Balkan kızı yükselen öfkesiyle, "Benim sevgilim varsa ne olacak? Nişanlıysam?" dedi. "Nasıl böyle bir karar alabiliyorsunuz ki! Çok saçma!"

"Sadece kâğıt üzerinde olacak," dedi.

Bakışlarımı Balkan kızına çevirdiğimde merakım gün yüzüne çıktı. "Makedonya'da seni bekleyen biri mi var?" diye sorarken kalbime ağrı çöktü. Onu yıllar sonra bulmuşken gönlünün dolu olması her şeyi çıkmaza sokardı.

Gözlerimdeki ifadeye dikkat kesildiğinde hızlıca, "Yok," dedi. "Ama olabilirdi!" Yüreğime su serpilmişti. Beni ne kadar rahatlattığının farkında değildi. Bakışlarını binbaşına çevirdi. "Bana bu anlaşmalı evliliğin gerekçesini lütfen söyleyin. Ne için bunu istediğinizi bilmek istiyorum."

"Sana anlatacağım ama önce yüzbaşıyla konuşmam gerekenler var," dedi Akif Cesur Beton. Ona baktığımda Balkan kızına hiçbir şey söylemeyeceğini anlamıştım.

"Ne konuşacaksınız?" diye sordu Balkan kızı.

"Bunu kurallar gereği seninle paylaşamam," dediğinde geriye doğru yaslandı. Önemli bir şey olmalıydı. Gözlerindeki tedirginliği görmüştüm. "Görevle alakalı olsaydı seni mutlaka bilgilendirirdim. Lâkin bu mesele vatani görevin dışında kalıyor. Şimdilik çık, kapıdaki asker seni Fahrettin Albay'ın yanına götürecek."

"Peki," dedi hoşnutsuz bir ifadeyle. "Çıkıyorum ama beni geçiştirdiğinizin farkındayım!"

Balkan kızı isteksiz bir şekilde odadan çıkarken ben de peşinden ilerleyip kapıdaki askere onu Fahrettin Albay'a götürmesi için emir verdim ve gözünün önünden ayırmamasını söyleyerek geri içeri geçtim.

"Sizi dinliyorum komutanım," derken ayakta durdum. Binbaşı oturduğu yerden kalktı ve karşıma geçti. Düşünceli bakışlarıyla odanın içinde volta atarken konuşmasını bekledim.

Binbaşı gözlerimin içine bakarak, "Bu evlilik, görev icabı değil Barut Ulu," dedi.

Kaşlarımı çattım. "O zaman neden onunla evleniyorum?" Görev için olsaydı en başından haberim olurdu ve adımlarımı ona göre atardım.

"Talia Alaz için," dedi tek cümleyle. Kafam iyice karışırken alnımda derin bir çukur oluştu.

"Onun için derken?"

"Balkan Kızı operasyonu ITO'nun kalbini yok etmek, Peter Kalovski'ye ulaşmak içindi. Bunun için de tek yolumuz, yeğeniyle anlaşma yapmaktı," diye başladığında dikkatle dinledim. "Talia'yı Türkiye'ye getirdik. Ne için burada olduğunu farkında olan biriydi ve bizimle işbirliği yapmayı kabul etti. Asıl iş bundan sonrası."

"Operasyon tamamlandı mı peki?" diye sordum. "Bizimle sözleşme imzaladığını söylemiştiniz."

"Makedonya'ya geri döndüğünde operasyon tamamen bitmiş olacak," dedi. "O zamana kadar devam edecek. Duruma göre ülkesine dönmeyi biraz erteleyebilirim. Evlilik için biraz daha burada kalması gerekebilir. Daha bir de alacağı eğitimler var. Onu öylece geri gönderemeyiz."

Bizimle anlaşma yaptığı takdirde bazı eğitimler verecektik. Hayalet Timi'nden öğreneceği bazı şeyler vardı. Silah kullanmayı biliyordu fakat profesyonel değildi. Eksiği çoktu. Askeri eğitimler alacaktı. O eğitimleri bir an önce almasını istiyordum.

"Neden evlenmemiz gerektiğini söyleyecek misiniz komutanım?" derken sabırsızlığım kendini belli etti.

"Bana anlattığın olay..." Sıkıntıyla ofladı. "Eğer Peter Kalovski onu akıl ehliyetinden yoksun kılmak istiyorsa vasisi olur ve reşit olmasına rağmen üstünde söz hakkı olur. Onun adına kararlar verir, kafasını pencereden dahi çıkartmaz ve bunu da kanun yoluyla sağlar. O zaman elimiz kolumuz bağlanır. Eğer Talia'yı bir bağımlı gibi gösterip tanıklıktan çıkartmak istiyorsa elimizi çabuk tutmalıyız."

BİR KİBRİTLE 𝘠𝘖𝘒 OLMAKKde žijí příběhy. Začni objevovat