43. Bölüm

11.1K 1.1K 938
                                    

Merhaba 💛

Bu bölümü sevgili biraktikoisleri 'ye armağan ediyorum. Eşliğin için teşekkürler canımcım. 🌸

Keyifli okumalar.

☀️

10 gün sonra

Önceki birkaç gün Efe'nin üniversite yerleştirme sonuçlarının açıklanması, genç adamın istediği bölüme yerleşmesi ve kayıt işlemleriyle geçmişti. Koşuşturma bitince de ona her an destek olan İnci ve Yavuz'u dışarıda kahvaltıya davet etmişti genç adam. Mekan seçiminde de Peri'den destek almayı ihmal etmemişti. En nihayetinde Çengelköy'deki boğaza nazır tarihi çay bahçesinde karar kılmışlardı. Hafta içi olduğu için etraf sakindi, denize sıfır masa dahi bulmuşlardı.

"Efe'm, çok güzel bir sürpriz oldu bize." diyen İnci'yle Efe'nin gülüşü genişlemişti. "Teşekkür ederiz."

Kolunu yanındaki sandalyede oturan İnci'nin omzuna saran Yavuz da içten gülüşüyle kafasını salladı.

"Mekan seçimine bayıldım Efe'cim, uzun zamandır gelmemiştim Çengelköy'e."

Aldığı övgü dolu dönütler, Efe'nin epey hoşuna gitmiş olacak ki zaten geniş olan tebessümü biraz daha büyümüştü. Sol elinin işaret parmağıyla burnunun sırtını kaşıdı.

"Peri'ylen beraber seçtik." derken hayran bakışları yanında oturmuş, onu aşık aşık izleyen Peri'ye çevrilmişti. "O her şeyin en güzelini seçiyor."

"Sen de öylesin Efe." dedi Peri şevkle. "Annem bizi seyahate çıkarma teklifi yaptığında hemen Peri Bacaları'nı seçmen çok hoşuma gitmişti."

Ertesi gün çıkacakları seyahat aklına düşünce heyecanlanmadan edememişti Efe. Peri'yle Peri Bacaları'nı gezme fikri, öyle cazipti ki zaman çabucak geçsin ve kızla o turuncu masal şehrini doyasıya izlesinler istiyordu.

"Sen en çok turuncuyu seviyorsun diye orayı seçtim. Bir de isminden dolayı tabii."

Tatlı tatlı gıdıklanan göğsüyle iç geçirdi Peri.

"Çok centilmensin sevgilim."

Efe ve Peri tatlı iltifatlaşmaya devam ederken, onları huzurlu ve hoşnut bakışlarıyla takip eden İnci başını Yavuz'un omzuna yatırmıştı. İkizinin kat ettiği yola, hayatına kattıklarına, sosyal işaretleri alma ve vermedeki gelişimine, sevdasına, beyefendiliğine hayranlık beslememesi imkansızdı. Efe'siyle gurur duyuyordu. Hep duyacaktı.

"Miden mi bulanıyor güzelim?" diye sordu Yavuz ilgiyle. Eli anında karnına kapanmış, son 10 gündür yaptığı gibi bebeğinin konakladığı yeri sevgiyle okşamaya başlamıştı. "Ufaklık erkenden seni rahatsız etmeye başladı."

Henüz dört haftalık dahi değildi minik şeftali. Mide bulantısıyla varlığını belli edemeyecek kadar minikti. Bebeğini kayırmak ister gibi ellerini Yavuz'un elinin üzerine bastırarak güldü İnci.

"Hayır, midem bulanmıyor. Ayrıca ufaklık da beni rahatsız etmiyor. Minik şeftalimi çekiştirme lütfen babası."

Işıl ışıl güldü Yavuz. Son 10 gündür gülüşü çok daha başkaydı. Her şeyi tastamam bir insanın doyuma erişmesinin eşsiz keyfini taşıyordu sanki.

Muzipçe "Ama küçük hanım sen minik şeftaliyle beni çekiştiriyorsun." diyerek İnci'nin saçını neşeyle kulağının ardına sıkıştırdı. "Dün akşam sizi duydum, ona lakaplarımı sayarken kimi zaman sütyen teli olduğumu da anlatıyordun."

Güneşi YakalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin