58.BÖLÜM

4.9K 316 46
                                    




- Simge - Sevmek Yüzünden


Kaç dakika geçmişti dünyaya geleli? Kaç dakika yaşayacaktı bu dünyada? Hissediyor muydu anne ve babasının onu gözünü kırpmadan izlediğini? Yumuk gözlerini açıp kapatarak bizi delirteceğinin farkında mıydı yoksa bilerek mi yapıyordu?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.










Kaç dakika geçmişti dünyaya geleli? Kaç dakika yaşayacaktı bu dünyada? Hissediyor muydu anne ve babasının onu gözünü kırpmadan izlediğini? Yumuk gözlerini açıp kapatarak bizi delirteceğinin farkında mıydı yoksa bilerek mi yapıyordu?

Yumruk yaptığı elini açıp ince parmaklarını yüzüne doğru götürdü. Ondan evvel davranıp yüzünü çizmemesi için parmağını tuttum. İşaret parmağımı kavradı ve sıkıca tuttu. Oğlum, babasının izinden gidercesine parmağımı tuttu ve bırakmadı. Artık ağlamaktan yanan gözlerimi silip Yaman'a çevirdim bakışlarımı. Kolunu yatağın kenarına yerleştirip yüzünü koluna yaslamıştı. Gözünden akan yaşı yanağına akıyor ama gözünü bir an olsun Vefa'dan çekmiyordu.

''Yaman,'' diye fısıldadım. ''Emzirmem gerekiyor...''

Bakışları beni bulunca kırmızıya çalan bakışları mutluydu. ''Tamam güzelim.'' Ayağa kalkıp gözlerini sildi ve saçlarını iki eliyle geriye doğru attı. ''Şaheser sultan, bize biraz müsaade.'' Şaheser abla saçımı okşamayı bırakıp kafasını salladı. ''İlk önce sütün az gelebilir kızım pes etme ben kapıdayım seslenince gelirim.''

Tam gidecekken elini tutup üzerinden öptüm. ''Teşekkür ederim, ben... Ben çok acemiyim.'' Sesim titreyince Vefa'ya baktı. ''Korkma güzel kızım, annelik senin fıtratında var. Hissedeceksin.'' Eşarbını düzeltip ağır ağır odadan çıkınca Yaman'la baş başa kalmıştık. Ah, bir de bu minik adamı unutmamalıydım. Ağlamak için titreyen çenesini izlemeye daha fazla dayanamamıştım. Hemşirenin gösterdiği şekilde emzirmeye başladığımda içimden akan ılık ılık bir duygu pare pare eritiyordu beni.

Parmağımın tersiyle alnını okşadım. Çok çabuk yoruluyor, göğsümden ayrıldıktan sonra tekrar bulamıyordu. Yaman yanıma oturup Vefa'ya doğru eğildi. Dirseğiyle yataktan güç alıp bu ölümsüz anın doyasıya tadını çıkartıyordu. Kirpikleri kırpıştı, safir gözleri beni buldu. Başarmıştık. Bu dünyadaki en yüksek mutluluğa erişmiştik. Elimi yanağının üzerine koyup burnumu çektim.

''Çok zormuş,'' dedi ağlamamak için gülerken. ''Doğumhanenin kapısında eşimi beklemek çok zormuş.''

''Çok güzel kokuyor ama.'' Yüzümü kaldırıp gözlerimi tavana diktim. ''İlk gördüğüm an aynı babası dedim.'' Yanağıma süzülen yaşı silip çenemden öptü. ''Seni öyle ayakta kucağında oğlumuzla gördüm ya Ahu, beni bu dünyadaki en mutlu adam yaptın. Güçlü olduğunu biliyordum. Bir kez daha hayran oldum sana.'' Alnımı yanağına yasladım. ''Anneyim ben, güçlü olmalıyım.''

Vefa ağlamaya başlayınca ikimizde oğlumuza döndük. Yaman parmağını tutup elinin üzerinden öptü. ''Annenle romantik anlarımıza müdahale edeceksen işimiz var oğlum. Kırkın çıksın seninle erkek erkeğe bir konuşalım.'' Yaman'ın ciddi ifadesine gülünce kasıklarıma giren ağrıyla nefesimi içime ıslık gibi çektim. ''Lütfen güldürme.''

BEYOĞLUWhere stories live. Discover now