44. KİBRİT

123K 11.9K 9.4K
                                    

B

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


B.U.B

| Şimdiki zaman, Türkiye Cumhuriyeti |

"Eğer onları öldürürsen bir işimize yaramazlar."

Ethem'in bıkkın çıkan sesiyle öfkem parmak uçlarımda tekrar uyandı ve yumruk yaptığım elimle bir darbe daha vurdum.

Dört saatlik süren sorgudaydım. Sorgu denmezdi buna. Ethem'i olaya karıştırmamış, karşımda duran iki adamı yakaladığımız andan itibaren türlü türlü işkencelere maruz bırakmıştım. Biri, diğerlerine göre daha zayıf çıktığı için yerde bilinci kapalı bir şekilde yatıyordu.

"Konuşacağız!" dedi.

"Sizden konuşmanızı isteyen kim?!" Gürleyen sesimle elimi çenesine yasladım ve onu yukarıya doğru kaldırdım. "Kim istedi de konuşma hakkını kendinde buluyorsun?!"

Bakışları Ethem'e doğru kaydı. "Abi gözünü seveyim söyle bitirsin bu çileyi," dedi kolları bağlı olan adam.

"Yok o sizi dövmek için canlı canlı yakaladı. Dövme işi bitsin sonra konuşursunuz. Aceleniz ne, hem yeni geldiniz. Biz misafirlerimizi güzel ağırlarız." Ethem keyifle çekirdek çitlerken beni sinir etmeye programlanmış gibiydi.

"Konuşacağız dedik, anlatacağız her şeyi! Yeni de gelmedik." Gözleri yumruklarımdan dolayı kapanmıştı. Oldum olası kum torbalarını sevmezdim. Nerede canlı torba var, ben oradaydım. "Saatlerdir buradayız! Yorulmuyor da! Dinlene dinlene dövsün!"

"Sizin yüzünüzden karısına bağırmış," diyerek açıkladı Ethem. "Bu saatten sonra sikseniz bırakmaz sizi."

"Bundan dolayı işkence edilir mi?" Türkçe'si yeteri kadar iyi değildi. Ara ara Farsça konuşmuştu. "Böyle bir şey yapması yasak! Şikayetçi olacağız!"

"Ne şikayetçi olması lan?!" dediğimde boynuna yapışarak onu geriye doğru sürükledim. "Sen gel beni bir saat takip et, sonra bir de benden şikayetçi mi olacaksın?!"

"Senin asker olduğunu biliyoruz," dedi istifini bozmadan. "Hepsinin hesabını vereceksin!"

"Oğlum huyuna gidin lan bari," diyerek araya girdi Ethem. "İyice suyunuzu kaynatıyorsunuz."

"O ağzını kapatmazsan bunları yarıda bırakıp sana girişeceğim," deyip geriye döndüm ve kısa bir bakış attım. Bir yandan çekirdek çitliyor olması iyice beni öfkelendiriyordu. "Zaten bir posta benden dayak yiyeceksin, öne aldırma."

Yakasından tuttuğum herif, "Konuşmamıza izin vermiyorsun," derken ağzından akan kanı tükürdü. "Biz ilk olabiliriz ama son olmayacağız."

Dirseğimi şakağına bastırdım. "Ne diyorsun dalyarak? Ne ilki ne sonu?!" dedim. "Türk bile değilsiniz." Dizimi karnına geçirdim. "Ülkeye girme amacınız ne lan?!

BİR KİBRİTLE 𝘠𝘖𝘒 OLMAKWhere stories live. Discover now