48. BÖLÜM

7.9K 382 117
                                    

- Missing Out

- Missing Out

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.


Ahu'nun, Yaman'ın evine döndükten sonra balayına kadar olan süreci Yaman'ın ağzından yazdım. 

Bir de onun gözünden olanları okuyalım :)



Y.

Vuslat.

İçimi kaplayan ve damarlarımda gezinen tarifsiz bir hisle evimize doğru gidiyorduk. Aradan geçen onca hafta beni ondan uzak tutamasa bile o benden habersiz bir şekilde ayrılığın acısını tatmıştı. Yolda yürürken etrafına bakıp beni araması, deniz kenarına oturup saatlerce denizi izlemesi, ders verdiği kafede camdan dışarıya bakarken hüzünlü gözlerle gökyüzüne bakması... Hepsinde yalnız olduğunu düşünüyordu ama ben hep yanı başındaydım, şimdi olduğu gibi gelecekte de daima olacağı gibi.

Elini tutup bacağımın üzerine koydum ve arabaların ışığı yansıdıkça parıldayan gözlerine baktım. Bu gece biz vuslata ermiştik ama rahat olmadığını hissedebiliyordum. ''Tedirginim,'' dedi titrek sesiyle. Arabayı sağa çekip onu sımsıkı sarıp sarmalamak istesem de sürprizini görmesi için acele etmeliydim. Ne gözünde bir damla yaş ne de yüzündeki açan güllerin solmasına dayanamıyordum. ''Tedirgin olman için ortada bir durum yok yavrum rahat ol. Herkes seni çok özledi,'' dedim.

Ormandaki ağaçlar gece karanlığında devasa insanlar gibi görünüyordu. Yurt odamın camından içeriye yansıyan gölgeler hep ağaçların gölgeleriydi. Onların ağaç olduğuna adımın Yaman olduğu kadar emin olsam da geceleri hareket eden birer insana dönüşüyorlardı sanki.

Ahu ile uyumaya başladığımdan beri ne her gece rüyamda annemin boğulduğu anı yaşıyordum ne de yurt odamdaki geçmek bilmeyen saatlerin akrep ve yelkovanına kendimi astığımı görüyordum.

Arabayı bahçeye park ettiğimde herkesin heyecanla Ahu'yu beklediğini biliyordum. Farkında olmasa da herkesin kalbine girmeyi başarmıştı. Onu sadece ben sevmek istiyordum, sadece beni sevsin istiyordum ama adeta sevgi yumağı kalbi benim sevdiğim insanlara sonuna kadar açıktı.

Reis'in Lord'u zor zapt ettiğinin farkında olduğum için Ahu'yu Şaheser ablayla baş başa bırakıp bahçeye çıktım. Beni gören Lord heyecanla kuyruğunu sallamaya başladı. Onu Bolu'dan getirttiğim gün beni ilk görüşte tanımış gibi koşup yüzümü yalamıştı. Bu yüzden Ahu ile daha fazla ayrı kalmalarını istemiyordum. ''Ahu'yu getirdim oğlum, heyecanlı mısın?'' diye sorup çenesinin altını okşadım. ''Yaman Bey, havlamaması için evin etrafında gezdiriyoruz ama yengenin geldiğini biliyor gibi yerinde duramıyor.'' Çetin'in köpeğin peşinde koşturmaktan dolayı alnında biriken terlere bakıp güldüm. ''Sana da spor olmuş Çetin, saldın göbeğini fark etmedim zannetme. İki gram vereceksin diye ağlama,'' deyip omzundan tuttum.

BEYOĞLUTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon