ÖZEL KİBRİT III

92.3K 9.3K 6.4K
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

| Geçmiş zaman, Türkiye Cumhuriyeti |

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


| Geçmiş zaman, Türkiye Cumhuriyeti |

Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır, demiş Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk.

Kan kızılı bayrağın altında dikilen Barut Ulu Boratav, harici formasına taktığı yakasındaki Atatürk armasıyla şehitlikteydi. Zihninden Atatürk'ün sözlerini tekrar tekrar geçiriyordu. Bu kutsal vatan uğruna şehit olan timine intikamla harlanan bakışlarla bakıyordu. Türkiye Cumhuriyeti payidar kalsın diye hiç düşünmeden kendilerini feda etmişlerdi. Boratav, kendinin neden orada olmadığını düşünüp duruyordu.

Kıdemli üsteğmendi. Timi iki ayrı ekibe ayrılmıştı. Başarıyla tamamladıkları operasyondan vatana dönmek üzereyken kayıplar vermişlerdi. Hain bir saldırıydı. Barut, en belirgin yarayı yüzünden almıştı. Yüzünün tamamen parçalandığını sanmıştı. Korkulan olmamıştı. Yine de mesleğine geri dönebilecekti. Onun için en önemli şey buydu.

Fakat silah arkadaşı Barış Kameroğlu artık gaziydi.

Barut, o hain saldırıda Barış'ın ilk anda öldüğünü sanmıştı. Çok yakınında bomba patladığını işitmişti. İlk ona koşmuştu, ilk ona bakmıştı, ilk onu sormuştu. Arkadaşının bacaklarını gördüğünde her şey için çok geç olduğunu biliyordu lâkin yine de umudunu kesmemişti. Bedeninden kanlar akarken onu metrelerce sırtında taşımıştı.

Eğer taşımasaydı öleceğini biliyordu. Onu yaşatan Barut olmuştu.

Şimdi ise Barış, onun hayatını kurtardığı için minnet yerine nefret duyuyordu. Aynı okulu okuduğu, aynı eğitimlerden geçtiği, aynı birliğe alındığı, aynı kaptan yemek yiyip ve aynı yerde kaldığı arkadaşıyla gözlerini açtığından beri konuşmuyordu.

"Kurtarma beni," demişti Barış. "Kurtarma sakın, belimden aşağısını hissetmiyorum, yapma Barut. Yaşatma beni."

Barut inatla, "Yaşayacaksın," demişti. "Hem sana daha kız istemedik. Sağdıcın olacağım. O düğünü yapacağız. Beraber karşılıklı oynayacağız. Daha yaşayacağımız çok şey var, kardeşim. Pes etmek yok. Hani biz Harbiyeli, harbi adamlardık?"

BİR KİBRİTLE 𝘠𝘖𝘒 OLMAKWhere stories live. Discover now