55.BÖLÜM

5.3K 340 68
                                    




-Mabel Matiz - Bahçemin En Zor Gülü

Oyları verenleri görelim ⭐️

Bu bölümün sonunda bebeğin cinsiyeti belli olacak. Sonuna bakmadan tahminlerinizi yazın 🤍



3 Ay Sonra

Sararmış kitap yapraklarının üzerinde parmağımı gezdirmekten anlamsız bir şekilde haz duyuyordum. Sonbaharın tatlı serinliği tenimi usulca okşarken gözlerim dalından kopup kendini rüzgâra teslim eden yaprağa kaydı. Yere konup yolculuğunu bitirecekken tekrar havalanıyordu. Bir müddet sonra havadaki ahenkle yaptığı dansı sona erdi ve diğer yaprakların arasındaki yerini aldı.

Ait olduğu yer orasıydı. Önce kendi dalında hayat buldu sonra ise bulduğu hayatı teslim etmek için toprağa kondu.

Ufak bir tepecik gibi duran yapraklara doğru koşan Lord'un kulakları çılgınca sallanıyordu. Kendini yaprakların arasına atıp patileriyle yaprakları her yere savurdu. Kitabın eskimiş kapağını kapatıp onu izlemeye başladım. Uzandığım hamak hafif hafif sallanırken onu izlemek hoşuma gidiyordu.

Şapşallığına gülmeye başladım. Yaman onu Bolu'dan getirdiğinden beri daha da büyümüş, herkese sırnaşıp kendini sevdiren bir köpek olmuştu. ''Lord,'' diye seslenip ıslık çaldım. ''Hadi yanıma gel.'' Adını duyunca yaprakların arasından koşarak çıktı ve tüylerine yapışan yapraklardan kurtulmak için tüm bedenini silkeledi. Bu aralar yapmayı en çok sevdiği şey burnunu karnıma yaslayıp içli içli nefes almaktı.

Bebeğim, bebeğimiz...

Artık belirginleşen karnımı her gördüğümde kendimi bir bebeğimin olacağına inandırmak daha kolaydı. Yaman'ın eli bulduğu her fırsatta karnımın üzerindeydi. Şirkete gitmeden evvel kahvaltı masasında çaktırmadan elini karnıma yaslıyor, beni ayakta bulduğu her vakit elini yavaşça karnıma değdirip geri çekiyordu.

''Orada rahat mıdır sence?''

''Bence rahattır eğer rahat olmasaydı bir işaret verirdi,'' dedim lülesini parmağıma sararken. ''Ben bile bu kadar endişelenmiyorum. Beni geriyorsun...'' Yaman'ın yüzündeki ifade değişti. ''Karnın o kadar küçük ki nasıl oraya sığdığını anlamaya çalışıyorum yavrum.''

''Çünkü o da daha bir mandalina kadar küçük Yaman.'' İnanmıyormuş gibi bakınca güldüm. ''Akıl alır gibi değil. Susam tanesinden çilek kadar oluyor. Sonra mandalina kadar büyüyor ve ayva kadar oluyor.''

''Sonra da doğuyor,'' deyip arkamı dönüp yastığımı ayarladım. ''İyi geceler hayatım. Mide bulantısından uyanmadan deliksiz uyumak istiyorum...'' Hamileliğimin en zor yanı ne diye sorsalar Yaman benden önce kusmak derdi. Artık o kadar alışmıştı ki bir ayağımın lavaboda olmasına, banyo kapısının biraz ilerisine yere ince bir minder koymuştu. Böylece kusma ataklarımın tamamen bitene kadar yataktan kalkıp banyoya koşmayacaktım. Hızlı yürümeme bile laf ediyordu.

''Bir saat sonra uyanacaksın Ahu, çok heveslenme,'' dedi ve güldü.

Tekrar ona dönüp parmağımı dudaklarının üzerine bastırdım. ''Şşşt, sus sakın söyleme. Eğer söylersen asla uyuyamam.'' Parmağımı yavaşça ısırıp saçımı okşadı. ''Bugün duş jelimi değiştirdim nasıl sence?''

Burnumu tavşan gibi kıpırdatıp onu kokladım. Dün akşam ki duş jeli yüzünden tüm yediklerimi çıkartma vakasından sonra tedbiri elden bırakmıyordu. ''Güzel... Sen gibi kokuyor. Hep bunu kullan olur mu Yaman?'' Göz kapaklarım tatlı uykuma direnemezken kendimi biraz kaydırıp bacağımı Yaman'ın üzerine attım. ''Sen nasıl istersen güzelim.''

BEYOĞLUWhere stories live. Discover now