10. KİBRİT

119K 11.4K 8.7K
                                    

«Haydi, deniz kenarına bir yere gidip dolaşalım.
Bugün canım insan yüzü görmek istemiyor;
geniş, uçsuz bucaksız bir şeye...
Ve sana bakmak istiyorum!
| İçimizdeki Şeytan, Sabahattin Ali »

Seni bulduğumda bu sefer uzun uzun bakacağım, neden bakıyorsun diye soracak olursan, bakmadığım günlerin acısını çıkartıyorum diyeceğim, Balkan kızı.

| Şimdiki zaman, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti |

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

| Şimdiki zaman, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti |

Genelde izlediğim dizi ve filmlerde sorgu odaları karanlık olurdu. Başında sert, oldukça yakışıklı sivil bir polis bekler, sana üstten üstten bakışlar atardı. Bacaklarına geçirmiş olduğu kot pantolonuna taktığı silaha arada eli gider ve giymiş olduğu dar tişörtle kasları sana, hey bana dokun, derdi.

Başının üstünde sallanan tek bir lamba, yaydığı sarı ışığıyla gözlerini yorar, etrafında uçuşan şeylerin seslerini dinlerdin.

Şu an hiç de öyle bir ortamda değildim.

Oda gayet aydınlık, mavi renk hâkimdi. Üniformasıyla karşımda duran bir polis, belirgin göbeğini masaya yaslamıştı. Elindeki evrakları sallayıp duruyordu. Hiç çekici bir ambiyans değildi. Bu kaçıncı polisin gelişiydi bilmiyordum. Sürekli birileri içeriye giriyor, sorular soruyor ve gidiyordu. Tek bildiğim saatlerdir burada olduğum ve kardeşimi deli gibi merak ettiğimdi.

"Konuşmayı düşünüyor musun artık?"

Ben konuşmayı düşünüyordum lâkin onlar beni dinlemeyi düşünmüyordu. "Konuşmayı saatler önce bıraktım," dedim bıkkın bir tonda. "Çünkü söylediğim hiçbir şeye inanmıyorsunuz!"

Oturduğu yerden kalkıp masanın üstünden bana doğru eğildi. "Bir örgütün ürettiği yabancı maddeyle yakalandın ve sana inanmamızı mı istiyorsun? Saatlerdir burada olmanın sebebi de sensin, sana bir teklif sunduk sen ise kabul etmedin!"

"Sizin istediğiniz suçu kabul etmem," dedim aynı şekilde ona doğru yaklaşırken. "Ben ise bunu yapmayacağım."

"Avukat bile kabul etmiyorsun, ne yapmayı planlıyorsun? Bu da yeni bir taktik mi?" diye sorduğunda ifademi dikkatle incelemeye koyuldu.

"Çünkü kendimi savunabilecek güçteyim. Herhangi bir suç işlemediğimi biliyorum, yasalara aykırı da davranmıyorum. Bu yüzden bir avukata ihtiyacım yok," dedim dilimden dökülen rahatlıkla. "Olduğunda mutlaka bildiririm."

Odanın içinde birkaç adım attığında pencereye ilerledi. Etrafa kısa bir bakış atıp panjurları indirdi. "Yasa gereği seni şu an kampa gönderebilirim, orada sana günlerce işkence yapılabilir ve bir şekilde konuşmanı sağlayabilirler..."

BİR KİBRİTLE 𝘠𝘖𝘒 OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin