ÖZEL KİBRİT

112K 11.7K 10.9K
                                    

| Geçmiş zaman, Türkiye Cumhuriyeti |

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

| Geçmiş zaman, Türkiye Cumhuriyeti |

KARA HARP OKULU ANT İÇME VE MEÇ KUŞANMA TÖRENİ

Yaşa varol Harbiye, yıkılmaz satvetinle
Göklerden gelen bir ses sana ne diyor, dinle:
Türk vatanı üstünde sönmez güneşsin sen,
Kartal yuvalarında, hürdür millet seninle.

Kara Harp Okulu'na kabul edilen öğrenciler, eğitim ve öğretim hayatlarına başlamadan önce beş haftalık süren intibak eğitime tâbi tutulurdu. Bu eğitimde başarılı olan öğrenciler ise Harbiyeli olmaya hak kazanırlardı.

Barut Ulu Boratav da hak kazananlardan biriydi. Artık bir Harbiyeli olacaktı.

Şimdi ise Askerlik ve Harbiyeli Şeref yemini yapmak üzere tören alanına gelmişti. Yeni okul hayatı için oldukça heyecanlıydı. Artık üniversiteli olacaktı Barut, istediği kariyere adım adım yaklaşmanın heyecanı içine sığmıyordu. Beş hafta boyunca İzmir'de Menteş Kampı'ndaydı. Atış ve Tatbikat Bölge Birlik Komutanlığı'nda sıkı bir eğitimlerden geçmişti.

Komutanları, "Hazır!" dediğinde, hep, "Daima hazır!" demişti. Boratav, daima hazırdı. Onu buna hazırlayan kişi babasıydı. Merhametsizliğiyle bilinirdi. Mesleğinde oldukça iyi olsa da, hem babalıkta hem de kocalıkta sınıfta kalan bir adamdı.

Tören alanı kalabalık ve gürültülüydü. Bir yandan bando sesleri, bir yandan kalabalığın çıkardığı sesler vardı. Ana baba günüydü. Neye odaklanacağını şaşırmıştı. Menteş Kampı'ndan sonra bu kadar insanı görmeyi beklemiyordu, Barut. Beş hafta boyunca sadece orman ve deniz görmüştü.

Gözleri sürekli olarak gelen ziyaretçilerin toplandığı tribün kısmındaydı. Kendi ailesinden birilerini arıyordu. Babasının zaten gelmeyeceğini biliyordu lâkin ablası ve kız kardeşi geleceklerine dair söz vermişti.

Herkesin gözü kendi ailesindeydi. Törenden sonra serbest zaman verilecekti ve o anı sabırsızlıkla bekliyorlardı. Son olaylardan sonra kardeşlerine daha çok bağlanmıştı Barut. Kampta olduğu için telefon bile yasaktı. Sık sık görüşememiş, şehir dışında olduğu için onlardan kimseyi de çağırmamıştı. Ülkü ve Umay burnunda tütüyordu.

Marşlar eşliğinde yürüyüş yapıldıktan sonra Harbiyeli adaylar masa üstünde serili olan şanlı Türk bayrağı yanında yerlerini aldılar. "Dikkat," diye bir ses yükseldi. Askerler önce selam verdi sonra masa üstünde duran meçlerine elini yerleştirdiler. "Şeref, namusum; dürüstlük, karakterim; sevgi, insanlığım; vazife, amacım; vatan, her şeyimdir!" Askerler hep bir ağızdan yemini tekrar etti. "Bu sözlerime hayatım boyunca bağlı kalacağıma, Harbiyeli olarak teminat verir, asil Türk milletinin huzurunda and içerim!"

BİR KİBRİTLE 𝘠𝘖𝘒 OLMAKWhere stories live. Discover now