29.Bölüm

635 32 6
                                    

"Ada üzüntüden bir şey yapmaz, Buse Tuna'nın yanına gitme planlarında, Tuna zaten gitti, tamamdır." Rüzgar kendi kendine söylenirken yanına gidip tek kaşımı kaldırarak ona bakmaya başladım.

"Neyi sayıyorsun?" diye sordum. Rüzgar kolunu omzuma attı.

"Artık kimse anımızı bozamaz," dedi hâlâ kolu omzumdayken.

"Artık huzurla uyuyabiliriz," diyerek arkama yaslandım. Rüzgar'la böyle olmak hoşuma gidiyordu. Çok hoşuma gidiyordu.

"Evet ve şimdi uyumaya gidiyoruz," dedi Rüzgar ve kendisi koltuktan kalkarken beni de kaldırdı. Odaya çıkarken elimi tutup hiç bırakmamıştı.

Rüzgar'la yatağın içine girip birbirimize sıkıca sarıldık. İşte en sevdiğim anlardan biri daha.

Rüzgar'ın kollarının arasında çabucak uykuya geçerken huzurlu bir şekilde uyuyabileceğimi hissediyordum.

Sabah Rüzgar'ın saçlarımı okşamasıyla uyandım. Rüzgar'a gülümseyip "Günaydın," dedim.

Rüzgar saçlarımı okşamayı bırakıp alnıma öpücük kondurdu ve "Günaydın," diyerek karşılık verdi bana. "Hadi kalk hazırlan, önce evinden okul eşyalarını alalım sonra okula gideriz," diye devam etti Rüzgar.

Biraz yatakta gerindikten sonra kalktım ve vakit kaybetmeden evime gittik.

Anahtar olmadığı için kapıya sessizce vurup, annemin açması için içimden dualar etmeye başladım.

Biraz sonra kapıyı annem açınca sıkıntıdan tuttuğum nefesimi dışarı üfledim.

Annem Rüzgar'ı yanımda görünce yine o imalı bakışlarından atmaya başladı. Anneme gözlerimi devirirken odama çıkıp üzerimi değiştim ve çantama gerekli olan eşyaları koydum.

Aşağı inerken annemin kahkaha seslerini duyup adımlarımı hızlandırdım. Aynı Tuna gibi Rüzgar'la da benim hakkımda konuşuyordu.

Annem benim geldiğimi görünce sustu. Yanına gidip oturduğumda kulağıma eğilip "Ne kadar kısa sürede sevgili değiştiriyorsun? Taliplerin fazla herhalde?" diye fısıldadı.

"Anne Rüzgar benim arkadaşım," diye söylendiğimde Rüzgar'ın duyabileceği bir ses tonunda söylediğimi fark ettim.

Rüzgar annemle benim halime gülerken bende anneme kötü kötü bakışlar atıyordum.

Annem tekrar kulağıma eğilip "Ama bu çocuğu diğerine göre daha çok sevdim," diye fısıldadı. Başka seçenek yoktu zaten.

"Biz gidelim yoksa okula geç kalacağız," diyen Rüzgar'a minnettar bakışlarımı atmayı unutmadım.

"Tekrardan gelmeyi unutma," diyen annem bir taraftan Rüzgar'a göz kırpıyordu.

Rüzgar annemi başıyla onayladıktan sonra dışarıya çıktık ve okula doğru yol aldık.

Okula geldiğimizde Rüzgar'la sınıfa çıkıp çantamızı bıraktıktan sonra bahçeye çıktık. Boş banka oturduktan sonra Rüzgar "Annen beni sevgilin sandı," dedi.

"Yanımda bir erkek görünce hemen öyle yorumluyor," diye omuz silktim.

"Ama güzel olurdu, öyle değil mi?" dedi Rüzgar aşağıya doğru bakarken.

Güldüm ve biraz utanarak "Evet, güzel olurdu," diyebildim.

Rüzgar tam bir şey diyecekken bahçenin ortasından bir kızın bağırma sesiyle o yöne döndük. Buse ile hiç okulda görmediğim bir kızın kavga ettiğini gördük.

Buse ve tanımadığım kız birbirlerine hakaret ve ağza alınmayacak laflar söylüyorlardı.

Buse'nin sinirlerinin tepesine çıktığını ve o kıza vuracağını anladığım anda banktan kalktım ve adımlarımı hızlandırarak yanlarına yürüdüm. Buse elini kaldırdığında arkasından gidip elini tuttum. Kısa sürede Buse ve tanımadığım kızın bağırışmalarından dolayı bahçeye toplanıp Buse'lerin kavgasını izleyen gözler, Buse'nin elini tuttunca bana döndü.

"Ne oluyor? Senden küçük kızı mı döveceksin?" dedim Buse'nin kolunu sıkarken.

Kız Buse'ye göre küçük kalıyordu. Yüzü daha çok yeni ergenliğe girmiş bir kızın yüzü gibiydi ve boyu bize oranla kısaydı.

Buse kolunu kurtarıp "Sana ne?" diye sesini yükselterek konuştu.

Buse'ye ters ters bakışlar atarken Rüzgar gelip beni Buse'den uzaklaştırdı.

Tanımadığım kız yanımıza gelip "Teşekkür ederim," dedi bana bakarken. Kıza gülümseyip "Rica ederim," diye cevap verdim.

Kızda bana gülümsedikten sonra Rüzgar'a bakmaya başladı. Rüzgar'a bakarken yüzündeki gülümsemesi yavaş yavaş silinmişti.

Sanki dehşet verici bir şeymiş gibi Rüzgar'a bakıyordu. "Rüzgar," diye mırıldandı hâlâ aynı şekilde bakarken. Rüzgar'da bende şaşırmıştık.

Kıza "Neler oluyor?" dediğimde geriye doğru adımlar atıp "Hiç, benim gitmem gerek," diyerek koşarak yanımızdan ayrıldı.

TURUNCU KAFA Where stories live. Discover now