21. KİBRİT

113K 11.5K 12.5K
                                    

B

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


B. U. B

| Şimdiki zaman, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti |

"Kabul ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti'ne kendi rızamla geleceğim."

Bu cümle aylardır duymak istediğim tek şeydi.

Makedonya'ya geleli yüz günden fazla olmuştu. İlk kırk gün, her günü saymıştım. Kırk gün derdi annem, kırk kere bir şeye maruz kalınca alışırsın derdi. Yüz günü geçtikten sonra ise saymayı bırakmıştım.

"Doğru bir karar verdin Talia Alaz," dedi Siren. Rahatlamış gözüküyordu. "Bizimle birlikte doğup büyüdüğün topraklara gitmeye hazır mısın?"

Balkan kızı, "Sadece bir an önce neler olup bittiğini öğrenmek istiyorum," dedi ruhsuz bir tonlamayla. "Bunun için hazırım."

"Çıkış için güvenli alan yarattınız mı?" diye sordum kulaklığa doğru. Türkçe konuştuğum andan itibaren Balkan kızının yüzü asılmıştı.

Balkan kızı Siren'in yanına geçti. "Ne dedi?" diye sordu merakla sordu.

"Çıkışımızla alakalı sorular soruyor," diye yanıtladı Siren.

"İngilizce konuşsun, ben de anlamak istiyorum," dedi Balkan kızı. "Aramızda güven oluşsun diyorsanız hepimizin anlayacağı dilde konuşun. Diğer türlü kimseden şüphe duymak istemiyorum."

"Evet komutanım, güvenli çıkış sağlandı," dedi İmam. "Sizden işaret bekliyorum."

"Giriş çıkışlar kontrol ediliyor mu?"

"Evet komutanım," dedi İmam. "Bizzat kendim kontrol ediyorum. Olası bir durumda ateş emri veriyor musunuz?"

"Benim hakkımda konuşmadığını nereden bileceğim?!" dedi Balkan kızı. "Yanınızda ben varken anladığım dilde konuşsanız olmuyor mu?"

"Evet veriyorum İmam," dedim. "Mermi, sen haber ver. Fısıltı ve Yamalı ne durumda?"

"İkisinin de bilinci yerinde değil," dedi Mermi.

"Ama hâlâ konuşuyorlar," dedi Balkan kızı üzgün çıkan bir sesle. "Ben Makedonca konuşmuyorsam siz de benim yanımda Türkçe konuşmayın! Eğer Makedonca konuşmaya başlarsam bir daha asla başka dil konuşturamazsınız beni!"

"Gerektiği yerde ben sana çevireceğim," dedi Siren. "Şimdi ekibimizdeki yaralı hakkında konuşuyorlar."

Meraklı bir ifadeyle, "Fısıltı'nın kanaması durduruldu mu?" diye sordum.

"Evet komutanım," dedi Mermi. "Yarasının enfeksiyon kapmaması için yeterli malzemem yok. Arabaya geçtiğimizde onunla daha iyi ilgilenebilirim. Sonrasında askeri hastaneye sevk etmeliyiz. Hastaneye kadar eşlik etme de tedavisinde doktorlarla konuşulmasında ben yardımcı olurum, siz hiç merak etmeyin."

BİR KİBRİTLE 𝘠𝘖𝘒 OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin