45. Bölüm

8.2K 1K 588
                                    

Merhaba 💛

Bu bölümü zarif kalpli, nazik yaklaşımlı okurum sevgili esflaner 'cığıma armağan ediyorum. Eşliğin için teşekkür ederim, iyi ki varsın. 🌸

Oy vermeyi ve fikir belirtmeyi ihmal etmeyelim lütfen.

Keyifli okumalar.

☀️

11 ay önce

Sahildeki kayalıklarda oturmuş, karnına çektiği dizlerine sarılmış halde denizi izliyordu İnci. 10 koca gün geçmişti kopan kıyameti üzerinden. Efe'si elleri arasından kayıp gideli, yüreğine hiç sönmeyecek bir yangın bırakalı 10 koca gün olmuştu. Annesinin ölümünden sonra yaşadıklarına benzer bir süreçten geçiyordu. Yemiyordu, içmiyordu, konuşmuyordu, teselliler kor gibi yanan yüreğine erişmiyordu. Hayat anlamını bütünüyle yitirmişti. Dünün, bugünün ve yarının birbirinden farkı yoktu. Karnındaki bebeği olmasa ilk gün dilediği gibi ölüme sarılırdı.

Hayır sarılamazdı. En az karnındaki bebek kadar önemli bir can daha vardı onun için.

Yavuz...

Kafasını iki yana sallarken ağlayarak "Yavuz'a da yapamam ki bunu." diye fısıldadı. "Mahvolur. Nasıl kıyarım ona?"

Aklından geçen düşünceyle elini karnına bastırdı. Daha doğmadan onca acıya şahitlik etmişti bebeği, ondan af diler gibi mahcubiyetle ıslak bakışlarını göğe kaldırdı.

"Neden?" diye yakarışta bulundu Allah'a. "Kimseye bile isteye bir kötülük yapmadım neden 8 yaşımdan beri sınanıyorum?"

Olanları öğrenince kısmi felç geçiren anneannesinin bir zamanlar ona söyledikleri kulaklarında çınladı o anda.

"Yaradan'a isyan etme yavrum, vardır bir bildiği."

Teslimiyetçi olamıyordu. Acıyla yoğrulan isyankâr yanı buna mani oluyordu.

"Ah anneannem." diye fısıldadı, yüreğinin bir kısmı Kayseri'deki kadında kalmıştı. "Yapamıyorum, keşke yapabilsem."

Sahilde bir müddet daha oturduktan sonra yürüyüş yoluna doğru ilerledi. Yüreği ağzında telefonunun çalmasını bekliyor, yalnızca iyi haber için çalması adına dua ediyordu.

"Yardım edin. Yardım edin!"

Ağlamaklı, gür bir erkek sesi çok yakınından gelince dönüp sesin geldiği sol tarafa baktı. Saçsız, iri yapılı adam eski model arabasının etrafında endişeyle fır dönerek yardım çağrısında bulunuyordu. Mecalsiz gözlerle etrafa bakındı İnci. Hafta sonu ve çok erken olduğu için kimse yoktu.

Halsiz adımlarla ağlayan adama doğru yönelirken "Sorun nedir?" diye sordu.

"Eşim arabanın içinde mahsur kalmış. Ambulansı, polisi aradım ama hava alması lazım, kalp sorunu var." derken elindeki araba anahtarını İnci'ye uzattı. "Elim ayağım boşaldı arabanın kapısını açamıyorum. Bir de siz dener misiniz?"

Anahtarı alıp arabaya yaklaştı İnci. Kapıyı açmak için üst bedenini hafifçe eğdiğinde, boynuna aniden saplanan iğneyi hissetmiş çok geçmeden de beyni ve bedeni kontrolü bırakmış ve etraf usulca karanlığa gömülmüştü.

*

Gözlerini açtığında bulanık bakışları altın varaklı oymalarla süslü geniş tavanı ve o tavandan sarkan kristal avizeleri zar zor seçebilmişti. Başı felaket derecede dönüyor, midesi bulanıyor ve kasıklarıyla karnı arasında şiddetlenmeye meyleden ince bir sancı hissediyordu. Zihni berraklaştıkça nerede olduğu sorusu önem kazanırken uzandığı kadife kanepeden destek alarak doğrulmaya çalıştı.

Güneşi YakalaUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum