46. BÖLÜM

12.4K 529 63
                                    

- Stephen Sanchez - Until I found You


Gökyüzünün karanlığında bir yıldız kaydı ve Yaman'ın kirpiklerine düştü. Rüzgârın etkisiyle dalından kopan gül yaprağı dudaklarına renk verdi. Hırçın deniz dalgaları sert darbeleriyle gözlerine tarifi zor bir renk bahşetti.

Şimdi o yıldızları mavi gözlerinde görebiliyor, titreyen kirpiklerinde hissedebiliyordum. Gülün rengi, dudaklarından dudaklarıma geçerken her bir zerresinin bana karışacağını sessizce haykırıyordu. Uzun parmakları sırtımı talan ederken yanından bir an olsun ayrılmamam için bacaklarıyla bacaklarımı hapsediyordu. Parmaklarımı kolunda bir ileri bir geri hareket ettirirken ikimiz de mayışmış bir haldeydik. Yüzüm boynunun eşsiz kıvrımını doldururken tamamlanmış hissediyordum.

Hiçbir yere uymayan, kimselere ait olamayan bedenimiz muntazam bir şekilde ait olduğu parçasını bulmuştu. Yapboz parçası gibiydik ama bir o kadar da birbirimizden farklıydık.

Burnumdan verdiğim nefes boynundan bana geri ulaşırken sıcaklamış olsam da birbirimizden kopma niyetinde değildik. Uçak defalarca türbülansa girdiğinde de ayrılmamıştık, inişe geçiyoruz anonsunu duysak da umursamamıştık. Öylece uzanıyor ve nefes alışverişlerimizi dinliyorduk.

Sessiz bir şükürdü bu. Ürpertici bir esrarengizlikle tanışmamız, birbirimizi kaybetme korkumuzla harmanlanmış ve birbirimize kavuşarak tamamlanmıştık. Yaman saçlarımı koklarken mırıldanıyor, ben ise sırtımda gezinen elleri sayesinde mırıltılarına eşlik ediyordum.

Hep bu anda kalmak istiyor olsak da vakit son sürat ilerliyordu ve bizi güzel bir tatil bekliyordu. ''Yavrum,'' dedi yanağını yanağıma sürterken. Uyumamak için dirense de yorgun olduğu sesinden belliydi. ''Koltukları oturur pozisyona getirip kemerlerimizi bağlamalıyız.'' Burnumu zorda olsa boynundan çekip yattığım yerde gerindim. ''Böyle çok iyiydik ama...'' Yaman dirseğinden destek alıp doğrulurken yüzüme gelen saçı işaret parmağıyla çekip kulağımın arkasına sıkıştırdı. Gözleri yer yer kızarmış olsa da hala çok güzellerdi.

''İyiydik tabi... Ama bunlar son dinlenmelerin,'' derken parmakları karnımın üzerinde uslu durmayan bir çocuk gibi dolaşıyordu. Gıdıklanırken dizlerimi karnıma çekip gülmeye başladım. ''Tamam tamam itiraz etmedim. Ah, Yaman gıdıklanıyorum yapma.'' Gülerken zor konuşuyor olsam da kendimi ifade edebilmeyi başarmıştım. ''Söylemedin.'' Elimin tersiyle gözümden akan yaşı silip Yaman'ın gülen yüzüne baktım. ''Neyi söylemedim hayatım?'' diye sorarken omuzlarımdan tutup beni sırt üstü yatırdı ve bacağını diğer tarafa atarak üzerime doğru eğildi. ''Ahlaksız olduğumu. Onu duymazsam rahat edemiyorum. Söylesene Ahu, sen bana ne yaptın böyle...''

''Bir başkasının söylemesine asla izin vermezsin ben söylediğim için hoşuna gidiyor tabi,'' dedim kendimden emin bir şekilde. ''Ben bir şey yapmadım canım sen bana fena halde âşık olmuşsun.'' Omuzlarımı ufak ufak sallayıp yattığım yerden dans ederken neşemiz birbirimize tesir ediyordu. ''Beni kendine böyle kör kütük âşık eden Ahu'ya ne yapsam acaba?'' Yaman işaret ve başparmağını çenesine koyup bir müddet düşünüyormuş gibi yapıp usulca boynuma doğru sokuldu.

''Bence ömrümün sonuna kadar sevip, koynundan hiç ayrılmamalı,'' dedi. Dudakları şah damarımın üzerine hatırı sayılır bir şekilde bir öpücük bırakırken pilotun ayak seslerini duydum. ''Hiii! Eyvah basıldık kalk Yaman üzerimden rezil olduk.'' Ellerimi Yaman'ın göğsüne yerleştirip onu iteklemeye çalışıyordum ama iri gövdesini yerinden kıpırdatmak için güçsüz kalıyordum. Halime gülmekle yetinirken yüzünü iki göğsümün arasından başlayarak karnıma kadar sürterek indirdi ve göbek deliğimin hemen yanından öptü. Doğrulup oturacağı zaman elini bana uzatıp benim de kalkmama yardım etti. Bu hareketi tüm vücudumun karıncalanmasına sebep olurken yerimde kıvranmadan durabilmek için koltuğun kenarını sıkıca tuttum. ''Yaman Bey kule ile irtibata geçtim, on dakika içerisinde inmiş olacağız.'' Kaptan bizi o halde görmediği için derin nefes verdim. ''Tamamdır kaptan istediğim gibi araç apronda hazır bir vaziyette bekliyor değil mi?'' Kaptan kafasını sallayıp onay verdikten sonra ikimize de gülümseyerek gözden kayboldu.

BEYOĞLUWhere stories live. Discover now