6. Bölüm

20.2K 2.3K 2.9K
                                    

Merhaba 💛

Güzel yorumlarınızı okumak, desteğinizi hissetmek inanılmaz iyi hissettiriyor. Özellikle İnci'yi bu kadar çabuk benimsemeniz çok mutlu ediyor beni. 🥰🙏🏻 Bu bölüm fazlasıyla uzun oldu,
görüşlerinizi bekliyorum. 🙈

Keyifli okumalar.

☀️

Yavuz'dan bunları duymayı kesinkes beklemeyen İnci, kelimelerin dişli bir çark oluşturarak zihnimde dönmesine engel olamamıştı. Yaşadığı bu ikinci şok, kabul etmeliydi ki ilkine havlu attırırdı.

"Bir şey söylemeyecek misin?"

Yavuz'un düşünmesi için kendince ona verdiği süre dolmuş olmalıydı. Cevap bekleyen sabırsız sesi de bunu destekler nitelikteydi. Lakin İnci için kendisine sunulan teklifi enine boyuna düşünmeden kabul etmek güçtü. Adam, kafasında küstah ve sinir bozucu bir yabancı imgesindeydi. Formalite de olsa bir yabancıyla evlenmek kulağa garip geliyordu doğrusu.

Boğazını hafifçe temizleyip dudaklarını yaladıktan sonra düşüncelerinin çorba olmasına aldırış etmeden kaşlarını havalandırdı İnci. Yavuz'u gördüğü ilk gün sol elinin yüzük parmağındaki alyansı anımsamıştı. Ancak hemen eniştesinin Yavuz'dan bahsederken 3 yıl önce 2 ay süreyle evli kaldığını söylediğini de hatırladı.

"Sen neden formalite bir evlilik yapmak istiyorsun?" diye sordu, sorması gereken en mantıklı sorunun bu olacağına kanaat getirerek. "İstanbul'daki karşılaşmamızda yüzük takıyordun zaten."

İnci'nin sorusuyla Yavuz'un koyu bakışları dalgınlaşır gibi oldu ve gözleri belli belirsiz denebilecek bir hüzünle yere indi. Bu sorunun onu neden bu denli sıkıntıya düşürdüğüne anlam veremeyen İnci, beklediğini belirtmek için sesli sesli soluklanmaya başlayınca bakışlarını kaldırıp kıza baktı Yavuz. İçine hapsolduğu gamlı yasın dört bir yanını sarmasına şu anlık müsaade edemezdi. Belki de hayatında ilk kez erken davranıp, İnci'ye formalite evlilik teklifinde bulunarak risk almıştı. O riski almaya değer miydi öğrenmesi gerekiyordu. Yutkunarak başını salladı.

"Eşimi 3 yıl önce kaybettim, ailem uzayan yasımın sağlıksız bir hale geldiğini düşünüyor. Halbuki..."

Sustu, derin anlamlar barındıran bakışlarını ayaklarının ucuna indirdi ve devam edemedi.

İnci ise o anlarda, daha az önce tepesinin tasını attıran Yavuz için istemsizce üzüldüğünü hissediyordu. Kendisini onun yerine koymadan edemedi. Atilla ile tüm bu çirkinlikler yaşanmasaydı ve evlenselerdi, sonrasında da onu kaybetseydi canı muhakkak çok yanardı. Gerçi şimdi ondan gebersin diyebilecek kadar nefret ediyordu o ayrı.

"Başın sağ olsun." dedi kısılan içten sesiyle. "Çok üzüldüm."

Ölümden ve yastan konuşmakta pek iyi değildi İnci. Ölümün geride kalanlara bıraktığı amansız kalp yangınını hiçbir şeyin serinletmediğini, sızım sızım sızlayan ruha kesin bir devanın da olmadığını henüz çocukken tecrübe etmişti. Teselli edici hiçbir sözcüğün -söyleyenden bağımsız olarak- yürek ferahlattığına inanmıyordu.

"Teşekkür ederim."

Yavuz, acısının deşilmesinden hoşlanmadığından  İnci'nin içten baş sağlığı dileğine soğuk ve hissiz denebilecek bir tonlamayla karşılık vermişti.

"Neden vefat etti?" diye sormadan edemedi İnci.

Bu tarz konularda hassastı fakat ağzından otomatikman çıkan soruya da mani olamamıştı nedense.

Güneşi YakalaDove le storie prendono vita. Scoprilo ora