bakıyordu.

Bu kız bugün okulda Buse ile kavga eden tanımadığım kızdı.

TURUNCU KAFA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin