34. Bölüm

18.5K 1.7K 2K
                                    

Merhaba 💛

Nasılsınız güneş tanelerim, uzun zaman oldu. Sizleri çok özledim. Dilerim herkes iyidir. Güzel desteğinizi hissedebildiğim için kendimi şanslı sayıyorum. Tage yazdıklarınız, Instagram paylaşımlarınız, buradaki yorum ve mesajlarınız her seferinde iyi ki dedirtiyor. İyi ki kalbimi ısıtan kurgumu böyle ince gönüllü insanlarla paylaşıyorum. Kucak dolusu sevgiler...💛

Bu bölümü Beyaz Gece'den bu yana yanımda olan çok sevgili bommbooshayat 'a armağan ediyorum. İyi ki varsın Zehroş, yorumlarına çok gülüyorum. 😍😂

Oy vermeyi ve fikir belirtmeyi es geçmeyelim lütfen. 🌸

Keyifli okumalar.

☀️

Karşısında harap haldeki Tuğçe'yi görünce içi sızlayan ve buz kesen Batuhan, üzerindeki şoktan kurtulur kurtulmaz ellerini kıza uzatıp içeri çekti. Elleri Batuhan'ın ellerine değer değmez güçlü hıçkırıklarla ağlamaya başlayan Tuğçe ise, genç adamın boynuna sarıldı hemen. Endişeyle dolan Batuhan'ın yüreği hüzünle ağırlaşmıştı.

Kederle "N'oldu sana Tuğçe?" diye sordu.

Fakat ona yanıt vermeyen Tuğçe, yara bere içindeki yüzünü genç adamın boynuna saklayıp daha şiddetli ağladı. Göğsü sıkıntılı hislerle dolup taşan Batuhan ise ona müsaade ederek sesini çıkarmadı. Bana daha sıkı sarıl dercesine ona tutunan kızı kollarıyla daha güçlü sararak saçlarını okşadı.

"Tamam, geçecek." diye fısıldadı, teselli ederek. "Hadi ağlama artık."

Birkaç saniye sonra burnunu elinin tersiyle silen Tuğçe geri çekildi. O anda Batuhan'ın ürkek gözleri kızın yara bere içindeki yüzünü bulmuş ve kederle kısılmışlardı.

Kafasını iki yana salladı Tuğçe.

"Beni kimse senin kadar tanımıyor Batu, senden başka kimseye gidemezdim." dedi yanaklarına süzülen yaşlarla. "N'olur kimseye söyleme."

Böyle bir durumda ne yapılması gerektiğini kestiremiyordu Batuhan. Hoş ne olduğunu da bilmediğinden kestirememesi de normaldi.

"Doktora gitmemiz gerekiyor." dedi Tuğçe'nin söylediklerini es geçerek. "Muayene olmalısın."

Islak bakışlarına aniden yerleşen kızgın ifadeyle birkaç adım geriledi Tuğçe.

"Hayır!" diyerek itiraz istemeyen sesini yükseltti. "Sana güvenebilirim sanmıştım!"

Arkasına dönüp gideceği sırada kolundan tutarak durdurdu Batuhan onu. Ardından da tutuşunu kızın kolundan çekmeden salona adımladı. Öfkeli gözlerle ağlamaya devam eden Tuğçe'yi L koltuğa oturtarak önünde dizleri üzerine çöktü.

"Tuğçe, sana yardım etmeye çalışıyorum. Başına darbe aldın mı veya iç kanama riskin var mı bilmemiz gerek."

Batuhan'ın ilgili hali ile biraz olsun yumuşadı Tuğçe.

"Hayır, o kadar ağır darbe almadım." dedi titrek ve kısık sesiyle. Tereddütle yutkundu. Onu meraklı gözlerle izleyen Batuhan'a detay vermek zorunda hissetti kendisini. "Ömer'le tartıştık." dedi gözlerini Batuhan'dan kaçırarak. "Alkollüydü, sanırım madde de kullanmıştı." derken zorlandığı için parmaklarını dizlerine saplayarak yeniden yaşaran gözlerini kapattı. "Sevişmek istedi, ben istemedim. Neyin değiştiğini sordu..." dediği sırada dişlerini dudağına saplayıp hıçkırmaya başladı. "Kalbimin başkasına ait olduğunu söyledim. Delirdi ve dövdü beni..."

Güneşi YakalaWhere stories live. Discover now